Bağımsız Türkiye Partisi'nin kuruluşunun üzerinden henüz 1,5 ay geçti. Türkiye'nin 41. partisi olarak en genç, fakat en köklü geleneği temsil ediyor BTP.
Partinin programı ülkemizin en büyük sorunlarına bile köklü çözümler getirmiş durumda. Ülkemizin sosyal, siyasal ve ekonomik problemleri çözülmekle bırakılmayıp dünyanın lider ülkesi durumuna da taşıyacak konumda, Bağımsız Türkiye Partisi. BTP, programı, kadrosu ve ortaya koyduğu etkinliklerle bunu ispatlıyor.
Kuvayı Milliye hareketinin meyvesi olarak Türk siyaset sahnesinde yerini alan BTP, yaptığı toplantılar ve kültürel etkinliklerle yürüyüşüne devam ediyor. Milletle kucaklaşarak etrafındaki sevgi halesini her geçen gün daha çok arttırıyor.
Ülkemizde teşkilatlanmada da yeni bir rekora imza atmak için BTP'nin parti organları hummalı bir çalışma içerisindeler. Parti katılımlarla birlikte çığ gibi büyüyor. İstanbul İl Teşkilatının hazırlamış olduğu "Şehitleri Anma Gecesi" de yeni katılımlara sahne oldu.
Gecede BTP'ye katılanlar arasında, sahalarında ülkemizin önde gelen sanayici ve işadamlarının yanı sıra Türk siyaseti sahnesinde önceden de emeği geçen insanlar vardı. Bunların arasında en çok ilgi toplayan ve salona duygulu sahneler yaşatan Gümrük ve Tekel eski Bakanı şehit Gün Sazak'ın eşi Nilgün Sazak ile oğlu Ergün Sazak oldu.
Şehit Gün Sazak, ülkemizin yetiştirdiği müstesna devlet adamı, dava adamlarından bir tanesi. Gün Bey, idrak ettiği günlerin ve vazifelerin zorluğuna aldırış etmeden Allah'a tevekkül ederek başarıya koşan bir gönül adamıydı aynı zamanda. Sazak ailesi birkaç nesilden beri politikanın içinde bulunuyor. Ülkenin durumunu en iyi tahlil edecek ve idrak edecek ailelerden bir tanesi. Merhum Gün Beyin eşi Nilgün hanımın ifadesine göre Gün Bey de ülkenin içine düştüğü bunalımlı günlerde ülkeye hizmet için politikaya soyunmuştu. O dönemde de bölücü akımlar memlekette oldukça yaygın idi. Gün Beyin de hedefi ve maksadı ülkemizi dünyada sayılı devletler arasında görmek idi. Bu uğurda bundan 21 sene evvel şahadet şerbetini içmişti.
O gün bugün beklediler Sazak ailesi. Memleketimizin güzel günlere kavuşması için ümit beslediler; gayret sarf ettiler. Aktif politikadan da mümkün mertebe uzak durmaya çalıştılar. Fakat ülkemizin içine düştüğü bunalımlı durumun gün be gün ülkemizi yokluğa doğru götürmesi karşısında elbette kayıtsız kalamazlardı. Kuvayı Milliye Hareketinin yürüyüşü onlara ümit vermiş, şevk vermişti.
Nilgün Sazak hanıma BTP rozeti takıldığında sarf ettiği ifadeler hem bir tarihi gerçeğin ifadesi hem de kurtuluşun müjdesiydi. Gerek Nilgün hanımın gözlerinden akan gözyaşları gerekse salonu dolduran binlerce insanın gözlerini yaşartan tablo, hem ülkemizin içine düştüğü durumun üzüntüsünden; hem de kurtuluş müjdesinin sevincinden kaynaklanıyordu. Nilgün Sazak, "Prof. Dr. Haydar Baş Beyin açtığı Kuvayı Milliye bayrağı altında Allah'ın izniyle durmaya geldim" diyordu; devamında ise "milletimizi namerde muhtaç edenleri Allah'a havale etmeye geldim" diyerek ülkenin tablosunu özetliyor, kurtuluş reçetesini ifade ediyordu.
Ergün Sazak ise millet olarak yaşadığımız bayram havasını, kurtuluş müjdesini "Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in fikirleri susuz kalmış ekinler gibi bekleyen başak başak insanımızın üzerine bolluk, bereket yağmuru olmuş, kalplerdeki kurtuluş umuduna can vermiştir" ifadesiyle dile getiriyordu. Ergün Sazak "Bu hareket, sırtını aziz şehitlerimizin manevi varlığına dayamıştır" ifadesiyle milli duruşa olan özlemini dile getiriyor; "Tek beklentisi, saf, temiz insanımızın hayır duasıdır." İfadesiyle de partinin, ülkeye ve milletimize hizmet vesilesi olduğunun, Allah'ın rızasını kazanmanın asıl olduğunun altını çiziyordu.
Yüzlerce insanımız da katılım töreninde yerlerini aldılar. Her katılımcının duygu ve düşüncesi de çok orijinaldi. Akademik çevrenin, iş çevresinin hasılı milletimizin büyük iltifatına mahzar olmuştu BTP.
İşte bu coşku, BTP iktidarının yani ülkemizin bağımsızlığa koşusunun muştusuydu.
Partinin programı ülkemizin en büyük sorunlarına bile köklü çözümler getirmiş durumda. Ülkemizin sosyal, siyasal ve ekonomik problemleri çözülmekle bırakılmayıp dünyanın lider ülkesi durumuna da taşıyacak konumda, Bağımsız Türkiye Partisi. BTP, programı, kadrosu ve ortaya koyduğu etkinliklerle bunu ispatlıyor.
Kuvayı Milliye hareketinin meyvesi olarak Türk siyaset sahnesinde yerini alan BTP, yaptığı toplantılar ve kültürel etkinliklerle yürüyüşüne devam ediyor. Milletle kucaklaşarak etrafındaki sevgi halesini her geçen gün daha çok arttırıyor.
Ülkemizde teşkilatlanmada da yeni bir rekora imza atmak için BTP'nin parti organları hummalı bir çalışma içerisindeler. Parti katılımlarla birlikte çığ gibi büyüyor. İstanbul İl Teşkilatının hazırlamış olduğu "Şehitleri Anma Gecesi" de yeni katılımlara sahne oldu.
Gecede BTP'ye katılanlar arasında, sahalarında ülkemizin önde gelen sanayici ve işadamlarının yanı sıra Türk siyaseti sahnesinde önceden de emeği geçen insanlar vardı. Bunların arasında en çok ilgi toplayan ve salona duygulu sahneler yaşatan Gümrük ve Tekel eski Bakanı şehit Gün Sazak'ın eşi Nilgün Sazak ile oğlu Ergün Sazak oldu.
Şehit Gün Sazak, ülkemizin yetiştirdiği müstesna devlet adamı, dava adamlarından bir tanesi. Gün Bey, idrak ettiği günlerin ve vazifelerin zorluğuna aldırış etmeden Allah'a tevekkül ederek başarıya koşan bir gönül adamıydı aynı zamanda. Sazak ailesi birkaç nesilden beri politikanın içinde bulunuyor. Ülkenin durumunu en iyi tahlil edecek ve idrak edecek ailelerden bir tanesi. Merhum Gün Beyin eşi Nilgün hanımın ifadesine göre Gün Bey de ülkenin içine düştüğü bunalımlı günlerde ülkeye hizmet için politikaya soyunmuştu. O dönemde de bölücü akımlar memlekette oldukça yaygın idi. Gün Beyin de hedefi ve maksadı ülkemizi dünyada sayılı devletler arasında görmek idi. Bu uğurda bundan 21 sene evvel şahadet şerbetini içmişti.
O gün bugün beklediler Sazak ailesi. Memleketimizin güzel günlere kavuşması için ümit beslediler; gayret sarf ettiler. Aktif politikadan da mümkün mertebe uzak durmaya çalıştılar. Fakat ülkemizin içine düştüğü bunalımlı durumun gün be gün ülkemizi yokluğa doğru götürmesi karşısında elbette kayıtsız kalamazlardı. Kuvayı Milliye Hareketinin yürüyüşü onlara ümit vermiş, şevk vermişti.
Nilgün Sazak hanıma BTP rozeti takıldığında sarf ettiği ifadeler hem bir tarihi gerçeğin ifadesi hem de kurtuluşun müjdesiydi. Gerek Nilgün hanımın gözlerinden akan gözyaşları gerekse salonu dolduran binlerce insanın gözlerini yaşartan tablo, hem ülkemizin içine düştüğü durumun üzüntüsünden; hem de kurtuluş müjdesinin sevincinden kaynaklanıyordu. Nilgün Sazak, "Prof. Dr. Haydar Baş Beyin açtığı Kuvayı Milliye bayrağı altında Allah'ın izniyle durmaya geldim" diyordu; devamında ise "milletimizi namerde muhtaç edenleri Allah'a havale etmeye geldim" diyerek ülkenin tablosunu özetliyor, kurtuluş reçetesini ifade ediyordu.
Ergün Sazak ise millet olarak yaşadığımız bayram havasını, kurtuluş müjdesini "Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in fikirleri susuz kalmış ekinler gibi bekleyen başak başak insanımızın üzerine bolluk, bereket yağmuru olmuş, kalplerdeki kurtuluş umuduna can vermiştir" ifadesiyle dile getiriyordu. Ergün Sazak "Bu hareket, sırtını aziz şehitlerimizin manevi varlığına dayamıştır" ifadesiyle milli duruşa olan özlemini dile getiriyor; "Tek beklentisi, saf, temiz insanımızın hayır duasıdır." İfadesiyle de partinin, ülkeye ve milletimize hizmet vesilesi olduğunun, Allah'ın rızasını kazanmanın asıl olduğunun altını çiziyordu.
Yüzlerce insanımız da katılım töreninde yerlerini aldılar. Her katılımcının duygu ve düşüncesi de çok orijinaldi. Akademik çevrenin, iş çevresinin hasılı milletimizin büyük iltifatına mahzar olmuştu BTP.
İşte bu coşku, BTP iktidarının yani ülkemizin bağımsızlığa koşusunun muştusuydu.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Milli mücadeleden milli ekonomiye / 12.06.2024
- Temel ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyor muyuz? Türkiye'nin ekonomik model arayışı / 09.06.2024
- Enflasyonun gölgesinde gelecek kaygısı / 06.06.2024
- Enflasyonun gölgesinde gelecek kaygısı / 06.06.2024
- Dünya barışı için güçlü olmak şart; ama nasıl? / 29.05.2024
- Jeopolitik satranç / 22.05.2024
- Bunlar ağlatıyor, Haydar Hoca güldürüyor / 15.05.2024
- Gazze'de yaşananları ülkemizin güvenliği adına okumaya var mısınız? / 10.05.2024
- Amerika'nın iki yüzü / 09.05.2024
- Tarihin derinliklerinden günümüze: Ermeni tehciri ve tarihsel gerçekler / 06.05.2024
- Temel ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyor muyuz? Türkiye'nin ekonomik model arayışı / 09.06.2024
- Enflasyonun gölgesinde gelecek kaygısı / 06.06.2024
- Enflasyonun gölgesinde gelecek kaygısı / 06.06.2024
- Dünya barışı için güçlü olmak şart; ama nasıl? / 29.05.2024
- Jeopolitik satranç / 22.05.2024
- Bunlar ağlatıyor, Haydar Hoca güldürüyor / 15.05.2024
- Gazze'de yaşananları ülkemizin güvenliği adına okumaya var mısınız? / 10.05.2024
- Amerika'nın iki yüzü / 09.05.2024
- Tarihin derinliklerinden günümüze: Ermeni tehciri ve tarihsel gerçekler / 06.05.2024