Sarı gül soldu!

CHP'nin 13. Olağanüstü kurultayında Deniz Baykal CHP'nin yeniden Genel Başkanı oldu.

Ankara'da Ahmet Taner Kışlalı spor salonunda yapılan kurultayda beklenen ve daha önceki CHP kurultaylarında da yaşanan şiddet görüntüleri yine yaşandı. Bu şekilde CHP kurultayının şiddete sahne olması beni şaşırtmadı sizi de şaşırtmamıştır. Bazı delgeler ve hatta bazı belediye başkanları hastanelik oldular.

CHP Bakırköy belediye başkanı Ateş Ünal Erzen, isabet aldığı serseri yumruk darbeleriyle hastanede gözlerini açtı.

Aslında kurultaydan Deniz Baykal'ın galip olarak çıkacağı, Baykal'ın adayı CHP İstanbul İl başkanı Şinasi Öktem, divan başkanlığına seçildiğinde anlaşılmıştır.

Gece geç saatlere kadar devam eden kurultayda 1134 geçerli oydan 674 oyu alan Deniz Baykal, 460 oyda kalan Mustafa Sarıgül'ü geride bırakarak yeniden CHP Genel Başkanı oldu.

Genel Başkanlığı kazandığı açıklandıktan sonra "kazanmanın dayanılmaz hafifliğiyle" şen şakrak bir şekilde kürsüye gelip konuşma yapan Baykal, "CHP ahlakını ve birliğini dosta, düşmana bir kez daha kanıtladı. Partiyi dışarıdan yönetmek isteyenlere dur denildi" şeklinde zaferini deklare etti.

Peki, şimdi ne olacak? derseniz;

Mustafa Sarıgül'ün CHP'de kalamayacağı ortada. O kadar sert muhalefet ve hakaretlerle geçen bir kurultay yaşandı ki, Kaybeden aday artık CHP bünyesinde kalamayacaktır.

Sarıgül ve taraftarları yeni bir oluşuma gitmeyi düşünebilirler. Zor bir ihtimal ama bu yeni oluşuma katılmayı düşünecek CHP milletvekilleri çıkabilir ve mecliste bir grup oluşturabilirler. Bunların hepsi muhtemel.

Ama Sarıgül'ün ve Sarıgül'ü destekleyenlerin bünyesi bu yenilgiyi hazmedemezse, Sarıgül çabuk solan çevre düzenlemesi ve diğer işleriyle avunup her zaman yaptığı gibi Kilise ve Sinagog ziyaretleriyle günlerini geçirecektir.

Deniz Baykal'a gelince, artık ana muhalefet partisi ve iktidara muhalefet etmeyen parti çizgisine devam ettiği takdirde, Sarıgül'ün kurultayda yaşadığı kaderi ilk genel seçimlerde Baykal'ın da yaşaması kaçınılmaz olacaktır.

Kurultaydan sonra delegelere hitaben yaptığı konuşmasında Baykal, "sağduyulu davrandınız" demiştir.

Şimdi kendisinden beklenen de sağduyulu bir siyaset ve dolayısıyla sağduyulu bir muhalefettir.

AKP'nin buyruğu gibi değil de her adımda Türkiye'nin stratejik çıkarları yönünde bir duruş ortaya koyması, hem kendisi için hem CHP için hem de Türk milleti için en hayırlı olandır.

Çünkü cılız-light muhalefetle yaranmak istediği güçler, bugün Sarıgül'ü karşısına çıkarmışlardır. Yarın yeni Sarıgüller bularak yine karşısına daha güçlü çıkacaklardır. Sayın Baykal bunu hiç unutmamalıdır.

Her siyasetçi gibi Deniz Baykal'ın da tek dayanat yeri, kalıcı, sağlam ve vefakar Türk milleti olmalıdır.