Sevgiyle başla bugüne, yarına ve ötesine. İnsan olmanın yükünü taşımak kolay değil, ancak sevgiyle, ilgiyle kolaylaşıyor. Dostluklar dünya sürgününü kolaylaştırıyor.Dünyada sürgündeyiz, Rabbimizle aramıza bir çok perdeler gerilmiş. Cehennemin yedi kapısını açan huylar bizde ne kadar yerleşmişse perdeler de o kadar kalın ve aşılmaz. Dünyayı eşyalar, insanlar, duygular olarak algılamak var, yine dünyayı bizi cennete yaklaştıracak sözlerde ve işlerde bulunmamıza vesile olacak bir güzellikler bahçesi olarak görmek var. Hep söylenen sözlerdir "hayat kısa, dünya fani", o zaman bizi perdeleri aralamaya ve daha iyi olmaya çalışmaktan alıkoyan ne?İlmi olup da onu başkalarına öğreten, malı olup da onu hayra sarfedenler özenilecek konumda olan insanlardır. Burada ilimden maksat sırf kitabi ilimler olmasa gerek. Gönül ilmi, insanlık ilmi de sadırdan sadıra geçen ilimlerdir. Birine iyilikte bulunmak bazen maddi ihtiyacını gidermek, bazen güleryüz göstermek ,bazı zamanlarda da insan ilişkilerinde onun fark etmediği bir inceliği fark ettirmek olabilir.Gayba iman etmek, yaşadığımız ortamın bir imtihan aleminden başka bir şey olmadığını fark etmek ve en güzel örnek olan Hz. Peygamber'e (sav) uymaya çalışmak anlayışımızı ve idrakimizi arttırabilecek hallerdir.Cehennemin yedi kapısını açan kibir, riya, ucub, hased gibi duyguların esiri olduğumuzda dünya yaşanmaz bir yer haline gelir. İnsanı hafifleten, Rabbi ile arasındaki perdeleri aralayan duygular ise sekiz cennet kapısı olarak bilinen; merhamet ve şefkat, doğruluk, sadakat, cömertlik, sabretmek, sır tutmak, fakirliğini ve acizliğini bilmek ve Rabbimize şükretmektir. Bu adı geçen güzel huyları yaşadığımızda eşyaya bakışımızın değiştiğini fark ederiz. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, hacca gitmek bize ne kadar lazımsa, bu sekiz güzel huyu edinmek de o kadar lazımdır. Bunlar birbirini tamamlayan unsurlardır, biri diğerini gerektirir.Bu sekiz uçmak diye bilinen huylardan, fakirliğini ve acizliğini bilmek diğerlerinin de kaynağını oluşturur diyebiliriz. Tasavvuf büyüklerine göre evliyalık derecelerinde yükselmek fakirliğini ve acizliğini fark edebilmek ile ilgilidir. Çünkü insan fakirliğini ve acizliğini ne kadar bilirse kibirlenmeye olan eğilimi de o kadar azalır çünkü kibir her kötü huyun başıdır.Zikir yoluyla terbiye olunmak ve terbiye olunmuş insanlarla bir ve beraber olmak perdeleri aralar. Kötü huyları fark ettirir güzel huylara eğilimi arttırır.Merhaba sevgili okuyucular, Rabbimizle aramızdaki perdeler sanki çok yavaş aralanıyormuş gibi bir his var içimizde. Olduğumuz yeri görememenin kaygıları içindeyiz. İnşaallah bu da geçer. Yazının mutfağındayız. Ulaşabildiğimiz her yere gönülden selam olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022