Şeker sektöründe OHAL vurgunu
Hükümetin nişasta bazlı şeker ithalatında kota artışına gitmeye hazırlanmasına tepki gösteren Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, "Bu düzenleme Cargill gibi küresel işletmelerin ekmeğine yağ sürerken, pancar üreticilerinin ve şeker fabrikalarının sonunu getirecektir" dedi
10.09.2016 00:00:00
HABER MERKEZİ
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Üretim Reformu Paketi Kanun Tasarısı Taslağı'nda izoglikozların kotasının artırılmasına yönelik ifadelere yer verilmesine Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsa Gök yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi. Açıklamada Türkiye'nin 15 Temmuz gecesi darbe girişimiyle milli bir sınav vererek kara kâbustan çıktığı ve normalleşme sürecine girmeye çalıştığı bir dönemde okyanus ötesine hizmet eden Nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotalarının artırılmasına yönelik taslağın bu haliyle kanunlaşması halinde şeker sektörünün yeni bir ızdırap yumağıyla kara bulutların içerisine yelken açacağı dile getirildi.
Cargill'in çıkarlarına hizmet ediliyor
Hazırlanan söz konusu taslağın toplumun istek ve çıkarlarını aldatan bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Gök, "Sendikamız tarafından 2005 yılında bu yana açılan davalarda verilen Danıştay kararları ile toplum tarafından kabul görmediği, Şeker Kurumu tarafından yaptırılan ama nedense (!) sonuçları kamuoyuna açıklanmayan anket ile ortaya konulan ve gıda ürünlerinde kullanılmasına sıcak bakılmayan NBŞ üretiminin kısıtlanması gerektiği açıkça ortaya konulmuştur. Danıştay; gerçekte bir şeker ihtiyacı olup olmadığı veya NBŞ kota artışlarının mevcut ülke stoklarına etkisi gözetilmeden, her yıl sürekli ve düzenli bir şekilde NBŞ kotası artışına gidilmesini açıkça hukuka aykırı bulmaktadır. Öyle ise Cargill'in çıkarları milli çıkarlarımız mıdır?" şeklinde açıklamada bulundu.
OHAL'den mal kapma yarışındalar
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan taslağa göre glikozun kota kapsamından çıkartıldığı taktirde 2016-2017 pazarlama yılı için NBŞ'lere tahsis edilen 265 bin tonluk kota miktarının yüzde 50 oranında artırılması halinde 397 bin tondan 600 bin tona çıkacağını, bu kotanın olduğu gibi izoglikozlara ayrılacağını ifade eden Gök, NBŞ kotasının ise kendi başına buyruk olacağına dikkat çekti. Gök şunları kaydetti: "Söz konusu durum Cargill gibi küresel işletmelerin ekmeğine yağ sürerken, pancar üreticilerinin dolayısıyla şeker fabrikalarının sonunu getirecektir. NBŞ'de kota hakkı bulunmayan ve kota tahsisi olmayan 344 bin ton kapasiteli 5 şirket bugün sadece ihraç amaçlı üretim yaparken, glikoz kapsam dışı kaldığında ise yurtiçine de ürün arz etme hakkını da elde etmiş olacaklardır. Çalışmayla ayrıca bugün 1 milyon 350 bin ton olan glikoz ve izoglikoz kurulu kapasitesi olan ve büyük bir bölümü yabancı sermayeli NBŞ şirketlerine kapasitelerinin tamamının kullanılmasının da önü açılacaktır. Endişemiz, zorlu bir süreçten geçtiğimiz bu günlerde OHAL'in oluşturduğu konjonktürden yararlanılarak yangından mal kapma yarışının bir pazarlık masasına dönüştürülmesidir." Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, yapılması gerekenin, glikoz ve izoglikozun kota kapsamında kalması ve yüzde 10'luk kotanın yüzde 5'e çekilmesi olduğunun altını çizdi.
Şeker sektörünü tamamen bitirir
Hazırlanan Taslağı Yüksek Tansiyonlu 'Artçı Şok' olarak niteleyen Gök, bu haliyle yasalaşması halinde yıllardır kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan milli çınar şeker fabrikalarının enkaza dönüşeceğini, pancar üreticisinin ise hazin sonunun kaçınılmaz olacağını iddia etti. Gök, "Son 14 yılda NBŞ'ye uygulanan yüksek kotadan dolayı 407 bin hektar alanda 22 milyon ton pancar ekiminin yapılamaması, 75 bin tarım işçisinin işsiz kalması, yan sektörlerle birlikte Türkiye'nin toplam kaybının 5.3 milyar doları bulması bunun en bariz göstergesidir. Nişasta bazlı şekerlerin üretim kotasının tamamen kalkması demek, pancar çiftçisinin kotalı üretime talim ederken, şeker pancarı tarımı ve şeker sektörünün yeni bir büyük risk ve tehdit dalgasıyla karşı karşıya kalması anlamını taşımaktır" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Üretim Reformu Paketi Kanun Tasarısı Taslağı'nda izoglikozların kotasının artırılmasına yönelik ifadelere yer verilmesine Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsa Gök yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi. Açıklamada Türkiye'nin 15 Temmuz gecesi darbe girişimiyle milli bir sınav vererek kara kâbustan çıktığı ve normalleşme sürecine girmeye çalıştığı bir dönemde okyanus ötesine hizmet eden Nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotalarının artırılmasına yönelik taslağın bu haliyle kanunlaşması halinde şeker sektörünün yeni bir ızdırap yumağıyla kara bulutların içerisine yelken açacağı dile getirildi.
Cargill'in çıkarlarına hizmet ediliyor
Hazırlanan söz konusu taslağın toplumun istek ve çıkarlarını aldatan bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Gök, "Sendikamız tarafından 2005 yılında bu yana açılan davalarda verilen Danıştay kararları ile toplum tarafından kabul görmediği, Şeker Kurumu tarafından yaptırılan ama nedense (!) sonuçları kamuoyuna açıklanmayan anket ile ortaya konulan ve gıda ürünlerinde kullanılmasına sıcak bakılmayan NBŞ üretiminin kısıtlanması gerektiği açıkça ortaya konulmuştur. Danıştay; gerçekte bir şeker ihtiyacı olup olmadığı veya NBŞ kota artışlarının mevcut ülke stoklarına etkisi gözetilmeden, her yıl sürekli ve düzenli bir şekilde NBŞ kotası artışına gidilmesini açıkça hukuka aykırı bulmaktadır. Öyle ise Cargill'in çıkarları milli çıkarlarımız mıdır?" şeklinde açıklamada bulundu.
OHAL'den mal kapma yarışındalar
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan taslağa göre glikozun kota kapsamından çıkartıldığı taktirde 2016-2017 pazarlama yılı için NBŞ'lere tahsis edilen 265 bin tonluk kota miktarının yüzde 50 oranında artırılması halinde 397 bin tondan 600 bin tona çıkacağını, bu kotanın olduğu gibi izoglikozlara ayrılacağını ifade eden Gök, NBŞ kotasının ise kendi başına buyruk olacağına dikkat çekti. Gök şunları kaydetti: "Söz konusu durum Cargill gibi küresel işletmelerin ekmeğine yağ sürerken, pancar üreticilerinin dolayısıyla şeker fabrikalarının sonunu getirecektir. NBŞ'de kota hakkı bulunmayan ve kota tahsisi olmayan 344 bin ton kapasiteli 5 şirket bugün sadece ihraç amaçlı üretim yaparken, glikoz kapsam dışı kaldığında ise yurtiçine de ürün arz etme hakkını da elde etmiş olacaklardır. Çalışmayla ayrıca bugün 1 milyon 350 bin ton olan glikoz ve izoglikoz kurulu kapasitesi olan ve büyük bir bölümü yabancı sermayeli NBŞ şirketlerine kapasitelerinin tamamının kullanılmasının da önü açılacaktır. Endişemiz, zorlu bir süreçten geçtiğimiz bu günlerde OHAL'in oluşturduğu konjonktürden yararlanılarak yangından mal kapma yarışının bir pazarlık masasına dönüştürülmesidir." Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, yapılması gerekenin, glikoz ve izoglikozun kota kapsamında kalması ve yüzde 10'luk kotanın yüzde 5'e çekilmesi olduğunun altını çizdi.
Şeker sektörünü tamamen bitirir
Hazırlanan Taslağı Yüksek Tansiyonlu 'Artçı Şok' olarak niteleyen Gök, bu haliyle yasalaşması halinde yıllardır kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan milli çınar şeker fabrikalarının enkaza dönüşeceğini, pancar üreticisinin ise hazin sonunun kaçınılmaz olacağını iddia etti. Gök, "Son 14 yılda NBŞ'ye uygulanan yüksek kotadan dolayı 407 bin hektar alanda 22 milyon ton pancar ekiminin yapılamaması, 75 bin tarım işçisinin işsiz kalması, yan sektörlerle birlikte Türkiye'nin toplam kaybının 5.3 milyar doları bulması bunun en bariz göstergesidir. Nişasta bazlı şekerlerin üretim kotasının tamamen kalkması demek, pancar çiftçisinin kotalı üretime talim ederken, şeker pancarı tarımı ve şeker sektörünün yeni bir büyük risk ve tehdit dalgasıyla karşı karşıya kalması anlamını taşımaktır" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.