Savaşlar toplum yapısını çökertiyor

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Gülbin Gökçay, savaş ve savaş tehdidi durumlarından en fazla çocukların etkilendiğini belirterek, "Son 10 yılın savaşlarında 2 milyon çocuk öldü, 10 milyon çocuk da psikolojik sarsıntı geçirdi" dedi.

Savaşın toplum sağlığına etkileri

İstanbul Tabip Odası tarafından düzenlenen "Savaşın Toplum Sağlığına Etkileri" konulu toplantıda konuşan Prof. Dr. Gökçay, savaşların uzun dönemde toplumların sosyal yapılarını çökerttiğini vurguladı.

Prof. Dr. Gökçay, sağlık sistemleri yeterince gelişmemiş ve dışa bağımlı olan toplumlarda bu çöküşün daha hızlı olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Savaş ve savaş tehdidi durumlarından en fazla etkilenenler çocuklar olmuştur. Irak, Somali, Yugoslavya ve Afganistan, son 10 yılda çocukların etkilendiği savaşlardır. Son 10 yılın savaşlarında 2 milyon çocuk öldü, 10 milyon çocuk da psikolojik sarsıntı geçirdi. Ölümlerin yüzde 95'i açlık ve hastalıklardan kaynaklandı. Sakat kalan çocuk sayısı 5-6 milyon, evsiz kalanlar ise 12 milyon. Anasız-babasız kalanların sayısı da 1 milyondan fazla."

En çok çocuklar zarar görüyor

Çocuk kurbanların sayısındaki artışın, son dönemlerin çatışmalarında sivil kayıpların daha büyük oranlara ulaşmasıyla açıklanabileceğini belirten Prof. Dr. Gökçay, klasik savaşlarda ölen asker-sivil oranı 9'da 1 iken, son 10 yılın savaşlarında ise bu oranıntam tersi olduğunu bildirdi.

Savaş sonrasında bulaşıcı hastalık ve buna bağlı ölümlerin arttığını, bundan da en çok çocukların etkilendiğini anlatan Prof. Dr.Gökçay, savaş sonrası çocuklar arasında ruhsal bunalımlar ve çocuk suçlarında da belirgin artışlar görüldüğünü kaydetti.

Prof. Dr. Gökçay, Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesinin geleceğimiz olan çocukların sağlığı açısından büyük önem taşıdığını ifade ederek, "bu ilkenin uygulanabilirliğinin Türkiye'yi savaşa zorlayanları caydırabilmekle olanaklı olduğunu" sözlerine ekledi.

Biyolojik silahlar

kaos nedeni

İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Şadi Yenen de, biyolojik silahların terör aracı olarak kullanılmasının her zaman bir tehdit algılaması olarak gündemde tutulduğunu ve kimi politikalara gerekçe oluşturulduğunu söyledi.

ABD'de 11 Eylül sonrası yaşanan şarbon vakaları sonucu 4 kişinin hayatını kaybettiğine işaret eden Prof. Dr. Yenen, şöyle dedi:

"Biyolojik silahların, kendilerinin yaratacağı sağlığa ilişkin zararlardan daha çok bu konuda ürettikleri kaos ortamı ve korku çok daha önemlidir. Bunu önlemenin yolu, her toplumda sorumluların, böyle bir tehdit algılaması durumunda, kamuoyunu açıkça aydınlatmaları, yurttaşların nasıl davranacağı konusunda bilgilendirmeleri ve temel halk sağlığı altyapısının böyle bir tehdit karşısında uygun biçimde düzenlemeleridir."

Atılan bombalar hastaneleri yıkıyor

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Elif Dağlı da, hekimler olarak savaşa karşı olduklarını belirterek, bu amaçla bir süre önce fakültelerinde bir kampanya başlattıklarını bildirdi.İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Rıfat Yücel de, Afganistan'da büyük bir dramın yaşandığını ifade ederek, atılan bombalar sonucu hastanelerin yıkıldığını ve doktor ile çocukların hayatını kaybettiğini söyledi.