Sabahattin Ali'nin hayatı ve eserleri
Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından biri de Sabahattin Ali'dir. Şiirleri, öyküleri ve romanlarıyla tanınır. Toplumsal gerçekçi bir yazar olarak eserlerinde dönemin sosyal ve siyasi sorunlarını ele alır
28.06.2024 16:10:00
Fahri Fatih Özcan
Fahri Fatih Özcan
![Sabahattin Ali'nin hayatı ve eserleri](resimler/haberler/26/sabahattin-alinin-hayati-ve-eserleri-H1532654-11.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Sabahattin Ali'nin hayatı ve eserleri](resimler/haberler/26/sabahattin-alinin-hayati-ve-eserleri-H1532654-12.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907'de Edirne'de doğdu. Babası subay, annesi ise ev hanımıydı. Ailesiyle birlikte sık sık taşınmak zorunda kaldı. İlk ve orta öğrenimini çeşitli şehirlerde tamamladı. 1928 yılında İstanbul Darülfünun Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne girdi. Ancak siyasi görüşleri nedeniyle üniversiteden uzaklaştırıldı.
Sabahattin Ali, edebi kariyerine şiir yazarak başladı. İlk şiirleri 1928 yılında "Ses" dergisinde yayımlandı. 1930 yılında ilk şiir kitabı "Dağlar ve Rüzgar"ı yayımladı. Bu kitapta doğa ve toplum temaları işledi.
1932 yılında ilk öykü kitabı "Kağnı"yı yayımladı. Bu kitapta Anadolu köylüsünün yoksulluk ve sıkıntılarını anlattı. Toplumsal gerçekçi bir yazar olarak eserlerinde dönemin sosyal ve siyasi sorunlarını ele aldı.
1937 yılında "Kuyucaklı Yusuf" adlı romanını yayımladı. Bu roman, bir Anadolu kasabasında yaşanan bir aşk hikayesini anlatır. Roman, dönemin toplumsal yapısını ve köylülerin çektiği sıkıntıları gerçekçi bir şekilde yansıtır.
Siyasi görüşleri ve sürgün
Sabahattin Ali, siyasi görüşleri nedeniyle sık sık tutuklandı ve sürgün edildi. Sol görüşlere sahipti ve Kemalizm'i eleştiriyordu. 1933 yılında "Ses" dergisinde yayımlanan bir yazısı nedeniyle hapse atıldı. 1936 yılında Çorum'a sürgün edildi.
Sabahattin Ali, 2 Nisan 1948'de Kırklareli'ne giderken uğradığı bir saldırı sonucu öldürüldü. Cinayeti aydınlatılamadı ve failleri bulunamadı.
Eserleri
Sabahattin Ali'nin eserleri arasında şiir, öykü ve romanlar bulunur.
Şiir kitapları olan Dağlar ve Rüzgar 1930'da, Değirmen 1935'te ve Sırça Köşk 1943'te yayımlandı.
1932'de Kağnı ve 1933'te Ses isimli öykülerini okurlarıyla buluşturdu.
Sabahattin Ali'nin kısa hayatında üç de unutulmaz roman yazdı. Kuyucaklı Yusuf bunların ilkiydi. 1937'de yayımlanan Kuyucaklı Yusuf'un ardından 1940 yılında İçimizdeki Şeytan'ı yayımladı.
Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali'nin 1943 yılında yayımladığı üçüncü romanıdır. Kitapta dokunaklı bir aşk hikâyesi anlatılıyor.
Sabahattin Ali'nin Marko Paşa dergisi macerası
Markopaşa, Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz ve Mustafa Mim Uykusuz'un yazarlığını yaptığı 1946 yılında yayın hayatına başlayan Türk basın tarihinin en yüksek tirajlı yayınlarından biri oldu. Cuma günleri çıkan haftalık mizah dergisiydi.
Marko Paşa, adını 19. yüzyılın ünlü Osmanlı generali Marko Paşa'dan almıştı.
Derginin kapağında Marko Paşa'nın bir karikatürü yer alıyordu. Karikatürde Marko Paşa, elinde bir kılıçla tasvir edilmişti. Kılıcın üzerinde "Mizah" yazmaktaydı.
Marko Paşa, dönemin önemli mizah dergilerinden biriydi. Dergide Sabahattin Ali'nin yanı sıra Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz gibi yazarlar da vardı.
Sabahattin Ali, Marko Paşa dergisinin hem sahibi hem de başyazarıydı. Dergide "Marko Paşa" adıyla imzaladığı yazılar yazdı. Bu yazılarda Ali, dönemin siyasi ve sosyal olaylarını hicvetti.
Ali, Marko Paşa dergisinde ayrıca öyküler ve şiirler de yayımladı. Dergide yayımlanan "Ses" şiiri, Ali'nin en ünlü şiirlerinden biridir.
Leylim Ley
Döndüm daldan düşen kuru yaprağa
Seher yeli dağıt beni kır beni
Götür tozlarımı burdan uzağa
Yarin çıplak ayağına sür beni
Aldım sazı çıktım gurbet görmeye
Dönüp yare geldim yüzüm sürmeye
Ne lüzum var şuna buna sormaya
Senden ayrı ne hal oldum gör beni
Ayın şavkı vurur sazım üstüne
Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne
Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne
Ay bir yandan sen bir yandan sar beni
Yedi yıldır uğramadım yurduma
Dert ortağı aramadım derdime
Geleceksen bir gün düşüp ardıma
Kula değil yüreğine sor beni
(Sabahattin Ali)
Sabahattin Ali, edebi kariyerine şiir yazarak başladı. İlk şiirleri 1928 yılında "Ses" dergisinde yayımlandı. 1930 yılında ilk şiir kitabı "Dağlar ve Rüzgar"ı yayımladı. Bu kitapta doğa ve toplum temaları işledi.
1932 yılında ilk öykü kitabı "Kağnı"yı yayımladı. Bu kitapta Anadolu köylüsünün yoksulluk ve sıkıntılarını anlattı. Toplumsal gerçekçi bir yazar olarak eserlerinde dönemin sosyal ve siyasi sorunlarını ele aldı.
1937 yılında "Kuyucaklı Yusuf" adlı romanını yayımladı. Bu roman, bir Anadolu kasabasında yaşanan bir aşk hikayesini anlatır. Roman, dönemin toplumsal yapısını ve köylülerin çektiği sıkıntıları gerçekçi bir şekilde yansıtır.
Siyasi görüşleri ve sürgün
Sabahattin Ali, siyasi görüşleri nedeniyle sık sık tutuklandı ve sürgün edildi. Sol görüşlere sahipti ve Kemalizm'i eleştiriyordu. 1933 yılında "Ses" dergisinde yayımlanan bir yazısı nedeniyle hapse atıldı. 1936 yılında Çorum'a sürgün edildi.
Sabahattin Ali, 2 Nisan 1948'de Kırklareli'ne giderken uğradığı bir saldırı sonucu öldürüldü. Cinayeti aydınlatılamadı ve failleri bulunamadı.
Eserleri
Sabahattin Ali'nin eserleri arasında şiir, öykü ve romanlar bulunur.
Şiir kitapları olan Dağlar ve Rüzgar 1930'da, Değirmen 1935'te ve Sırça Köşk 1943'te yayımlandı.
1932'de Kağnı ve 1933'te Ses isimli öykülerini okurlarıyla buluşturdu.
Sabahattin Ali'nin kısa hayatında üç de unutulmaz roman yazdı. Kuyucaklı Yusuf bunların ilkiydi. 1937'de yayımlanan Kuyucaklı Yusuf'un ardından 1940 yılında İçimizdeki Şeytan'ı yayımladı.
Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali'nin 1943 yılında yayımladığı üçüncü romanıdır. Kitapta dokunaklı bir aşk hikâyesi anlatılıyor.
Sabahattin Ali'nin Marko Paşa dergisi macerası
Markopaşa, Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz ve Mustafa Mim Uykusuz'un yazarlığını yaptığı 1946 yılında yayın hayatına başlayan Türk basın tarihinin en yüksek tirajlı yayınlarından biri oldu. Cuma günleri çıkan haftalık mizah dergisiydi.
Marko Paşa, adını 19. yüzyılın ünlü Osmanlı generali Marko Paşa'dan almıştı.
Derginin kapağında Marko Paşa'nın bir karikatürü yer alıyordu. Karikatürde Marko Paşa, elinde bir kılıçla tasvir edilmişti. Kılıcın üzerinde "Mizah" yazmaktaydı.
Marko Paşa, dönemin önemli mizah dergilerinden biriydi. Dergide Sabahattin Ali'nin yanı sıra Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz gibi yazarlar da vardı.
Sabahattin Ali, Marko Paşa dergisinin hem sahibi hem de başyazarıydı. Dergide "Marko Paşa" adıyla imzaladığı yazılar yazdı. Bu yazılarda Ali, dönemin siyasi ve sosyal olaylarını hicvetti.
Ali, Marko Paşa dergisinde ayrıca öyküler ve şiirler de yayımladı. Dergide yayımlanan "Ses" şiiri, Ali'nin en ünlü şiirlerinden biridir.
Leylim Ley
Döndüm daldan düşen kuru yaprağa
Seher yeli dağıt beni kır beni
Götür tozlarımı burdan uzağa
Yarin çıplak ayağına sür beni
Aldım sazı çıktım gurbet görmeye
Dönüp yare geldim yüzüm sürmeye
Ne lüzum var şuna buna sormaya
Senden ayrı ne hal oldum gör beni
Ayın şavkı vurur sazım üstüne
Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne
Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne
Ay bir yandan sen bir yandan sar beni
Yedi yıldır uğramadım yurduma
Dert ortağı aramadım derdime
Geleceksen bir gün düşüp ardıma
Kula değil yüreğine sor beni
(Sabahattin Ali)