Sokakta satılan ürünlere dikkat!

Var, yaptığı açıklamada, açıkta satılan yiyecek ve içeceklerin getirdiği tehlikelere dikkat çekerek, "Gözümüzle gördüğümüz bozulmuş ürünü tüketmeyiz ve bu nedenle olası zehirlenmelerden korunabiliriz. Fakat bazı mikroorganizmalar ürünü bozmadan sağlığımızı etkileyebilmekteler. Bu nedenle saklanma koşulları, satış koşulları ve hijyenin önemi özellikle sokakta satışa sunulan ürünlerde daha da önem kazanmaktadır" dedi. Var, sokak sütçülerinin kendi ineklerinin sütünü ya da rastgele temin ettikleri sütü genellikle soğutulmamış olarak bidonların içerisinde mahalle mahalle dolaşıp sattığını anımsattı. Bu kişilerin çoğunluğunun özellikle yaz aylarında her hangi bir soğuk ortam yaratmadan sattıkları sütün kesilmemesi içine soda, hipoklorit gibi yabancı maddeler koyarak halkın sağlığıyla oynadığını vurgulayan Var, "Mümkünse sokak sütü, taze peynir gibi ürünleri sağlık açısından risk taşıdıkları için tercih etmemeliyiz. Alınıyorsa da; süt iyice kaynatılmalı ve en geç iki gün içinde buzdolabında muhafaza edilerek, taze peynir ise ancak en az üç ay salamurada soğukta beklettikten sonra tüketmeliyiz" dedi.

Ürünler muhafaza edilmeli

Açıkta satılan simit, ekmek, poğaça gibi unlu mamullere de dikkat çeken Işıl Var, bu ürünlerin camekanlı, muhafazalı bir şekilde satışa sunulduğundan emin olunması gerektiğini ifade etti.

Var, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle içi peynir gibi süt ürünü veya salam, sosis, sucuk gibi et ürünü içeren sandviçlerin buzdolabında satışa sunulduğuna dikkat etmeliyiz. Köşe başlarındaki simitçilerde ya da unlu mamul satan dükkanlarda simit yanında satılan krem peynir dediğimiz üçgen peynirler, ayranlar açıkta simitle yan yana satılmaktadırlar. Aslında bu süt ürünleri çabuk bozulduklarından ancak buzdolabı sıcaklığında muhafaza edilebilirler. Yine bazı petrol satışı yapan yerlerin büfeleri başta olmak üzere çeşitli büfelerde, unlu mamul satışı yapılan dükkanlarda peynirli, salamlı, mayonezli soğuk sandviçlerin açıkta oda sıcaklığında satıldığını görmekteyiz. Bu ürünlerin günlük hazırlanmış olduklarına ve buzdolaplarında muhafaza edildiklerine dikkat etmeliyiz."

İnsanların ürünleri satın alırken kullanılan ambalajlara çok dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Var, özellikle gazete kağıdı, siyah poşet gibi ambalajlara itiraz edilmesi gerektiğini kaydetti.

Çiğ et ürünlerinden uzak durulmalı

Pişmemiş ya da az pişmiş et ve et ürünlerinin birçok bozucu ve hastalık etmeni olan mikroorganizma ile yüklü olduğunu belirten Var, her türlü çiğ etten yapılan ürünlerden uzak durulması gerektiğini anlattı. Adana'nın simgelerinden olan şırdan gibi sakatat ürünlerinin de çoğunlukla açıkta satıldığını anımsatan Var, açıkta satılan bu geleneksel ürünlerin risk taşıdığının bilinerek tüketilmesi gerektiğini aktardı. Var, "Köşe başlarında ya da paça salonlarında dükkanın dışında satılan şırdan dolmalarının çok iyi pişmiş olmasına dikkat etmeliyiz. Sunumları sırasında da yeterli hijyen kurallarına uyulup uyulmadığına dikkat etmeliyiz" diye konuştu.

Birçok bakkalda, küçük markette ve semt pazarında yumurtaların açıkta satıldığını ifade eden Var, yumurtalar günlük olsa bile yumurtaların yapısı gereği içinde mikroorganizma içeriyorsa çok kısa sürede bu sıcaklıklarda mikroorganizmaların gelişip çoğalacağını ve özellikle az pişmiş olarak tüketildiğinde zehirlenmelere yol açacağını söyledi. Var, şunları kaydetti: "Bu tür ürünlerde dışarıdan baktığınızda her zaman bozulmayı göremeyebiliriz. Esas tehlike de burada söz konusu. Çünkü bozulmuş ürünü sonuçta tüketmeyiz ve bu nedenle olası zehirlenmelerden korunabiliriz. Fakat bazı mikroorganizmaların ürünü bozmadan sağlığımızı etkileyebilmekteler. Bu nedenle saklanma koşulları, satış koşulları ve hijyenin önemi özellikle sokakta satışa sunulan ürünlerde daha da önem kazanmaktadır." (İHA)