Savaş suçu biliniyor ama durdurulmuyor

İsrail'in Gazze'de ve Batı Şeria'da yaptığı savaş suçları, hatta insanlık suçları onu destekleyen ABD ve Avrupa ülkeleri de dahil tüm dünya ülkeleri tarafından gayet açık ve net bir şekilde biliniyor.

Biliniyor bilinmesine ama; kimileri görmezden gelip desteğine devam ediyor, kimisi görüyor, söylüyor, desteğine devam ediyor, kimisi de kınıyor, eleştiriyor sadece kınamakla geçiştirip hiçbir şey yapmayarak üstü kapalı desteğine devam ediyor.

Sonuçta, İsrail şiddet eylemlerini dozajını artırarak sürdürüyor.

İsrail 28 gündür havadan, karadan, denizden en teknolojik silahlarla Gazze'de aç, susuz, evsiz, ilaçsız içlerinde bebeklerin, çocukların, yaşlıların bulunduğu sivilleri acımasızca vurmaya devam ediyor.

Bahanesi; terörle mücadele… Tamam da, sivilleri göz göre göre öldürmenin bahanesi hiç terörle mücadele olabilir mi? İsrail, terörle mücadele bahanesiyle sivilleri katlederken, esasen kendisi terör suçu işliyor. 

İsrail'in yaptığı tam anlamıyla bir devlet terörü…

Filistin Sağlık Bakanlığının son açıkladığı verilere göre, Gazze'de hayatını kaybeden sivillerin sayısı 9 bin 61'e yükseldi. Bunların çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşuyor; 3 bin 760'ı çocuk, 2 bin 326'sı kadın… Çocukların 500'e yakınını ise 1 yaşını doldurmamış bebekler oluşturuyor.

Yaralı sayısının ise en az 32 bin kişi olduğu belirtiliyor. İsrail'in tam ablukası sebebiyle sağlık hizmetleri durduğu için bu yaralıların tedavi olması, yaşama tutunabilmeleri maalesef imkansız görünüyor.

İsrail'in Cibaliya Mülteci Kampı'na saldırısında ölü, yaralı ve kayıp sayısının 1000'e yükseldiği bildirildi.

Gazze'deki tek kanser tedavi hastanesi Türk-Filistin Dostluk Hastanesi'nin müdürü Subhi Skaik bugün çoğunlukla kanser hastalarını tedavi eden hastanenin yakıtının tükendiğini ve artık hizmet veremediğini söyledi. Filistin Sağlık Bakanlığı, "Türk Dostluk Hastanesi"nde hasara yol açtığını duyurmuştu.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, İsrail'in Gazze'deki Cibaliya Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırılarının "savaş suçu teşkil edebilecek orantısız saldırılar" olabileceğini söyledi. 

Cibaliya Mülteci Kampı, Gazze Şeridi'ndeki sekiz mülteci kampı arasındaki en büyük alan olarak biliniyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre kampta 116 bin kayıtlı mülteci yaşıyor. Kampta Birleşmiş Milletler'in himayesindeki 3 okul bulunurken bunlar sığınak olarak da kullanılıyor. 

İsrail ordusu Gazze'de, Cibaliye Kampı'ndaki Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına ait (UNRWA) okulunu vurdu. Vurulan Ebu Hüseyin okulunda İsrail'in Gazze'de zorla yerlerinden ettiği siviller bulunuyordu.

İsrail Gazze'ye saldırılarını sürdürürken, Batı Şeria'da da sivil katliamına devam ediyor. Üstelik bu katliamları eline silah verilen Yahudi yerleşimcilerle birlikte gerçekleştiriyor. Şu ana kadar Batı Şeria'da 134 Filistinli sivili öldürdüler. Bu da gösteriyor ki, İsrail'in hedefi sadece Gazze'yi boşaltmak değil, Batı Şeria'yı da tümüyle ele geçirmek…

İsrail, Gazze'dekilerin güneye inmeleri gerektiği konusunda baskılar yapıyordu. Buna rağmen güneyi de bombalamayı ihmal etmiyor. İngiliz yayın kuruluşu BBC, İsrail'in, Gazze'de sivillerin göç etmelerini istediği güney bölgesindeki yerleri vurduğunu doğruladı.

"BBC Doğrulama" ekibi, İsrail'in Gazze'nin kuzeyinin boşaltılması için verdiği talimatların ilkinden bu yana yüz binlerce kişinin güneye taşındığını, ancak bu bölgede de İsrail bombardımanının sürdüğünü ortaya koydu.

BBC, bu durumun, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer yardım kuruluşlarının, "Gazze'de hiçbir yerin siviller için güvenli olmadığı" uyarısında bulunmasına yol açtığına dikkati çekti.

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, uluslararası toplumun Gazze'deki sivil ölümleri kabul etmeyeceğini belirtti. Wong, Avustralya'nın çatışmalara "insani ara verilmesi" çağrısını yineleyerek, gıda, ilaç, yakıt gibi acil insani yardım malzemelerinin Gazzelilere ulaştırılması gerektiğini söyledi.

İsrail'e en büyük desteği sunan ABD de, İsrail'in savaş suçları konusunda sorulan sorulara sessiz kalıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, gazetecilerin İsrail'in yaptıklarının "savaş suçu" teşkil edip etmediği yönündeki sorularına, bu konuda halihazırda Bakanlığın bir değerlendirmesinin olmadığı yanıtını verdi ve saldırıları neden kınamadıklarına ilişkin soruları yanıtlamaktan kaçındı.

Gördüğünüz gibi, o medeni bildiğiniz Batı, Gazze'de İsrail'in işlediği suçları bilmediği için değil, bu savaşta açık ve net bir şekilde taraf olduğu için İsrail'i destekliyor. İslam ülkeleri ise, başta siyasetiyle, ekonomisiyle her konuda bu İsrail yanlı Batılı ülkelere "tam bağımlı" oldukları için net bir tavır alamıyorlar.

Gazze'de İsrail, sadece insanları değil, insanlığı katlediyor.