Sıvı tüketimi ve önemi
En sağlıklı sıvı sudur. Su bütün canlıların yapılarının en büyük bölümünü oluşturur. En doğal sıvıdır ve insan vücudunun işlevlerini yerine getirebilmesi için en gerekli besin öğesidir. Eksikliğinde birçok sağlık sorunu yaşanmaktadır. Dolayısıyla günlük olarak mutlaka kişinin ihtiyacı kadar tüketilmelidir
18.01.2022 10:03:00
Diyetisyen Züleyha Eksen insan sağlığı açısından sıvı tüketiminin önemine dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu:
Yaşam için en gerekli öge olarak tanımlanan su temiz kaynaklardan sağlanmalıdır. Başta su olmak üzere içecekler ve yiyeceklerde bulunan görünür/ görünmez su, "sıvı" olarak tanımlanır ve bireyin günlük gereksinimi, içtiği su, içecekler ve tükettiği yiyeceklerdeki içindeki su ile karşılanır.
Alkollü - alkolsüz, gazlı, gazsız - karbonatlı, şeker ilaveli içecekler ile çay ve kahve yerine çoğunlukla su tercih edilmelidir. Kahve ve çay sıvı sağlamalarına rağmen çocuklara önerilmez ve bazı kişilerde istenmeyen uyarıcı etkileri olabilir. Alkolsüz gazlı- karbonatlı içeceklerin diş ve kemik sağlığına etkileri olumsuzdur. Şekerli meşrubatlar, vitamin ilaveli meyve suları, enerji ve sporcu içecekleri aşırı tüketilirse her yaştaki bireylerde istenmeyen vücut ağırlık kazanımına yol açabilir.
Su ve sıvı tüketimi ne kadar önemli?
Su ve diğer içecekler; yiyeceklerimizin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınması, yaşam ve sağlık için gerekli biyokimyasal tepkilerin oluşması, hücrelerin, dokuların organ ve sistemlerin çalışması, metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması, vücut ısısının denetiminin ve eklemlerin kayganlığının sağlanmasında rol oynar. Bütün bunların yanında kalsiyum, magnezyum ve flor gibi temel mineralleri de sağlar.
Yukarıda bahsedilen durumların yerine getirilmesi vücutta su dengesinin korunması ile mümkündür. Vücudun su dengesi; solunum yoluyla, idrarla, terle ve dışkıyla su kaybının, içecekler ve yiyeceklerle alınan su miktarları ile yerine konması ile sağlanır.
Bebekler en büyük risk grubunu oluştururlar!
Aşırı su kaybı tehlikelidir. Su kaybının fazla olması durumunda kan hacmi azalır, dolaşım yeterli olamaz, besin öğelerini doku ve organlara ulaştırılmasında doğacak sorunlar bu organların işlevine yansır ve diğer bazı sorunlar ortaya çıkar. Vücuttan %10 su kaybı ölüme neden olabilir.
İçeceklerin günlük tüketim miktarları ne kadardır?
Fiziksel aktivite düzeyine göre günlük alınması gereken sıvı miktarı değişiklik gösterir. Orta düzeyde bir aktivite düzeyinde günlük 2-2.5 litre (10-12 bardak) sıvı tüketimi önerilmektedir.
Sıcak havalarda, fazla fiziksel aktivite yapıldığında, fazla proteinli ve tuzlu yiyecekler tüketildiğinde, terleme ve idrarla, vücut ısısını arttıran ateşli hastalıklarda solunum yolu ile ishalde ise bağırsak yolu ile sıvı kaybı artar. Böyle durumlarda vücudun sıvı/su gereksinmesinde de artış olur, vücutta sıvı dengesini korumak için kaybolan suyun yerine konulması gerekir.
İnsan su ihtiyacını: İçme suyu ile 1500-2000 mL/gün (8¬10 su bardağı), yiyecek ve içeceklerle 1000 mL/gün, metabolizma sonucu oluşan su ile 260 mL/gün karşılar.
Günümüzde su içme alışkanlıklarımızın yeterince oluşmaması ciddi sağlık problemlerine zemin hazırlamaktadır. Yeterince su içilmemesi durumunda karşılaşılan sağlık problemlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Ağız ve dudak kuruluğu
Ağız kuruluğunda genellikle yapılan şey içecek bir şeyler aramaktır. Fakat her içecek aynı değildir. Şekerli içecekler sadece geçici bir çözümdür. Sıvı ihtiyacımızı tam olarak karşılamadıkları için belirti ortaya çıktığında başka bir içecek yerine su içmeyi tercih etmelisiniz.
Yorgunluk hissi
Sıvı yetersizliği, kansızlığa çok benzer belirtiler gösterebilir. Vücut susuz kaldığında, kandan su almaya başlar ve bu da organlardaki oksijen miktarının azalmasına sebebiyet verebilir. Oksijensizlik ise yorgunluk ve uyuşuklukla birlikte enerjisiz hissetmeye yol açar.
Koyu renk idrar
Sağlıklı bir insanda idrar rengi saydam, hafif bulanık ve açık renk olmalıdır. Koyu sarı ve turuncu renkler vücudun susuz kaldığını gösterir.
Eklem ağrısı
Su tüketimi ile kasların elastikiyeti artmaktadır. Dolayısıyla su tüketimi eklem ve kemik sağlığını olumlu etkilemektedir. Bu nedenle eklem kireçlenmelerine sebebiyet vermemek için su tüketimine özen göstermeliyiz.
Kuru bir cilt
kendini gösterebilir. Bu etki uzun vadede erken yaşta kırışıklığa sebep olur. Yaz-kış bol su tüketimi cildin yeterli neme ulaşması açısından önemli bir yere sahiptir.
Açlık krizleri
Açlık ve susuzluk hissi beynimizde aynı noktayı uyarır. Bu nedenle vücudumuzun susuz kalması durumunda açlık hissine kapılabiliriz. Yemekten sonra hala aç hissetmek ve gün içerisinde yaşanan açlık krizlerinin bir sebebi susuzluk olabilir aman dikkat!
Sindirim problemleri
Susuzluğun tüm sindirim sistemi üzerinde etkisi vardır. Yeterli su içilmedi zaman mide ekşimesi, hazımsızlık ve bazı büyük zararlara sebep olabilir. Bunun yanında yetersiz su alımının kabızlıkla da ilişkisi vardır. Vücuda alınan sıvılar dışkının yumuşayıp bağırsaklardan kolay geçmesini sağlar. Yeni Mesaj
Yaşam için en gerekli öge olarak tanımlanan su temiz kaynaklardan sağlanmalıdır. Başta su olmak üzere içecekler ve yiyeceklerde bulunan görünür/ görünmez su, "sıvı" olarak tanımlanır ve bireyin günlük gereksinimi, içtiği su, içecekler ve tükettiği yiyeceklerdeki içindeki su ile karşılanır.
Alkollü - alkolsüz, gazlı, gazsız - karbonatlı, şeker ilaveli içecekler ile çay ve kahve yerine çoğunlukla su tercih edilmelidir. Kahve ve çay sıvı sağlamalarına rağmen çocuklara önerilmez ve bazı kişilerde istenmeyen uyarıcı etkileri olabilir. Alkolsüz gazlı- karbonatlı içeceklerin diş ve kemik sağlığına etkileri olumsuzdur. Şekerli meşrubatlar, vitamin ilaveli meyve suları, enerji ve sporcu içecekleri aşırı tüketilirse her yaştaki bireylerde istenmeyen vücut ağırlık kazanımına yol açabilir.
Su ve sıvı tüketimi ne kadar önemli?
Su ve diğer içecekler; yiyeceklerimizin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınması, yaşam ve sağlık için gerekli biyokimyasal tepkilerin oluşması, hücrelerin, dokuların organ ve sistemlerin çalışması, metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması, vücut ısısının denetiminin ve eklemlerin kayganlığının sağlanmasında rol oynar. Bütün bunların yanında kalsiyum, magnezyum ve flor gibi temel mineralleri de sağlar.
Yukarıda bahsedilen durumların yerine getirilmesi vücutta su dengesinin korunması ile mümkündür. Vücudun su dengesi; solunum yoluyla, idrarla, terle ve dışkıyla su kaybının, içecekler ve yiyeceklerle alınan su miktarları ile yerine konması ile sağlanır.
Bebekler en büyük risk grubunu oluştururlar!
Aşırı su kaybı tehlikelidir. Su kaybının fazla olması durumunda kan hacmi azalır, dolaşım yeterli olamaz, besin öğelerini doku ve organlara ulaştırılmasında doğacak sorunlar bu organların işlevine yansır ve diğer bazı sorunlar ortaya çıkar. Vücuttan %10 su kaybı ölüme neden olabilir.
İçeceklerin günlük tüketim miktarları ne kadardır?
Fiziksel aktivite düzeyine göre günlük alınması gereken sıvı miktarı değişiklik gösterir. Orta düzeyde bir aktivite düzeyinde günlük 2-2.5 litre (10-12 bardak) sıvı tüketimi önerilmektedir.
Sıcak havalarda, fazla fiziksel aktivite yapıldığında, fazla proteinli ve tuzlu yiyecekler tüketildiğinde, terleme ve idrarla, vücut ısısını arttıran ateşli hastalıklarda solunum yolu ile ishalde ise bağırsak yolu ile sıvı kaybı artar. Böyle durumlarda vücudun sıvı/su gereksinmesinde de artış olur, vücutta sıvı dengesini korumak için kaybolan suyun yerine konulması gerekir.
İnsan su ihtiyacını: İçme suyu ile 1500-2000 mL/gün (8¬10 su bardağı), yiyecek ve içeceklerle 1000 mL/gün, metabolizma sonucu oluşan su ile 260 mL/gün karşılar.
Günümüzde su içme alışkanlıklarımızın yeterince oluşmaması ciddi sağlık problemlerine zemin hazırlamaktadır. Yeterince su içilmemesi durumunda karşılaşılan sağlık problemlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Ağız ve dudak kuruluğu
Ağız kuruluğunda genellikle yapılan şey içecek bir şeyler aramaktır. Fakat her içecek aynı değildir. Şekerli içecekler sadece geçici bir çözümdür. Sıvı ihtiyacımızı tam olarak karşılamadıkları için belirti ortaya çıktığında başka bir içecek yerine su içmeyi tercih etmelisiniz.
Yorgunluk hissi
Sıvı yetersizliği, kansızlığa çok benzer belirtiler gösterebilir. Vücut susuz kaldığında, kandan su almaya başlar ve bu da organlardaki oksijen miktarının azalmasına sebebiyet verebilir. Oksijensizlik ise yorgunluk ve uyuşuklukla birlikte enerjisiz hissetmeye yol açar.
Koyu renk idrar
Sağlıklı bir insanda idrar rengi saydam, hafif bulanık ve açık renk olmalıdır. Koyu sarı ve turuncu renkler vücudun susuz kaldığını gösterir.
Eklem ağrısı
Su tüketimi ile kasların elastikiyeti artmaktadır. Dolayısıyla su tüketimi eklem ve kemik sağlığını olumlu etkilemektedir. Bu nedenle eklem kireçlenmelerine sebebiyet vermemek için su tüketimine özen göstermeliyiz.
Kuru bir cilt
kendini gösterebilir. Bu etki uzun vadede erken yaşta kırışıklığa sebep olur. Yaz-kış bol su tüketimi cildin yeterli neme ulaşması açısından önemli bir yere sahiptir.
Açlık krizleri
Açlık ve susuzluk hissi beynimizde aynı noktayı uyarır. Bu nedenle vücudumuzun susuz kalması durumunda açlık hissine kapılabiliriz. Yemekten sonra hala aç hissetmek ve gün içerisinde yaşanan açlık krizlerinin bir sebebi susuzluk olabilir aman dikkat!
Sindirim problemleri
Susuzluğun tüm sindirim sistemi üzerinde etkisi vardır. Yeterli su içilmedi zaman mide ekşimesi, hazımsızlık ve bazı büyük zararlara sebep olabilir. Bunun yanında yetersiz su alımının kabızlıkla da ilişkisi vardır. Vücuda alınan sıvılar dışkının yumuşayıp bağırsaklardan kolay geçmesini sağlar. Yeni Mesaj