n O döneme girildiği zaman ancak Türkiye gerçek büyümeyi yakalayacak ve zenginleşecektir değil mi?
Prof. Dr. Haydar Baş- Zaten gerçek büyüme de budur. Bir defa daha buradan ifade edelim. Tüketim olmadan üretim olmaz. Sizin imal ettiğiniz mamul pazara gittiğinde müşteri bulmazsa büyüme hiç olmaz. Büyüme nasıl olacak? Vatandaş pazara gidecek. İstediği mamulü alacak. İstediği kadar alabilecek. Yani tüketici kesimin cebinde para olacak. Tüketici kesim kimdir? İşçindir, memurundur, esnafındır, sanayicindir, KOBİ'lerindir, orman köylündür, tarım kesimidir, hülasa halkın kendisidir. Bu % 80-90 kesimdir. Onun cebinde para oldu mu pazarda güller açar. Güllerin açtığı yerde de esnaf olan kişi bire on, bire 20 üreterek gözü, gönlü hoş olur. Böylece hakikatte olması gereken sıhhatli büyüme ortaya çıkmış olur ki bunun dışındaki büyümeler işte gazetelerde olur, ama cepte olmaz. Kitabi ifadelerde olur ama milletin mutfağında, cebinde olmaz.
n Hocam sizin orijinal bir yaklaşımınız var. Genelde liberal sağ ekonomiler, "ekonominin büyümesi için fakirden kesmemiz lazım. Orta sınıftan kesmemiz lazım" mantığını savunurlar. Sol kesim de "ekonomi büyümese de gelir dağılımından fakirin istifade etmesi lazım" anlayışındadır. Oysa siz, ekonominin büyüyebilmesi için tüketici sınıfının güçlendirilmesini bir ekonomi kuralı olarak koyuyorsunuz.
Prof. Dr. Haydar Baş- Bu olay bir emme basma tulumbası olayı gibidir. Yani siz evinize geldiğiniz zaman yemek yiyorsanız hanımınız sizin için hazırlık yapar. Eğer yemiyorsanız niye yalandan yere harcama yayıp da tencerelerde, tabaklarda bunu bekletsin. Çoluk çocuğun yemeğini yemesi için evdeki hanımefendi hazırlığını yapar. Onlar da gelir, bunu tüketir. Pazar da böyledir. Pazara mamulün gelebilmesi için gelen mamulün bitmesi lazım. O da pazara giden müşteriye bağlıdır. Bu müşterinin cebi para görecek. Gördüğü zaman istenilen her şey olur. Bu olmazsa kendimizi kandırırız.
Prof. Dr. Haydar Baş- Zaten gerçek büyüme de budur. Bir defa daha buradan ifade edelim. Tüketim olmadan üretim olmaz. Sizin imal ettiğiniz mamul pazara gittiğinde müşteri bulmazsa büyüme hiç olmaz. Büyüme nasıl olacak? Vatandaş pazara gidecek. İstediği mamulü alacak. İstediği kadar alabilecek. Yani tüketici kesimin cebinde para olacak. Tüketici kesim kimdir? İşçindir, memurundur, esnafındır, sanayicindir, KOBİ'lerindir, orman köylündür, tarım kesimidir, hülasa halkın kendisidir. Bu % 80-90 kesimdir. Onun cebinde para oldu mu pazarda güller açar. Güllerin açtığı yerde de esnaf olan kişi bire on, bire 20 üreterek gözü, gönlü hoş olur. Böylece hakikatte olması gereken sıhhatli büyüme ortaya çıkmış olur ki bunun dışındaki büyümeler işte gazetelerde olur, ama cepte olmaz. Kitabi ifadelerde olur ama milletin mutfağında, cebinde olmaz.
n Hocam sizin orijinal bir yaklaşımınız var. Genelde liberal sağ ekonomiler, "ekonominin büyümesi için fakirden kesmemiz lazım. Orta sınıftan kesmemiz lazım" mantığını savunurlar. Sol kesim de "ekonomi büyümese de gelir dağılımından fakirin istifade etmesi lazım" anlayışındadır. Oysa siz, ekonominin büyüyebilmesi için tüketici sınıfının güçlendirilmesini bir ekonomi kuralı olarak koyuyorsunuz.
Prof. Dr. Haydar Baş- Bu olay bir emme basma tulumbası olayı gibidir. Yani siz evinize geldiğiniz zaman yemek yiyorsanız hanımınız sizin için hazırlık yapar. Eğer yemiyorsanız niye yalandan yere harcama yayıp da tencerelerde, tabaklarda bunu bekletsin. Çoluk çocuğun yemeğini yemesi için evdeki hanımefendi hazırlığını yapar. Onlar da gelir, bunu tüketir. Pazar da böyledir. Pazara mamulün gelebilmesi için gelen mamulün bitmesi lazım. O da pazara giden müşteriye bağlıdır. Bu müşterinin cebi para görecek. Gördüğü zaman istenilen her şey olur. Bu olmazsa kendimizi kandırırız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.