CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun önceki gün "Deniz Feneri dosyasında bir bakan bilgi sızdırıyor, köstebeklik yapıyordu" iddiasında adı geçen bakanın Beşir Atalay olduğunu açıklaması gündeme bomba gibi düştü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada iki haftadır süren polemiği açıklığa kavuşturdu. Deniz Feneri davasında bir bakanın köstebeklik yaptığını daha önce ileri süren Kılıçdaroğlu, dosyalarla hazırlıklı olarak geldiği toplantıda bu bakanını, eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay olduğunu söyledi. Deniz Feneri davasıyla ilgili sürecin Almanya'da 1 yıl 5 ayda sonuçlandırıldığını ancak, Türkiye'de hala sonuç alınamadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Yüreğimiz temiz biz bu ülkede tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumaya devam edeceğiz, bu bizim namus borcumuz" dedi. "Karşımızda bir AKP duvarı var" diyerek 2008 yılında TBMM'ye verdiği bir soru önergesini okuyan Kılıçdaroğlu, bu önergenin "köstebeğin kimliği açısından" çok önemli olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, soru önergesinde yer alan İTO kayıtlarına göre, eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın, eski RTÜK Başkanı Zahit Akman ve Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ile birlikte Nehir Yayıncılık adlı bir şirketin kurucusu olduğu bilgisini aktardı. Bu ticari ortaklığın, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Deniz Feneri soruşturmasında gerekli hassasiyeti göstermesini önleyeceği yönündeki sorularını tekrar eden Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanlığı'nın o dönemde Alman makamlarının yaptığı işbirliği çağrısına yanıt vermemesini de hatırlattı. Kılıçdaroğlu, soru önergesindeki, "İçişleri Bakanlığı'nın, Alman makamlarının çağrısına yanıt vermeme nedeni, Beşir Atalay, Zahit Akman ve Zekeriya Karaman arasındaki ortaklık mı" sorusunu yineledi.