Oruç, İslam'ın beş temel esaslarından birisi, Allah için nefsine hakim olmanın en çetin mücadelesi, Allah'a yakınlığın, ihlasın, ibadet zevkinin, teslim oluşun, kulluğun en masum ifadesidir.
Arapça karşılığı, "savm" olan oruç, "kişinin nefsini ikinci fecirden güneşin batışına kadar yemekten içmekten, cinsel ilişkiden" kesmesi, tutması demektir. Oruç, helal ve mubah olan şeyleri dahi bir müddet kısmak, engellmek, hapsetmek suretiyle adeta insanı taşkınıklara, günaha, isyana, gaflete sevkeden duygularını arındırmak, süzmektir.
Oruç, nefse kumandan olmanın, onu tutup terbiye etmenin, dizginlemenin adıdır. Ruhların şahlığı karşısında hizaya sokulan ve el pençe divan durup iman ve irade, akıl ve ihlas fermanına nefsi boyun eğdirmektir.
Oruç bir pehlivan edasıyla nefsi mağlup etmenin zafer sevinci ahrette bir nur, sıratta burak, ateşten azad oluşun vesilesi ve kurtuluşudur.
Niçin oruç tutuyoruz?
Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'inde iman edenlere seslenerek; "Ey iman edenler oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı" (Bakara: 183) buyuruyor. Bu ayetin muhatabı olduğumuz için sadece Allah'ın emri ve O'nun rızası için oruç tutarız.
Oruç ile ilgili hadis-i şeriflerde Allah Resulû (sav) şöyle buyurmuştur:
l Oruç tutun, sıhhat bulun.
l Oruç sabrın yarısıdır.
l Oruç ateşe karşı bir perde, sağlam bir kaledir.
l Oruçlunun uykusu ibadettir, susması tesbihtir, amelleri misliyle kabul edilir, duası makbuldür, günahı affedilir.
l Oruçlunun yanında birisi yemek yiyince melekler ona rahmet okurlar, bu hal, öbürü yemek yemesini bitirinceye kadar devam eder.
"Ademoğlunun her ameli katlanır; ameller en az on misliyle yazılır, bu yediyüz misline çıkar. Allah Teala şöyle buyurmuştur: Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf Benim içindir. Ben de onu (dilediğim gibi) mükafatlandıracağım. Kulum benim içinde şehvetini, yiyeceğini terketti.
"Oruçlu için iki sevinç vardır; biri orucu açtığı zamanki sevincidir, diğeri de Rabb'ine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur.
Oruç Ramazan-ı Şerif ayında farz olarak tutulur. Kur'an-ı Kerim'de; "O Ramazan ki., insanları irşad için, hak ile batılı birbirinden ayıran, hidayet delili, apaçık belgeler halindeki Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim, bu aya şahit olursa, onda oruç tutsun..." (Bakara; 185) buyurulur.
Allah'ın elçisi (sav) hadis-i şerifinde: "Kim farz olduğuna inanarak ve Cenab-ı Hak'tan sevap umarak Ramazan'da oruç tutarsa geçmiş günahları bağışlanır" (İbn-i Mace) buyurmuştur. Alvarlı Efe şöyle karşılar Ramazan'ı:
"Rahmet güneşi doğmuş mah-i Ramazan'dır bu Kerem-i Kerim yağmış mah-i Ramazan'dır bu Meydanı hidayettir menzil-i saadettir.
Bu ümmete devlettir mah-i Ramazan'dır bu
Yetimleri şâd eyle fukarayı yad eyle.
Alemde bir ad eyle mah-i Ramazan'dır bu".
Alemlerin Fahr-i Ebedisi Efendimiz'in (sav) hadisinde: "Bu ayda bir münadinin çıkıp ey hayır talep eden gel, ey fenalık peşinde koşan vazgeç buyurduğu, hayır kapılarının açılıp fenalıklar içine düşenlerin Allah'a yöneleceği bir fırsat, bir rahmet, bir kurtuluş ayıdır."
Arapça karşılığı, "savm" olan oruç, "kişinin nefsini ikinci fecirden güneşin batışına kadar yemekten içmekten, cinsel ilişkiden" kesmesi, tutması demektir. Oruç, helal ve mubah olan şeyleri dahi bir müddet kısmak, engellmek, hapsetmek suretiyle adeta insanı taşkınıklara, günaha, isyana, gaflete sevkeden duygularını arındırmak, süzmektir.
Oruç, nefse kumandan olmanın, onu tutup terbiye etmenin, dizginlemenin adıdır. Ruhların şahlığı karşısında hizaya sokulan ve el pençe divan durup iman ve irade, akıl ve ihlas fermanına nefsi boyun eğdirmektir.
Oruç bir pehlivan edasıyla nefsi mağlup etmenin zafer sevinci ahrette bir nur, sıratta burak, ateşten azad oluşun vesilesi ve kurtuluşudur.
Niçin oruç tutuyoruz?
Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'inde iman edenlere seslenerek; "Ey iman edenler oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı" (Bakara: 183) buyuruyor. Bu ayetin muhatabı olduğumuz için sadece Allah'ın emri ve O'nun rızası için oruç tutarız.
Oruç ile ilgili hadis-i şeriflerde Allah Resulû (sav) şöyle buyurmuştur:
l Oruç tutun, sıhhat bulun.
l Oruç sabrın yarısıdır.
l Oruç ateşe karşı bir perde, sağlam bir kaledir.
l Oruçlunun uykusu ibadettir, susması tesbihtir, amelleri misliyle kabul edilir, duası makbuldür, günahı affedilir.
l Oruçlunun yanında birisi yemek yiyince melekler ona rahmet okurlar, bu hal, öbürü yemek yemesini bitirinceye kadar devam eder.
"Ademoğlunun her ameli katlanır; ameller en az on misliyle yazılır, bu yediyüz misline çıkar. Allah Teala şöyle buyurmuştur: Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf Benim içindir. Ben de onu (dilediğim gibi) mükafatlandıracağım. Kulum benim içinde şehvetini, yiyeceğini terketti.
"Oruçlu için iki sevinç vardır; biri orucu açtığı zamanki sevincidir, diğeri de Rabb'ine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur.
Oruç Ramazan-ı Şerif ayında farz olarak tutulur. Kur'an-ı Kerim'de; "O Ramazan ki., insanları irşad için, hak ile batılı birbirinden ayıran, hidayet delili, apaçık belgeler halindeki Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim, bu aya şahit olursa, onda oruç tutsun..." (Bakara; 185) buyurulur.
Allah'ın elçisi (sav) hadis-i şerifinde: "Kim farz olduğuna inanarak ve Cenab-ı Hak'tan sevap umarak Ramazan'da oruç tutarsa geçmiş günahları bağışlanır" (İbn-i Mace) buyurmuştur. Alvarlı Efe şöyle karşılar Ramazan'ı:
"Rahmet güneşi doğmuş mah-i Ramazan'dır bu Kerem-i Kerim yağmış mah-i Ramazan'dır bu Meydanı hidayettir menzil-i saadettir.
Bu ümmete devlettir mah-i Ramazan'dır bu
Yetimleri şâd eyle fukarayı yad eyle.
Alemde bir ad eyle mah-i Ramazan'dır bu".
Alemlerin Fahr-i Ebedisi Efendimiz'in (sav) hadisinde: "Bu ayda bir münadinin çıkıp ey hayır talep eden gel, ey fenalık peşinde koşan vazgeç buyurduğu, hayır kapılarının açılıp fenalıklar içine düşenlerin Allah'a yöneleceği bir fırsat, bir rahmet, bir kurtuluş ayıdır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.