Rumlar yönetimi paylaşmak istemiyor
Rumlarla müzakerelerde Kıbrıs Türk tarafının şu ana kadar hiçbir kazanç sağlamadığını söyleyen KKTC eski Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, "Taviz vermek sadece Rum tarafının beklentilerini artırıyor" dedi. Rum cephesinden gelen açıklamalarda ise Kıbrıs Türk tarafına dönüşümlü başkanlık verilemeyeceği tezi savunuluyor.
06.02.2017 00:00:00
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile KKTC arasında yürütülen müzakerelerde gelinen noktaya ilişkin açıklamalarda bulunan KKTC 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum tarafında görüşmelerin uzaması kaygısının bulunmadığını ifade ederek, Kıbrıs Türk tarafının ise şu ana kadar görüşmelerden bir kazanç sağlamadığını söyledi.
Eroğlu, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın söylemleri ile Kıbrıs Türk halkını ikiye ayırdığını belirterek, Cumhurbaşkanının söylemlerini doğru bulmadığını kaydetti. Türk tarafında herkesin yaşayabilir bir çözüm taraftarı olduğunu, ancak bunun tavizler vererek yapılamayacağını söyleyen Eroğlu, taviz vermenin sadece Rum tarafının beklentilerini artırdığını belirtti.
Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün nedeninin BM ve AB olduğunu kaydeden Eroğlu, "Kıbrıs'ta bir anlaşma istiyoruz. Anlaşmanın koşullarını Rumlar değil biz koyacağız ortaya. İsteklerimiz var. İnşallah aklıselim hareket edilir. Garantilerden taviz veremeyiz. Dönüşümlü başkanlıktan taviz veremeyiz. Delegasyonlardan birinci hukuk olmasından taviz veremeyiz. Yapılması gereken çok şey vardır. Ama zaman limiti koyma zamanı gelmiştir" diye konuştu.
Rumların niyeti farklı
Öte yandan Rumların Kıbrıs'ta dönüşümlü başkanlık fikrine karşı oldukları ortaya çıktı. Kıbrıs Türk tarafının talebi olan dönüşümlü başkanlığın "siyasi eşitliğin bir gerekliliği olmadığı" iddiasında bulunan Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Kıbrıs Rum tarafının, özellikle AB üyesi olan bir ülkede 2017 yılında garantilerden ve yabancı askerlerin varlığından söz edilemeyeceği şeklindeki tezinin yabancı muhatapları tarafında kabul gördüğünü iddia etti.
Müzakerelerde sağlanan ilerlemeye rağmen daha fazla müzakere edilmesi gereken zor ve hassas konuların bulunduğunu ifade eden Hristodulidis, Kıbrıs Türk tarafının dönüşümlü başkanlık talebine ilişkin olarak ise "Kıbrıs Türk tarafının konuyu siyasi eşitlik temelinde gündeme getiriyor. Bizim görüşümüz bundan farklı. Biz, siyasi eşitlik için dönüşümlü başkanlığın gerekli olmadığını, federal düzeyde karar alma süreçlerine etkin katılımın bunu sağlayacağını düşünüyoruz. Bu etkin katılım da, yürütme yetkisi düzeyinde -ki sadece bunda değil- varılan uzlaşılarla sağlanıyor" şeklinde konuştu.
Eroğlu, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın söylemleri ile Kıbrıs Türk halkını ikiye ayırdığını belirterek, Cumhurbaşkanının söylemlerini doğru bulmadığını kaydetti. Türk tarafında herkesin yaşayabilir bir çözüm taraftarı olduğunu, ancak bunun tavizler vererek yapılamayacağını söyleyen Eroğlu, taviz vermenin sadece Rum tarafının beklentilerini artırdığını belirtti.
Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün nedeninin BM ve AB olduğunu kaydeden Eroğlu, "Kıbrıs'ta bir anlaşma istiyoruz. Anlaşmanın koşullarını Rumlar değil biz koyacağız ortaya. İsteklerimiz var. İnşallah aklıselim hareket edilir. Garantilerden taviz veremeyiz. Dönüşümlü başkanlıktan taviz veremeyiz. Delegasyonlardan birinci hukuk olmasından taviz veremeyiz. Yapılması gereken çok şey vardır. Ama zaman limiti koyma zamanı gelmiştir" diye konuştu.
Rumların niyeti farklı
Öte yandan Rumların Kıbrıs'ta dönüşümlü başkanlık fikrine karşı oldukları ortaya çıktı. Kıbrıs Türk tarafının talebi olan dönüşümlü başkanlığın "siyasi eşitliğin bir gerekliliği olmadığı" iddiasında bulunan Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Kıbrıs Rum tarafının, özellikle AB üyesi olan bir ülkede 2017 yılında garantilerden ve yabancı askerlerin varlığından söz edilemeyeceği şeklindeki tezinin yabancı muhatapları tarafında kabul gördüğünü iddia etti.
Müzakerelerde sağlanan ilerlemeye rağmen daha fazla müzakere edilmesi gereken zor ve hassas konuların bulunduğunu ifade eden Hristodulidis, Kıbrıs Türk tarafının dönüşümlü başkanlık talebine ilişkin olarak ise "Kıbrıs Türk tarafının konuyu siyasi eşitlik temelinde gündeme getiriyor. Bizim görüşümüz bundan farklı. Biz, siyasi eşitlik için dönüşümlü başkanlığın gerekli olmadığını, federal düzeyde karar alma süreçlerine etkin katılımın bunu sağlayacağını düşünüyoruz. Bu etkin katılım da, yürütme yetkisi düzeyinde -ki sadece bunda değil- varılan uzlaşılarla sağlanıyor" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.