Pontusçular, Ermeni lobicileri örnek alıyor
Samsun Valiliği ev sahipliğinde Samsun'da Trabzon Üniversitesi tarafından "Karadeniz'de İsyan Mübadele ve Propaganda" kitabının tanıtımı ve "100 Yıllık Yalan: Pontus Paranoyası Paneli" gerçekleştirildi.
23.05.2019 00:00:00





Panelde konuşan Trabzon Üniversitesi Karadeniz Kültür ve Tarihi Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Rahmi Çiçek, Pontus meselesiyle ilgili bugüne kadar gerçekleştirilen çalışmaları bölge ve dünya kamuoyuna duyurmayı amaçladıklarını söyledi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu da Milli Mücadele döneminde yaşanan olaylarda mazlum ve mağdur tarafın Türkler olduğunu vurgulayarak, "Özellikle Bafra'da eli silah tutanlar cepheye gitmiş, geride çocuklar, kadınlar, eli silah tutamayan erkekler kalmış bir halka çeteciler saldırmıştır. Bafra'da Çaşur ve Kuşça köylerinde Rumların arasında kalan köylerde bir günde 267 kişi şehit edildi. Bu kadar büyük soykırım iddialarında bulunmalarına rağmen Yunanlar böyle bir örneği gösteremiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Panelin sonunda yayınlanan 9 maddelik bildiride şu ifadeler yer aldı: "Panel için Milli Mücadele'nin sembol şehirlerinden Samsun, öncelikle tercih edildi. Pontus meselesi yalnızca tarih disiplini sınırları içinde kalmamalı, jeopolitik, propaganda, ayrılıkçılık, istihbarat gibi pek çok farklı düzeyde tartışılmalıdır. Pontusçu propaganda faaliyetlerinde Ermeni lobicilik model alınmaktadır. 1980'li yıllarla beraber Pontusçu faaliyet ve propagandalar yoğunlaşmıştır. Diaspora ve sivil toplum kuruluşları, söz konusu faaliyet ve propagandalarda etkili olmaktadır. Yunan kamuoyunda Pontus meselesi özgürce tartışılmamaktadır, tek sesli bir tarih anlayışı egemendir. Yunanistan başta olmak üzere İsveç ve Avustralya parlamentoları sözde soykırımı kabul emiş, ABD'deki bazı eyaletler de bunu tanımıştır. 1910-1920'li yıllarda da bugün olduğu gibi soykırım yalanı üzerinden tarih çarpıtılmıştır. Pontus meselesi ülkeler ve toplumlar arasında psikolojik yarıklar oluşturmuş, Rum kesiminin politik tutumları tahrif edilmiş bir tarih üretimine neden olmuştur."
AA
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu da Milli Mücadele döneminde yaşanan olaylarda mazlum ve mağdur tarafın Türkler olduğunu vurgulayarak, "Özellikle Bafra'da eli silah tutanlar cepheye gitmiş, geride çocuklar, kadınlar, eli silah tutamayan erkekler kalmış bir halka çeteciler saldırmıştır. Bafra'da Çaşur ve Kuşça köylerinde Rumların arasında kalan köylerde bir günde 267 kişi şehit edildi. Bu kadar büyük soykırım iddialarında bulunmalarına rağmen Yunanlar böyle bir örneği gösteremiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Panelin sonunda yayınlanan 9 maddelik bildiride şu ifadeler yer aldı: "Panel için Milli Mücadele'nin sembol şehirlerinden Samsun, öncelikle tercih edildi. Pontus meselesi yalnızca tarih disiplini sınırları içinde kalmamalı, jeopolitik, propaganda, ayrılıkçılık, istihbarat gibi pek çok farklı düzeyde tartışılmalıdır. Pontusçu propaganda faaliyetlerinde Ermeni lobicilik model alınmaktadır. 1980'li yıllarla beraber Pontusçu faaliyet ve propagandalar yoğunlaşmıştır. Diaspora ve sivil toplum kuruluşları, söz konusu faaliyet ve propagandalarda etkili olmaktadır. Yunan kamuoyunda Pontus meselesi özgürce tartışılmamaktadır, tek sesli bir tarih anlayışı egemendir. Yunanistan başta olmak üzere İsveç ve Avustralya parlamentoları sözde soykırımı kabul emiş, ABD'deki bazı eyaletler de bunu tanımıştır. 1910-1920'li yıllarda da bugün olduğu gibi soykırım yalanı üzerinden tarih çarpıtılmıştır. Pontus meselesi ülkeler ve toplumlar arasında psikolojik yarıklar oluşturmuş, Rum kesiminin politik tutumları tahrif edilmiş bir tarih üretimine neden olmuştur."
AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.