Şoke eden açıklamalar! Şehir hastanesi gerçeği
Meltem TV'de yayınlanan Milletin Efendisi programında şehir hastaneleri konusunda önemli açıklamalarda bulunan yazar ve mimar Metin Aydoğan, "Devlet hastaneleri kapanacak, çok kıymetli arazileri şehir hastanesini yapan şirkete verilecek. Şehir hastanelerine hasta garantisi veriliyor. Doktorlar taşeron elemana dönüşecek" dedi.
28.10.2017 00:00:00
YENİ MESAJ / İSTANBUL
Yazar Metin Aydoğan, Meltem TV'de Adem Birinci'nin hazırlayıp sunduğu Milletin Efendisi programına konuk oldu.
Aynı zamanda mimar olan Metin Aydoğan şehir hastaneleri projesi hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Şehir hastaneleri projesinin "Yap-işlet-devret modeline benziyor ama çok daha çarpık yanları var" diyen Aydoğan, "Projelerde merkezde otelcilik hizmeti verecek bir bina yapılıyor, etrafında ihtisas hastanelerini sıralanıyor. Yani kompleks bir yapı bu şehir hastaneleri. İhalesi gizli şartları açıklanmıyor, çağrılı oluyor ve istenilen kişilere veriliyor. Şimdi bu hastaneler hangi kentte yapılıyorsa o kentteki bütün devlet hastaneleri kapatılıyor ve binasıyla, arazisiyle, doktoruyla ve sağlık personeliyle birlikte şehir hastanesini yapan firmaya devrediliyor" dedi.
Hasta garantisi veriliyor
Programda "Şehir hastanelerine yüzde 70 doluluk garantisi veriliyor. Yani hastalanacak bizim insanımız, hastalanma garantisi veriliyor" diyen yazar Metin Aydoğan şöyle devam etti: "Şimdi halk ilk başta büyük bir para ödemiyor. Sosyal güvencesi varsa zaten devlet ödüyor. Sosyal güvencesi olmaz ise kendisi ödüyor. O kompleksin merkezindeki otelcilik hizmeti kapsamında kafeler vs. var. Hasta burada yatarsa faturasını sosyal güvencesi varsa devlet, yoksa kendisi ödüyor. Parayı kim verirse versin beş yıldızlı otel faturalarıyla karşılaşılacak bir olay bu. Bunun dışında tetkiklerin tümü paralı oluyor. Bu paranın saptanması da şirketin inisiyatifinde. Bunun sonucu şu olacak; halk bir kere orada yatamayacak. Yatalak hasta sorun yaşayacak ve ucuz özel hastane aramaya başlayacak çünkü artık bildiğimiz tarzda devlet hastanesi olmayacak."
Devlet kendi arazisinde kiracı
Şehir hastanelerine 30 milyar dolar ayrıldığını ve ödemesinin de taahhüt edildiğinin ifade eden Metin Aydoğan, "Bunun mülkiyeti de devletin ve o şirketin ortak mülkiyeti oluyor. Ama devlet kendi mülkünde kiracı konumuna düşüyor. 18 tane devlet hastanesine 30 milyar dolar para ödüyor. Yine geleceği borçlandıran, yine halkın üzerine yük bindirecek olan bir şey bu. Ama halk yeni binayı görüyor ve 'harika' diyor, 'fazla para da vermedim' diyor. Ama yakında şunu öğrenecek; yatalak hasta haline gelirse şehir hastanelerinin ne olduğunu görecek" dedi.
Yeni rant alanı açıldı
Yazar Metin Aydoğan Milletin Efendisi programında şehir hastanelerine dair değerlendirmesini şu şekilde tamamladı: "Şirket aldığı devlet hastanelerinin arazilerine isterse konut, iş merkezi, AVM yapabilecek. Devlet hastanelerinin bütün arazileri kent içinde ve çok kıymetli yerler buralar. Devlet hastaneleri kalkıyor ve doktorlar ücretli taşeron eleman haline geliyor."
Yazar Metin Aydoğan, Meltem TV'de Adem Birinci'nin hazırlayıp sunduğu Milletin Efendisi programına konuk oldu.
Aynı zamanda mimar olan Metin Aydoğan şehir hastaneleri projesi hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Şehir hastaneleri projesinin "Yap-işlet-devret modeline benziyor ama çok daha çarpık yanları var" diyen Aydoğan, "Projelerde merkezde otelcilik hizmeti verecek bir bina yapılıyor, etrafında ihtisas hastanelerini sıralanıyor. Yani kompleks bir yapı bu şehir hastaneleri. İhalesi gizli şartları açıklanmıyor, çağrılı oluyor ve istenilen kişilere veriliyor. Şimdi bu hastaneler hangi kentte yapılıyorsa o kentteki bütün devlet hastaneleri kapatılıyor ve binasıyla, arazisiyle, doktoruyla ve sağlık personeliyle birlikte şehir hastanesini yapan firmaya devrediliyor" dedi.
Hasta garantisi veriliyor
Programda "Şehir hastanelerine yüzde 70 doluluk garantisi veriliyor. Yani hastalanacak bizim insanımız, hastalanma garantisi veriliyor" diyen yazar Metin Aydoğan şöyle devam etti: "Şimdi halk ilk başta büyük bir para ödemiyor. Sosyal güvencesi varsa zaten devlet ödüyor. Sosyal güvencesi olmaz ise kendisi ödüyor. O kompleksin merkezindeki otelcilik hizmeti kapsamında kafeler vs. var. Hasta burada yatarsa faturasını sosyal güvencesi varsa devlet, yoksa kendisi ödüyor. Parayı kim verirse versin beş yıldızlı otel faturalarıyla karşılaşılacak bir olay bu. Bunun dışında tetkiklerin tümü paralı oluyor. Bu paranın saptanması da şirketin inisiyatifinde. Bunun sonucu şu olacak; halk bir kere orada yatamayacak. Yatalak hasta sorun yaşayacak ve ucuz özel hastane aramaya başlayacak çünkü artık bildiğimiz tarzda devlet hastanesi olmayacak."
Devlet kendi arazisinde kiracı
Şehir hastanelerine 30 milyar dolar ayrıldığını ve ödemesinin de taahhüt edildiğinin ifade eden Metin Aydoğan, "Bunun mülkiyeti de devletin ve o şirketin ortak mülkiyeti oluyor. Ama devlet kendi mülkünde kiracı konumuna düşüyor. 18 tane devlet hastanesine 30 milyar dolar para ödüyor. Yine geleceği borçlandıran, yine halkın üzerine yük bindirecek olan bir şey bu. Ama halk yeni binayı görüyor ve 'harika' diyor, 'fazla para da vermedim' diyor. Ama yakında şunu öğrenecek; yatalak hasta haline gelirse şehir hastanelerinin ne olduğunu görecek" dedi.
Yeni rant alanı açıldı
Yazar Metin Aydoğan Milletin Efendisi programında şehir hastanelerine dair değerlendirmesini şu şekilde tamamladı: "Şirket aldığı devlet hastanelerinin arazilerine isterse konut, iş merkezi, AVM yapabilecek. Devlet hastanelerinin bütün arazileri kent içinde ve çok kıymetli yerler buralar. Devlet hastaneleri kalkıyor ve doktorlar ücretli taşeron eleman haline geliyor."