logo
29 MAYIS 2024

Son dakika... Susurluk saldırısıyla ilgili flaş gelişme!

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın içinde bulunduğu konvoyun önü bu yıl 7 Ocak'ta Susurluk’ta Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından hukuksuz bir şekilde kesilmişti. Balıkesir Valiliği ise dosyayı kapatmıştı. İzmir Bölge İdare Mahkemesi ise Balıkesir Valiliği’nin dosyayı kapatma kararını kaldırdı
30.05.2019 00:00:00
Son dakika... Susurluk saldırısıyla ilgili flaş gelişme!
Son dakika... Susurluk saldırısıyla ilgili flaş gelişme!
RECEP BAHAR / DETAY HABER

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu yıl 7 Ocak'ta asker uğurlamak için gittiği Edremit'ten İstanbul'a dönüşünde Balıkesir'in Susurluk İlçesi'nde maruz kaldığı 'zorbalık ve hukuksuzluk' konusunda önemli bir gelişme yaşandı.

Balıkesir Valiliği, BTP Lideri'nin aracının bulunduğu konvoyun önünü kesen polis ekiplerine yönelik soruşturma izni vermeyerek, dosyayı kapatmıştı. Bunun üzerine BTP avukatları Balıkesir Valiliği'nin bu hukuk tanımaz kararına itiraz etti.

İtirazı ele alan İzmir Bölge İdare Mahkemesi, Balıkesir Valiliği'nin dosyayı kapatma kararını kaldırdı. Böylece dosya yeniden açılacak.

Balıkesir Valiliği'ne tokat gibi hukuk dersi

İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi Başkanlığı'nın 2019/421 no'lu kararına göre, "Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerde kişi ve/veya somut olay halinde izin vermeye yetkili merciin ön inceleme başlatması zorunludur. Ön incelemenin amacının, isnatla ilgili olarak lehe ve aleyhe delillerin toplanıp izin merciinin karar verebilmesi için durumun tespiti olduğu, izin ve itiraz merciinin yetki ve görevinin ise; isnadın suç olup olmadığı, suçun sübuta erip ermediği veya zaruret hali, hafifletici nedenler olup olmadığından hareketle karar vermek değil, isnatla ilgili soruşturma izni verilmesi için yeterli emare olup olmadığı ve izin verilmesinde kamu yararı bulunup bulunmadığından hareketle karar vermektir."

Susurluk'ta ne olmuştu

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş'ın konvoyunun önü bu yıl 7 Ocak'ta Balıkesir Terörle Mücadele Şubesi ve polis ekipleri tarafından Susurluk'ta uzun namlulu silahlarla kesilmişti.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın Avukatı Lütfullah Önder, konuya ilişkin o dönemde yaptığı açıklamada, "Prof. Dr. Haydar Baş'a Balıkesir Susurluk'ta çirkin bir saldırı ile kumpas kurulmuştur. Damadını asker ocağına teslim eden BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş dönüş yolunda skandal bir saldırıya maruz kaldı. Terörle mücadele ekipleri ve çok sayıda polis tarafından uzun namlulu silahlarla yolu kesilen Haydar Baş'ın aracı kendisini takip eden 8 arabalı konvoydan ayrılarak Emniyet Amirliği binası içindeki büyük bir demir kapıdan içeri alınmaya çalışılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, biri dışında resmi giysili polisler Genel Başkanı gördüklerinde 'Bu Haydar Baş, bu hocam' diyerek yapılan muameleye karşı şaşkınlıklarını dile getirmiş, Sayın Baş'tan özür dilemişlerdir. Bu tavra rağmen, sertçe bir tavırla provokasyonu sürdüren biri bayan 3 sivil polis olayı tahrik etmiş, bir sivil memur araçtan inmek isteyenlere belindeki silahı göstererek, sözlü saldırıda ve tahrikte bulunmuştur. Öyle ki, aracı durduran trafik polisi, giysili memur, Sayın Baş ı göstererek 'terörist' budur demek iftirasını atmaktan çekinmemiştir. Yaklaşık 30 dakika süren tartışmalar esnasında operasyonda yer alan ve emniyet amiri olduğunu belirten bir bayan görevli 'emri ben verdim' demiştir" şeklinde konuşmuştu.

Bakan Soylu cevap vermedi

BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'a yapılan haksız ve hukuksuz muamele CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer tarafından 16 Ocak'ta Meclis gündemine taşındı.

Fethi Gürer, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde; "07. 01. 2019 tarihinde BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş damadını vatani görevini yapmak üzere Edremit 19. Piyade Subay Tugayı'na teslim edip, dönüş yolundayken Balıkesir ilinin Susurluk ilçesi trafik şubenin önünde yaşanan durum kamuoyuna yansımıştı. Bakanlığınızca konuyla ilgili herhangi bir inceleme yapılmış mıdır? Bu incelemelerle ilgili sonuç nedir?" sorularını yöneltmişti.

Anayasa ve Meclis içtüzüğüne göre soru önergelerinin 15 günlük süre içinde cevaplanması gerektiği halde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu söz konusu soru önergesini cevapsız bırakmayı tercih etti. Bakan Soylu'nun gelişmeye ilişkin sessiz kalması dikkat çekiyor. 



'Dervişoğlu ile görüşmemem için hiçbir neden yok'
Özel ziyareti için tarih verdi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'hançer' çağrısı
'Soru işaretlerini gider'
İsrail'in aradığı ateşkes içermeyen bir mutabakat!
Sadece esir takasına odaklanıyorlar
Özgür Özel'den mesajlı paylaşım
'Şero' taburcu oldu
'Fahiş fiyat ve stokçuluk' düzenlemesi yürürlükte
Stokçuluğa 12 milyon liraya varan ceza
AK Parti'den sokak köpeklerinin uyutulması açıklaması
'Ortada henüz kesin bir şey yok'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
F-35 savaş uçağı düştü
Pilot ağır yaralı
'200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler'
Havalar ısındı tehlike arttı
Ogün Samast mahkemeye böyle geldi
Adliyeye tek başına geldi
Anne ve babasını öldürüp intihar etti
Uyuşturucu aileyi yok etti
'Dervişoğlu ile görüşmemem için hiçbir neden yok'
Özel ziyareti için tarih verdi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'hançer' çağrısı
'Soru işaretlerini gider'
İsrail'in aradığı ateşkes içermeyen bir mutabakat!
Sadece esir takasına odaklanıyorlar
Özgür Özel'den mesajlı paylaşım
'Şero' taburcu oldu
'Fahiş fiyat ve stokçuluk' düzenlemesi yürürlükte
Stokçuluğa 12 milyon liraya varan ceza
AK Parti'den sokak köpeklerinin uyutulması açıklaması
'Ortada henüz kesin bir şey yok'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
F-35 savaş uçağı düştü
Pilot ağır yaralı
'200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler'
Havalar ısındı tehlike arttı
Ogün Samast mahkemeye böyle geldi
Adliyeye tek başına geldi
Anne ve babasını öldürüp intihar etti
Uyuşturucu aileyi yok etti

Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm haberi geldi

Burdur'da 25 Mayıs günü diyaliz tedavisinin ardından fenalaşınca hastaneye geri dönen, buradan da Antalya Şehir Hastanesine sevk edilen hastalardan 88 yaşındaki Saniye Aksöz de hayatını kaybetti. Olayda ölenlerin sayısı 2'ye çıkarken, 31 hastanın tedavisi sürüyor.
29.05.2024 12:05:00
İhlas Haber Ajansı
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm haberi geldi
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm haberi geldi
Burdur Devlet Hastanesi'nde 25 Mayıs Cumartesi günü 08.00-12.00 ile 12.00-16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri dönmüştü.

Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırıp yapılan tetkiklerin ardından, gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 33 hastayı Afyonkarahisar, Isparta, Antalya, Bucak'ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk etti. Sevk edilen 33 hastanın 14'ü ise entübe edilmişti.

Olay sonrası ambulans ile Antalya Şehir Hastanesine sevk edilerek burada tedavi altına alınıp entübe edilen hastalardan Saniye Aksöz (88) de bugün sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Dün ise Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde entübe edilip tedavisi süren Mustafa Demir hayatını kaybetmişti.

Saniye Aksöz'ün cenazesinin Burdur merkez Kozluca köyünde defnedileceği öğrenildi.

Hayatını kaybeden ilk hasta toprağa verildi

Burdur'da 25 Mayıs günü diyaliz tedavisinin ardından fenalaşınca hastaneye dönen, sonrasında Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen ve burada hayatını kaybeden hastalardan Mustafa Demir memleketi Karamanlı'da toprağa verildi.

Burdur Devlet Hastanesi'nde 25 Mayıs Cumartesi günü 08.00-12.00 ile 12.00-16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri dönmüştü. Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırıp yapılan tetkiklerin ardından, gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 33 hastayı Afyonkarahisar, Isparta, Antalya, Bucak'ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk etti. Sevk edilen 33 hastanın 14'ü ise entübe edilmişti.

Olay sonrası entübe edilerek ambulans ile Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilerek burada tedavi altına alınan ve entübe halde tedavisi devam eden 4 hastadan biri olan 70 yaşındaki Mustafa Demir, olaydan 3 gün sonra hayatını kaybetti.

Antalya'daki Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ndeki müdahaleye rağmen kurtarılamayan Mustafa Demir'in cenazesi otopsi işleminin ardından ailesine teslim edildi. Memleketi Burdur'un Karamanlı ilçesindeki evinin önüne getirilen Mustafa Demir'in cenazesi burada helallik alınmasının ardından Cami Mahallesi'ndeki İpekçioğlu Camii avlusuna götürüldü. Tefenni Müftüsü Selman Ünal Çolak tarafından kılınan cenaze namazının ardından Demir'in cenazesi ilçe mezarlığına getirilerek burada toprağa verildi.

Karamanlı ilçesindeki cenaze törenine; Burdur Valisi Türker Öksüz, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Güder ve yakınları katıldı. Evinin önünde helallik alındığı esnada Mustafa Demir'in yakınlarının feryatları ise yürekleri dağladı.

Aman dikkat: 200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler

Sıcak havalarda insanların kabusu olan ve kan emerek beslenen keneler, kalıcı sağlık sorunlarına, hatta ölüme bile sebep olabiliyor. 
29.05.2024 10:10:00
İhlas Haber Ajansı
Aman dikkat: 200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler
Aman dikkat: 200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler
Kocaeli Veteriner Hekimler Oda Başkanı Mehmet Bostancı, kenelerin 200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olduğunu ifade ederek, bu parazitlerle mücadelede ilaçlama ve açık renkli kıyafet giyiminin önemli rol oynadığına dikkat çekti.

Özellikle sıcak havalarda doğada sıklıkla karşılaşan keneler, insan sağlığı için ciddi tehdit oluşturabiliyor. Kenelerin neden olduğu hastalıklar zamanında teşhis ve tedavi edilmediğinde kalıcı sağlık sorunlarına, hatta ölüme bile sebep olabiliyor. Kocaeli Veteriner Hekimler Oda Başkanı Mehmet Bostancı, yaz aylarına girilmesiyle vatandaşları kenelere ve sebep oldukları hastalıklara karşı uyardı.

"Keneler daha çok yüksek rakımlı ve nemin düşük olduğu bölgelerde görülür"

Kenelerin, hayatlarını devam ettirebilmek için kan emmek zorunda kalan eklem bacaklılar olduğunu söyleyen Bostancı, "Keneler daha çok yüksek rakımlı (800 metre üzerinde) ve düşük nemin olduğu bölgelerde görülebilmektedir. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünü taşıyan keneler yüksek rakımda ve düşük neme sahip yerlerinde yaşarlar" dedi.

"200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler"

Kenelerin birçok hastalık yayabileceğine dikkat çeken Bostancı, "Kenelerin tüm dünyada 200'den fazla hastalığı naklettikleri bilinmektedir. Bunların başında ise Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı gelebilmektedir. Keneler emme esnasında tükürük yoluyla virüsü kana karışabilmektedir. Vatandaşlarımızın özellikle bu dönemlerde ilkbaharın sonu ve yaz aylarında popülasyonun yoğun olduğu dönemde meraya, piknik alanlarına ya da park ve bahçelere gittiklerinde açık renkli elbise giyinmeleri, çorapları paçalarına kadar çekmeleri, elbiselerine repellent uygulamaları ve aktivite sonrası tüm vücutlarını kene yönünden kontrol etmelilerdir" dedi.

"Kopartmayın, ezmeyin"

Kene tutunmasında yapılabilecek en önemli davranışın en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak olduğunu kaydeden Mehmet Bostancı, "Kene ile karşılaşıldığında vatandaşlarımızın en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri gerekir. Keneyi hiçbir şekilde kendi imkanlarıyla çıkartmamaları, kopartmamaları ve ezmemeleri gerekir ki keneler hastalığı yaymasınlar" diye konuştu.

Mehmet Bostancı, keneye karşı alınabilecek önlemler hakkında da bilgiler vererek, "Meraların sürülmesi, tarlaların biçilmesi, otların kurutulması ve sökülmesi gibi kene popülasyonunu önleyici fiziksel önlemlerin yanı sıra kimyasal mücadelede yapılmalıdır. En etkili yöntemlerden biri olarak bilinen hayvanların üzerinde veya çevresinde bulunan kenelerin akarasidler tarafından yok edilmesidir. Ancak geniş çaplı bir çevre mücadelesinin ekolojik dengeye zarar vereceği, insan da dahil birçok canlı türünün sağlığını olumsuz etkileyeceği unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Ogün Samast İstanbul'da görülen duruşmaya katılmak üzere Trabzon Adliyesi'ne geldi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast, 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davada bugün SEGBİS sistemi ile İstanbul'daki duruşmaya katılmak üzere geldiği Trabzon Adliyesi'nden ayrıldı.
29.05.2024 10:04:00 / Güncelleme: 29.05.2024 12:14:39
İhlas Haber Ajansı
Ogün Samast İstanbul'da görülen duruşmaya katılmak üzere Trabzon Adliyesi'ne geldi
Ogün Samast İstanbul'da görülen duruşmaya katılmak üzere Trabzon Adliyesi'ne geldi
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast, 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davada bugün SEGBİS sistemi ile İstanbul'daki duruşmaya katılmak üzere Trabzon Adliyesi'ne geldi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanmak için 6 Aralık 2023 tarihindeki ilk duruşmaya Akçaabat Adliyesi'nden katılan Ogün Samast, bugün duruşmaya ikinci kez Trabzon Adliyesi'nden katılacak.



Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden İstanbul'daki duruşmaya SEGBİS ile katılacak olan Samast'ın adliyeye tek başına geldiği görüldü.

Duruşma ertelendi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katili olan ve geçtiğimiz aylarda tahliye edilen Ogün Samast'ın 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Duruşmada mahkeme dosyanın mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin hakkında 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 10 yıla kadar hapis talebiyle yeni dava açılan ve 15 Kasım'da tahliye edilen Ogün Samast'ın, birleşen 11 sanıklı FETÖ terör örgütü davası çerçevesinde yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Ogün Samast ve diğer sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile hazır edildi.

Duruşmada SEGBİS sistemi ile hazır edilen tanık tanık Mehmet Aksoy, 'Konya'da 2015-2016 yılında emniyet sohbet imamlığı yaptım. Ali Fuat Akdağ benden sonra sohbet grubu almış olabilir hatırlamıyorum. Benimle alakalı yargılandığım mahkemede Bylock iddiası vardı, tarihini hatırlamıyorum. Sohbet gruplarında Bylock'tan haberleşme yapıldı. Sohbet gruplarına gelen her emniyet mensubu yüklememiş olabilir. Ben yükleyin diye zorlamadım. Yükleyen de vardı yüklemeyen de. Sohbet gruplarında himmet talep ediliyordu kimseyi verin diye zorlamadım' dedi.

Tanık beyanının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, dosyasının mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine ve dinlenilmeyen tanıkların dinlenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Adliyeden ayrıldı

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast, 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davada bugün SEGBİS sistemi ile İstanbul'daki duruşmaya katılmak üzere geldiği Trabzon Adliyesi'nden ayrıldı.



İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanmak için 6 Aralık 2023 tarihindeki ilk duruşmaya Akçaabat Adliyesi'nden katılan Ogün Samast, bugün duruşmaya ikinci kez Trabzon Adliyesi'nden katıldı. Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden İstanbul'daki duruşmaya SEGBİS ile katılan Samast, yaklaşık 2 saat durduğu adliyeden kendisini bekleyen otomobile binerek ayrıldı.

Olayın Geçmişi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce bir kısım kamu görevlileri hakkında cinayetin işleneceğinden önceden haberdar oldukları ve cinayeti önlemek adına görevlerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle dava açılmıştı. Yapılan yargılamalar sonucu İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bir kısım şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yeni hazırlanan iddianamede İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 12 Nisan 2021'de suç duyurusunda bulunduğu belirtilirken, iddianamede Dink ailesi 'müşteki' sıfatıyla, Ogün Samast ise 'suça sürüklenen çocuk' sıfatıyla yer almıştı. Hazırlanan iddianamede, suça sürüklenen çocuk sıfatıyla yer alan Ogün Samast'ın 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Daha sonra İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava dosyası, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 11 sanıklı FETÖ terör örgütü davasıyla birleştirilmişti. Öte yandan, Samast'ın dosyasının birleştirildiği örgüt davasına ilişkin hazırlanan iddianamede ise sanıklar Yahya Öztürk ve Adem Sağlam'ın 'anayasayı ihlal', 'belli bir yükümlülüğün ihmaliyle kasten öldürmeye neden olmak' ve 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl 6'şar aydan 35'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edilmişti.

Ogün Samast hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğuna ilişkin somut delil elde edilemediği ifade edilen iddianamede, Samast hakkında ele geçirilen bir kısım delillerin örgütün yönetici ve üyeleriyle belli bir irtibatının olduğu açıklanmıştı. Samast'ın bu irtibatla Hrant Dink cinayetini işlerken ve sonrasında örgütün çıkar ve amaçları doğrultusunda hareket ettiği anlatılmıştı. İddianamede sanıklar Ramazan Akyürek, Faruk Sarı ve Ali Fuat Yılmazer'in 'anayasayı ihlal' suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisleri talep edilirken, diğer sanıklar Ogün Samast, Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal, Erhan Tuncel, Ersin Yolcu, Ahmet İskender'in 'terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme' suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapis cezaları talep edilmişti.

Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı: Yaptıklarımdan pişmanım

Dün akşam saatlerinde gözaltına alınan astrolog Meral Güven, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.
28.05.2024 14:07:00 / Güncelleme: 28.05.2024 15:24:06
İhlas Haber Ajansı
Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı: Yaptıklarımdan pişmanım
Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı: Yaptıklarımdan pişmanım
Yayımladığı videodaki sözlerine ilişkin resen başlatılan soruşturma çerçevesinde dün akşam polis tarafından gözaltına alınan ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan astrolog Meral Güven'in ifadesi ortaya çıktı.

Küfürlü paylaşımlarımı genele yapmadığını hesabını hackleyen kişilere yönelik yaptığını iddia eden Güven, "Ancak videolarım kesildiği için insanlar sanki genele yapmışım gibi algıladı. Aldığım ilaç ve alkolün etkisiyle küfür ettim. Yaptıklarımdan pişmanım" ifadelerini kullandığı öğrenildi.

'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' gibi nitelikli suçlardan savcılık tarafından başlatılan resen soruşturma kapsamında dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube ekipleri tarafından evinde gözaltına alınan astrolog Meral Güven, polisteki işlemleri tamamlandıktan sonra savcılık talimatı ile aynı gün serbest bırakılmıştı.

Astrolog Güven'in, soruşturma savcısının talimatıyla polis tarafından alınan ifadelerine ulaşıldı. İfadesinde telefonuna çok sayıda küfür ve hakaret içerikli mesaj geldiğini söylediği öğrenilen Güven, küfürlü mesajlar sonrasında ise eski eşinin de yer aldığı bir Whatsapp grubunda montajlı olarak çıplak fotoğraflarını koyduklarını belirttiği aktarıldı.

 "Aldığım ilaç ve alkolün etkisiyle küfür ettim"

Olayın ardından panik atak geçirerek ilaç aldığını, sonra da alkol kullandığını söylediği öğrenilen Güven şu ifadeleri paylaştı: 'Eski eşim ve bir sürü sosyal medya kullanıcısından tehdit mesajları aldım. Sonra sosyal medya hesabım çalındı. Daha sonra ben de hesabımı geri aldım. Hesabımı aldıktan sonra paylaşımları gördüm. Küfürlü paylaşımlarımı genele yapmadım hesabımı hackleyen kişilere yönelik yaptım. Ancak videolarım kesildiği için insanlar sanki genele yapmışım gibi algıladı. Aldığım ilaç ve alkolün etkisiyle küfür ettim. Yaptıklarımdan pişmanım.'

Meral Güven hakkında sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı canlı yayına ilişkin 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçundan re'sen soruşturma başlatı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.