Resulüllah’ın dilinden Hz. Ali -11
Ey ashabım, hiç kuşkusuz Allah, size Ali b. Ebi Tâlib’in velayetini ve O’na uymayı emrediyor. O halde Benden sonra O sizin veliniz ve imamınızdır. O’na muhalefet etmeyiniz ki, hakkı ketmetmiş olursunuz. O’ndan ayrılmayın, yoksa yolunuzu şaşırırsınız
04.12.2022 20:10:00





256- Abdurrahman b. Kesir babasından, o da İmam Câfer-i Sâdık'tan, o da babalarından rivayetle Resulüllah'ın bir gün ashabına hitaben şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Ey ashabım, hiç kuşkusuz Allah, size Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini ve O'na uymayı emrediyor. O halde Benden sonra O sizin veliniz ve imamınızdır.
O'na muhalefet etmeyiniz ki, hakkı ketmetmiş olursunuz. O'ndan ayrılmayın, yoksa yolunuzu şaşırırsınız.
Şüphe yok ki, Allah, Ali'yi Benim vasim ve Benden sonra hidayet vesilesi kılmıştır. O Benim sırrımın saklandığı yer, ilmimin heybesi ve ehlimdir."
257- "Ali b. Ebi Tâlib'in velayeti Allah'ın velayetidir. O'nu sevmek, Allah'ın ibadeti ve O'na uymak Allah'ın farizasıdır. O'nun dostları, Allah'ın dostları ve O'nun düşmanları, Allah'ın düşmanlarıdır. O'nun savaşı, Allah'ın savaşı ve O'nun barışı Allah'ın barışıdır."
258- Ammar b. Yâsir, Resulüllah'tan şöyle nakletmiştir: "Bana Allah tarafından şöyle vahyedildi: Kim, Bana ve Ali b. Ebi Tâlib'in velayetine iman ederse, Cennette Benimle olacaktır, binaenaleyh kim O'nu severse, Beni sevmiştir ve kim Beni severse Allah'ı sevmiştir."
259- Ammar bin Yâsir'den nakledildiğine göre Resulüllah şöyle buyurdu: "İnsanlardan Bana iman eden ve Beni tasdik eden herkese Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini vasiyet ediyorum.
Kim, O'nu kendisine veli edinirse, Beni veli edinmiştir. Ve kim Beni veli edinirse, Allah'ı veli edinmiştir.
Kim, O'nu severse Beni sevmiştir, kim Beni severse Allah'ı sevmiştir.
Kim, O'na düşmanlık beslerse Bana düşmanlık beslemiştir ve Bana düşmanlık besleyen ise, Allah'a düşman kesilmiştir."
260- "Kim, Benim gibi yaşamayı, Benim gibi ölmeyi ve Rabbimin Bana vaad ettiği ebedilik Cennetinde yerleşmeyi arzuluyorsa, Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini kabul etsin. Hiç kuşkusuz O sizi hidayetten çıkarmaz ve herhangi bir dalalete de sürüklemez."
261- "Ey insanlar, bu, Allah'ın hazinesi olan Ali b. Ebi Tâlib'dir. Kim bugün ve bugünden sonra O'nu sever ve velayetini kabul ederse Allah ile olan ahdine vefa etmiş ve üzerine farz olanı yerine getirmiştir.
Yine kim bugün ve bugünden sonra O'na düşmanlık beslerse kıyamet günü kör ve sağır olarak gelecektir ve Allah indinde hiçbir hüccet ve dayanağı olmayacaktır."
262- Câbir b. Abdullah, Abdullah b. Mesud'dan şöyle duyduğunu nakletmiştir. Resulüllah buyurdu ki:
"Bana iman eden ve Ali'yi sevip O'nun velayetini kabul eden kimse, ateşe haram kılınmıştır. Ali ile münakaşa eden ve O'na düşmanlık besleyen kimseyi ise Allah lanetlemiştir. Ali Bana yakınlıkta iki göz ile kaş arasının derisi gibidir."
263- Resulüllah'tan şöyle nakledilmiştir: "Allah Teala buyuruyor ki: Kim Bana, Benim Peygamberime ve Velime iman ederse, onu Cennete sokarım; ne durumda olursa olsun..."
264- Ebuzer Gifari, Resulüllah'tan şöyle nakletmiştir: "Kim, Benim gibi yaşamayı, Benim gibi ölmeyi ve Rabb'imin hazırladığı Adn Cenneti'nde yer almayı istiyorsa, Benden sonra Ali'nin velayetini kabul etsin.
O'nu seveni, sevsin ve O'ndan sonraki imamlara uysun. Hiç kuşkusuz onlar, Benim itretimdirler. Allah onları, Benim etim ve kanımdan yaratmıştır. Onlar Benim idrak ve ilmime sahiptirler.
Ümmetimden, onların fazilet ve üstünlüklerini inkar edenlerin vay haline! Allah onları, Benim şefaatime ulaştırmasın."
265- "Sizden her kim Benden sonra kurtuluşa ermek diliyorsa, Ali b. Ebi Tâlib'in velayetine sarılsın. Hiç kuşkusuz en büyük sıddık ve en yüce fâruk O'dur. O, Benden sonra her Müslümanın imamıdır."
266- İmam Muhammed Bâkır'dan, o da babalarından, onlar da Resulüllah'tan şöyle nakletmişlerdir:
"Kim, Sırat'tan fırtına hızıyla geçmeyi ve sorgusuz bir şekilde Cennete girmeyi istiyorsa Benim veli, vasi, arkadaşım, ailem ve ümmetim üzerindeki halifem olan Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini kabul etsin.
Kim de, Cehennem ateşine girmek isterse, O'nun velayetini terk etsin. Rabb'imin izzet ve celaline and olsun (ki, bu böyledir). Hiç kuşkusuz O, tek giriş yeri olan Allah kapısıdır. Sıratı mustakim (dosdoğru yol) O'dur. O, o kimsedir ki Allah kıyamet günü O'nun velayetinden insanları hesaba çekecektir."
267- Muhammed b. Fuzayl, Ebu'l Hasan'dan şöyle nakletmiştir: "Ali'nin velayeti peygamberlere ait "suhuf"un hepsinde yazılıdır. Allah seçtiği her peygamberi Muhammed'in nübüvveti ve Ali'nin vesayeti (vasiliği) ile göndermiştir."
268- "Ali, Allah'ın Resulü'nden sonra insanlara onların kendilerinden daha evlâdır. (Onların üzerinde aynı Resulüllah gibi tasarruf ve velayet hakkına sahiptir)."
269- "Kim, Bana iman edip Beni tasdik ederse, Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini de kabul etmesi gerekir. Zira O'nun velayeti, Benim velayetim, Benim velayetim ise Allah'ın velayetidir."
270- İbn Abbas, Resulüllah'tan şöyle nakletmiştir: "Allah buyurmuştur ki: Eğer insanların hepsi Ali'nin velayeti üzerinde birleşselerdi, Ben, Cehennem ateşini yaratmazdım."
271- Câbir b. Abdillah'tan rivayet edildiğine göre Resulüllah şöyle buyurdu: "Kim (Cennette) Halil'in ev komşusu olmak ve (Cehennem) ateşinin hararetinden korunmak istiyorsa Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini kabul etsin."
272- "Ey insanlar, kim asla kopmayan ürvetü'l-vüska'ya (Allah'ın sağlam kulpuna) sarılmak istiyorsa, Ali b. Ebi Tâlib'in velayetine sarılsın. Zira hiç kuşkusuz, O'nun velayeti Benim velayetimdir ve O'na itaat etmek, Bana itaat etmektir."
273- İmam Câfer-i Sâdık'tan Allah Teala'nın, "Müjde ver iman edenlere; onlar Rab'lerinin yanında sarsılmaz ayaklara sahip olacaklar" (Yunus: 2) ayetinin tefsirinde şöyle nakledilmiştir: "Yani Ali'nin velayetiyle…"
274- "Kim, Benden sonra kurtuluşa ermek ve fitnelerden selametle kalmak istiyorsa, Ali b. Ebi Tâlib'in velayetine sarılsın.
Zira hiç kuşkusuz O en büyük sıddık ve en yüce fâruktur. O, Benden sonra her müslümanın imamıdır.
Kim dünyada O'na uyarsa, Benim Kevser havuzumun başında Bana varacaktır.
Kim de, O'na muhalefet ederse Kevser havuzunu ve Beni görmeyecektir. Benim önümden kayıp gidecek ve sol taraftan onu (Cehennem) ateşine götüreceklerdir."
275- İbn Zarif, İmam Muhammed Bâkır'dan, o da Resulüllah'tan şöyle nakletmektedir:
"Bilin ki Cebrail Bana gelerek şöyle dedi: Ey Muhammed, Rabb'in Sana Ali b. Ebi Tâlib'in sevgisini emretmektedir."
276- Yine Câbir, İmam Muhammed Bâkır'dan, o da Resulüllah'tan şöyle nakletmektedir:
"Ali'nin velayetini terk edip O'nun faziletini inkar edenler ve düşmanlarına destek çıkanlar, eğer bu durum üzere ölürlerse İslam'dan dışarı çıkmış sayılırlar."
277- İbn Mesu'd diyor ki: "Resulüllah'ı gördüm ki, Ali'nin elinden tuttu ve şöyle buyurdu: Bu her mü'minin velisidir. Ben de, O'nun velisiyim."
278- Selman-ı Farisi ve Ebuzer Gifari, Resulüllah'tan şöyle nakletmiştir: "Ben, kimin velisi isem, Ali de O'nun velisidir ve Ben, kimin imamı isem, Ali de onun imamıdır."
279- Uzun bir hadisin bir bölümünde Resulüllah'tan şöyle nakledilmiştir: "Sizden hanginiz Allah'a ve Ali b. Ebi Tâlib'in velayetine razı olarak sabahlarsa muhakkak Allah'ın korku ve azabından emanda kalır."
280- İmam Câfer-i Sâdık babasından, o da babalarından şöyle nakletmişlerdir: Bir gün Resulüllah ashabına hitaben buyurdu ki:
"Ey Benim ashabım, hiç kuşkusuz Allah (celle celalühu) size, Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini ve O'na uymayı emrediyor, zira Benden sonra sizin veliniz ve imamınız O'dur, O'na muhalefet etmeyin, ondan ayrılmayın ki yolunuzu şaşırırsınız." (Kaynaklar için bakınız Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri)
"Ey ashabım, hiç kuşkusuz Allah, size Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini ve O'na uymayı emrediyor. O halde Benden sonra O sizin veliniz ve imamınızdır.
O'na muhalefet etmeyiniz ki, hakkı ketmetmiş olursunuz. O'ndan ayrılmayın, yoksa yolunuzu şaşırırsınız.
Şüphe yok ki, Allah, Ali'yi Benim vasim ve Benden sonra hidayet vesilesi kılmıştır. O Benim sırrımın saklandığı yer, ilmimin heybesi ve ehlimdir."
257- "Ali b. Ebi Tâlib'in velayeti Allah'ın velayetidir. O'nu sevmek, Allah'ın ibadeti ve O'na uymak Allah'ın farizasıdır. O'nun dostları, Allah'ın dostları ve O'nun düşmanları, Allah'ın düşmanlarıdır. O'nun savaşı, Allah'ın savaşı ve O'nun barışı Allah'ın barışıdır."
258- Ammar b. Yâsir, Resulüllah'tan şöyle nakletmiştir: "Bana Allah tarafından şöyle vahyedildi: Kim, Bana ve Ali b. Ebi Tâlib'in velayetine iman ederse, Cennette Benimle olacaktır, binaenaleyh kim O'nu severse, Beni sevmiştir ve kim Beni severse Allah'ı sevmiştir."
259- Ammar bin Yâsir'den nakledildiğine göre Resulüllah şöyle buyurdu: "İnsanlardan Bana iman eden ve Beni tasdik eden herkese Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini vasiyet ediyorum.
Kim, O'nu kendisine veli edinirse, Beni veli edinmiştir. Ve kim Beni veli edinirse, Allah'ı veli edinmiştir.
Kim, O'nu severse Beni sevmiştir, kim Beni severse Allah'ı sevmiştir.
Kim, O'na düşmanlık beslerse Bana düşmanlık beslemiştir ve Bana düşmanlık besleyen ise, Allah'a düşman kesilmiştir."
260- "Kim, Benim gibi yaşamayı, Benim gibi ölmeyi ve Rabbimin Bana vaad ettiği ebedilik Cennetinde yerleşmeyi arzuluyorsa, Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini kabul etsin. Hiç kuşkusuz O sizi hidayetten çıkarmaz ve herhangi bir dalalete de sürüklemez."
261- "Ey insanlar, bu, Allah'ın hazinesi olan Ali b. Ebi Tâlib'dir. Kim bugün ve bugünden sonra O'nu sever ve velayetini kabul ederse Allah ile olan ahdine vefa etmiş ve üzerine farz olanı yerine getirmiştir.
Yine kim bugün ve bugünden sonra O'na düşmanlık beslerse kıyamet günü kör ve sağır olarak gelecektir ve Allah indinde hiçbir hüccet ve dayanağı olmayacaktır."
262- Câbir b. Abdullah, Abdullah b. Mesud'dan şöyle duyduğunu nakletmiştir. Resulüllah buyurdu ki:
"Bana iman eden ve Ali'yi sevip O'nun velayetini kabul eden kimse, ateşe haram kılınmıştır. Ali ile münakaşa eden ve O'na düşmanlık besleyen kimseyi ise Allah lanetlemiştir. Ali Bana yakınlıkta iki göz ile kaş arasının derisi gibidir."
263- Resulüllah'tan şöyle nakledilmiştir: "Allah Teala buyuruyor ki: Kim Bana, Benim Peygamberime ve Velime iman ederse, onu Cennete sokarım; ne durumda olursa olsun..."
264- Ebuzer Gifari, Resulüllah'tan şöyle nakletmiştir: "Kim, Benim gibi yaşamayı, Benim gibi ölmeyi ve Rabb'imin hazırladığı Adn Cenneti'nde yer almayı istiyorsa, Benden sonra Ali'nin velayetini kabul etsin.
O'nu seveni, sevsin ve O'ndan sonraki imamlara uysun. Hiç kuşkusuz onlar, Benim itretimdirler. Allah onları, Benim etim ve kanımdan yaratmıştır. Onlar Benim idrak ve ilmime sahiptirler.
Ümmetimden, onların fazilet ve üstünlüklerini inkar edenlerin vay haline! Allah onları, Benim şefaatime ulaştırmasın."
265- "Sizden her kim Benden sonra kurtuluşa ermek diliyorsa, Ali b. Ebi Tâlib'in velayetine sarılsın. Hiç kuşkusuz en büyük sıddık ve en yüce fâruk O'dur. O, Benden sonra her Müslümanın imamıdır."
266- İmam Muhammed Bâkır'dan, o da babalarından, onlar da Resulüllah'tan şöyle nakletmişlerdir:
"Kim, Sırat'tan fırtına hızıyla geçmeyi ve sorgusuz bir şekilde Cennete girmeyi istiyorsa Benim veli, vasi, arkadaşım, ailem ve ümmetim üzerindeki halifem olan Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini kabul etsin.
Kim de, Cehennem ateşine girmek isterse, O'nun velayetini terk etsin. Rabb'imin izzet ve celaline and olsun (ki, bu böyledir). Hiç kuşkusuz O, tek giriş yeri olan Allah kapısıdır. Sıratı mustakim (dosdoğru yol) O'dur. O, o kimsedir ki Allah kıyamet günü O'nun velayetinden insanları hesaba çekecektir."
267- Muhammed b. Fuzayl, Ebu'l Hasan'dan şöyle nakletmiştir: "Ali'nin velayeti peygamberlere ait "suhuf"un hepsinde yazılıdır. Allah seçtiği her peygamberi Muhammed'in nübüvveti ve Ali'nin vesayeti (vasiliği) ile göndermiştir."
268- "Ali, Allah'ın Resulü'nden sonra insanlara onların kendilerinden daha evlâdır. (Onların üzerinde aynı Resulüllah gibi tasarruf ve velayet hakkına sahiptir)."
269- "Kim, Bana iman edip Beni tasdik ederse, Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini de kabul etmesi gerekir. Zira O'nun velayeti, Benim velayetim, Benim velayetim ise Allah'ın velayetidir."
270- İbn Abbas, Resulüllah'tan şöyle nakletmiştir: "Allah buyurmuştur ki: Eğer insanların hepsi Ali'nin velayeti üzerinde birleşselerdi, Ben, Cehennem ateşini yaratmazdım."
271- Câbir b. Abdillah'tan rivayet edildiğine göre Resulüllah şöyle buyurdu: "Kim (Cennette) Halil'in ev komşusu olmak ve (Cehennem) ateşinin hararetinden korunmak istiyorsa Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini kabul etsin."
272- "Ey insanlar, kim asla kopmayan ürvetü'l-vüska'ya (Allah'ın sağlam kulpuna) sarılmak istiyorsa, Ali b. Ebi Tâlib'in velayetine sarılsın. Zira hiç kuşkusuz, O'nun velayeti Benim velayetimdir ve O'na itaat etmek, Bana itaat etmektir."
273- İmam Câfer-i Sâdık'tan Allah Teala'nın, "Müjde ver iman edenlere; onlar Rab'lerinin yanında sarsılmaz ayaklara sahip olacaklar" (Yunus: 2) ayetinin tefsirinde şöyle nakledilmiştir: "Yani Ali'nin velayetiyle…"
274- "Kim, Benden sonra kurtuluşa ermek ve fitnelerden selametle kalmak istiyorsa, Ali b. Ebi Tâlib'in velayetine sarılsın.
Zira hiç kuşkusuz O en büyük sıddık ve en yüce fâruktur. O, Benden sonra her müslümanın imamıdır.
Kim dünyada O'na uyarsa, Benim Kevser havuzumun başında Bana varacaktır.
Kim de, O'na muhalefet ederse Kevser havuzunu ve Beni görmeyecektir. Benim önümden kayıp gidecek ve sol taraftan onu (Cehennem) ateşine götüreceklerdir."
275- İbn Zarif, İmam Muhammed Bâkır'dan, o da Resulüllah'tan şöyle nakletmektedir:
"Bilin ki Cebrail Bana gelerek şöyle dedi: Ey Muhammed, Rabb'in Sana Ali b. Ebi Tâlib'in sevgisini emretmektedir."
276- Yine Câbir, İmam Muhammed Bâkır'dan, o da Resulüllah'tan şöyle nakletmektedir:
"Ali'nin velayetini terk edip O'nun faziletini inkar edenler ve düşmanlarına destek çıkanlar, eğer bu durum üzere ölürlerse İslam'dan dışarı çıkmış sayılırlar."
277- İbn Mesu'd diyor ki: "Resulüllah'ı gördüm ki, Ali'nin elinden tuttu ve şöyle buyurdu: Bu her mü'minin velisidir. Ben de, O'nun velisiyim."
278- Selman-ı Farisi ve Ebuzer Gifari, Resulüllah'tan şöyle nakletmiştir: "Ben, kimin velisi isem, Ali de O'nun velisidir ve Ben, kimin imamı isem, Ali de onun imamıdır."
279- Uzun bir hadisin bir bölümünde Resulüllah'tan şöyle nakledilmiştir: "Sizden hanginiz Allah'a ve Ali b. Ebi Tâlib'in velayetine razı olarak sabahlarsa muhakkak Allah'ın korku ve azabından emanda kalır."
280- İmam Câfer-i Sâdık babasından, o da babalarından şöyle nakletmişlerdir: Bir gün Resulüllah ashabına hitaben buyurdu ki:
"Ey Benim ashabım, hiç kuşkusuz Allah (celle celalühu) size, Ali b. Ebi Tâlib'in velayetini ve O'na uymayı emrediyor, zira Benden sonra sizin veliniz ve imamınız O'dur, O'na muhalefet etmeyin, ondan ayrılmayın ki yolunuzu şaşırırsınız." (Kaynaklar için bakınız Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.