Siyasette güncelleme şart

Ülkemiz 2002 yılından bu yana 20 yıldır aynı siyasi irade tarafından yönetilmektedir.

Ülke bu süre zarfında daha iyiye doğru gitse, hadi dersiniz ki bir nebze kurtarır, ama her sahada daha da kötüye gidiş var.

2022 ile 2002 arasında bir mukayese yaptığımızda;

Ekonomimiz bugün daha kırılgan,

Devletin, şirketlerin ve vatandaşların borçları daha fazla,

Hacizler, icralar daha fazla,

Gelir eşitsizliği daha fazla,

Satın alma gücü daha düşük,

Pahalılık daha fazla,

Sağlığa, ilaca erişim daha zor, daha pahalı,

Gençler geleceğe dair daha güvensiz, 

Beyin göçü daha fazla,

Kadına şiddet, çocuk cinayetleri daha fazla,

Sınırlarımız daha güvensiz,

Dünyanın bütün mültecileri ülkemizde toplanıyor, iç güvenlik daha kötü,

Özgürlükler daha kısıtlı,

Adalete erişim daha zor, daha pahalı,

Yolsuzluklar, hırsızlıklar, cinayetler, gasplar, intiharlar, boşanmalar daha fazla...

Ve daha niceleri...

Yanlış anlamayın, bu tablo bugün nasıl böyleyse, her seçim döneminde de böyleydi.

Siyasetin defalarca güncellenmesi gerekti ama maalesef bu gerçekleşmedi.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, bu konuyla alakalı "cep telefonu" örneğiyle ilginç bir değerlendirme yaptı.

Geçtiğimiz hafta sonu katıldığı BTP Şanlıurfa İl Kongresi'nde konuşan BTP Lideri şunları söyledi: "Artık bir şeyleri değiştirmenin vakti geldi. Şimdi hepinizin elinde birer akıllı telefon var. Telefonlarınızda uygulamalar var. Bu uygulamalar en geç ayda bir güncelleme uyarısı verir. Yahu 20 seneden beri size güncelleme uyarısı yapılıyor, siz hepsinde 'daha sonra anımsat' diyorsunuz. İstiyorsunuz ki illa telefonun şarjı bitsin. Değişmenin vakti geldi."

Millet olarak demokratik haklarımızı özgürce kullanmaktan korkmamalıyız.

Bugüne kadar siyaset müessesesinin çözüm mercii olduğunu kabul edip, çözümü ve projesi olanı tercih etseydik, ideolojik ve duygusal yaklaşımları bir kenara koysaydık, gerçekten başarılı olan seçilirdi, başarılı olmayan da bir kenara çekilirdi.

20 yıllık başarısızlık, rakamlarla, raporlarla bariz bir şekilde ortada olmasına rağmen birileri hala sürekli seçiliyorsa, söyler misiniz ülkemize çözüm nasıl gelecek, hatalı olanlar hatasını nasıl anlayacak?

Körler, sağırlar birbirini ağırlıyor ama ülkemiz bu körlüğe nasıl dayanacak?

Siyasette değişimden korkmamak lazım, yeter ki Cumhuriyet ilkelerine bağlı kalalım, Anayasamızda yer alan demokratik olma özelliğini tüm gerçekliğiyle uygulayalım.

Siyasette fikirler, projeler, çözümler yarışsın; kimin fikri, projesi, çözümü daha doğru ise o iş başına gelsin ve bu bayrak yarışı böyle devam etsin.

Mevcut iş başında bulunan siyasilerin stratejik müttefik, stratejik ortak gördüğü Batılı ülkelerde bakın bu siyasi değişimler nasıl oluyor?

Türkiye'yi 20 yıldır başbakan ya da cumhurbaşkanı olarak aynı kişinin yönettiği dönemde Almanya'da 3 şansölye, Fransa'da 4 cumhurbaşkanı, ABD'de ise 3 başkan değişti.

Detaylarına girersek:

Almanya:

Gerhard Schröder: 1998-2002; 2002-2005 (2 dönem)

Angela Merkel: 2009-2013; 2013-2018; 2018-2021 (3 dönem)

Olaf Scholz: 2021'de başladı ve görevde...

Fransa:

Jacques Chirac: 1995-2007

Nicolas Sarkozy: 2007-2012

François Hollande: 2012-2017

Emmanuel Macron: 2017'de başladı ve görevde...

ABD:

George W. Bush: 2001-2009

Barack Obama: 2009-2017

Donald Trump: 2017-2021

Joe Biden: 2021'de başladı ve görevde...

Onlar başkanlarını değiştirerek çok şey mi kaybettiler, bizler Türkiye olarak başımızdakileri değiştirmeyerek çok şey mi kazandık!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmak farklıdır, Cumhuriyeti özümsemek farklıdır.

Demokratik bir devlet olmak farklıdır, demokratik olmayı özümsemek farklıdır.

Sizleri Cumhuriyeti ve demokrasiyi özümsemeye davet ediyorum.