Pentagon: Türkiye ile iletişimimiz devam ediyor
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Suriye'de Baas rejiminin yıkılmasıyla ortaya çıkan durum konusunda Türkiye ile iletişimin devam ettiğini açıkladı. Singh, PKK/YPG terör örgütü grupları ile temasının devam ettiğini söyledi
12.12.2024 10:34:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh, günlük basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
Suriye'deki gelişmeler üzerine ABD'nin Türkiye'deki mevkidaşlarıyla "harika bir ilişkisi" olduğunu belirten Singh, Suriye'deki durum için "Sahadaki durumun sürekli değişen dinamikleri olduğunu biliyoruz. Türkiye kesinlikle Suriye'nin içinden gelen tehditlerle karşı karşıya ve kendilerini koruma hakkına sahip" dedi.
Singh, ABD'nin Suriye ile ilgili sadece Türkiye ile değil, diğer taraflarla da iletişiminin devam ettiğini belirterek, bölgede gerginliğin ve çatışmaların azaltılması çağrısında bulundu.
ABD'nin Suriye'de sadece DEAŞ'e karşı mücadele için bulunduğunu iddia eden ve bu konuda Suriye'de SDG adını kullanan PKK/YPG terör örgütü grupları ile temasının devam ettiğini söyleyen Singh, Türkiye ile bu terör örgütleri arasındaki çatışmaların artması halinde ABD'nin olası tutumu konusundaki soruları ise geçiştirdi.
Singh, Suriye'deki rejim değişikliğinin "büyük bir fırsat ve aynı zamanda büyük bir risk" oluşturduğunu belirterek, ABD'nin bölgedeki duruşunda, askerlerini korumak ve DEAŞ'a karşı mücadele dışında hiçbir değişiklik olmadığını öne sürdü.
Süleyman Şah Türbesi
AA muhabirinin Süleyman Şah Türbesi'nin eski yerine taşınması konusunda ABD ile görüşmeler olup olmadığına dair sorusuna Singh, "Tekrar edeyim, Türkiye ile etkileşimimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Dışişleri Bakanı'mız da bölgedeki genel durumu görüşmek için seyahat ediyor ve tabii ki Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehditleri anlıyoruz, bunun dışında daha fazla bir şey demeyeceğim" yanıtını verdi.
Süleyman Şah Türbesi, etrafındaki çatışmalar nedeniyle Suriye'nin Halep kentine bağlı Karakozak köyünden 22 Şubat 2015'te Şah Fırat Operasyonu kapsamında Türkiye sınırındaki Suriye'nin Eşme köyüne nakledilmişti.
Blinken: 'Suriye'nin parçalanması bizim çıkarımıza değil'
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde gerçekleştirilen Afganistan konulu oturumda Suriye'deki son durumu değerlendirdi.
Blinken, Suriye'deki geçiş sürecini yakından izlediklerini ve ülkede istikrarın sağlanabilmesi noktasında ümitli olduklarını kaydetti.
"Suriye'yi son birkaç on yılın felaketlerinden uzaklaşarak birleşmiş ve ülkeyi oluşturan tüm farklı toplulukları yansıtan bir ulus haline gelmesini içtenlikle ümit ediyorum, böylece herkesi bir araya getiren ve kapsayıcı bir siyasi geçişi sağlayabiliriz." şeklinde konuşan Blinken, Suriye'nin parçalanmasının kimsenin çıkarına olmadığını söyledi.
Blinken, "Suriye'nin aksi yönde gitmesi ve parçalanması durumunda daha fazla kitlesel göç, terörizm ve aşırıcılık merkezi haline gelen bir bölge göreceğiz. Bunların hiçbiri bizim çıkarımıza değil" değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'de DEAŞ'ın yeniden canlanmasına imkan verecek bir ortamın oluşmasını asla istemediklerini anlatan Blinken, YPG/PKK'nın ismini zikreden, bu konuda terör örgütü ile ortak çalıştıklarını dile getirdi.
Blinken, önceki başkanlar Barack Obama ve Donald Trump döneminde Suriye'de DEAŞ tehdidinin sona erdirilmesine yönelik adımların başarılı olduğunu ve Biden yönetiminin de bu konuda kararlı davrandığını ifade ederek hassasiyetlerinin sürdüğünü belirtti.
Esad siyasi süreçlere katılmamasının bedelini ödedi
Beşşar Esed rejiminin yıkılmasına yönelik de değerlendirmelerden bulunan Blinken, Esad'ın en yakın iki "hamisi" konumundaki Rusya ve İran'ın Ukrayna savaşı ve Hizbullah'tan dolayı "dikkatlerinin dağınık olduğunu" kaydetti.
Blinken ayrıca Esad'ın, ülkeyi bir araya getirmeye yönelik herhangi bir siyasi sürece katılmayı reddetmesinin de rejimin çöküşünde önemli rol oynadığını vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanı, HTŞ lideri Ahmed eş-Şera'nın (Ebu Muhammed el-Culani) azınlıkları ve kadınları koruyup korumama konusundaki sözlerinin "cesaret verici" olduğunu, ancak bu konuda HTŞ'nin sözlerine değil eylemlerine bakacaklarını söyledi.
Suriye'deki gelişmeler üzerine ABD'nin Türkiye'deki mevkidaşlarıyla "harika bir ilişkisi" olduğunu belirten Singh, Suriye'deki durum için "Sahadaki durumun sürekli değişen dinamikleri olduğunu biliyoruz. Türkiye kesinlikle Suriye'nin içinden gelen tehditlerle karşı karşıya ve kendilerini koruma hakkına sahip" dedi.
Singh, ABD'nin Suriye ile ilgili sadece Türkiye ile değil, diğer taraflarla da iletişiminin devam ettiğini belirterek, bölgede gerginliğin ve çatışmaların azaltılması çağrısında bulundu.
ABD'nin Suriye'de sadece DEAŞ'e karşı mücadele için bulunduğunu iddia eden ve bu konuda Suriye'de SDG adını kullanan PKK/YPG terör örgütü grupları ile temasının devam ettiğini söyleyen Singh, Türkiye ile bu terör örgütleri arasındaki çatışmaların artması halinde ABD'nin olası tutumu konusundaki soruları ise geçiştirdi.
Singh, Suriye'deki rejim değişikliğinin "büyük bir fırsat ve aynı zamanda büyük bir risk" oluşturduğunu belirterek, ABD'nin bölgedeki duruşunda, askerlerini korumak ve DEAŞ'a karşı mücadele dışında hiçbir değişiklik olmadığını öne sürdü.
Süleyman Şah Türbesi
AA muhabirinin Süleyman Şah Türbesi'nin eski yerine taşınması konusunda ABD ile görüşmeler olup olmadığına dair sorusuna Singh, "Tekrar edeyim, Türkiye ile etkileşimimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Dışişleri Bakanı'mız da bölgedeki genel durumu görüşmek için seyahat ediyor ve tabii ki Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehditleri anlıyoruz, bunun dışında daha fazla bir şey demeyeceğim" yanıtını verdi.
Süleyman Şah Türbesi, etrafındaki çatışmalar nedeniyle Suriye'nin Halep kentine bağlı Karakozak köyünden 22 Şubat 2015'te Şah Fırat Operasyonu kapsamında Türkiye sınırındaki Suriye'nin Eşme köyüne nakledilmişti.
Blinken: 'Suriye'nin parçalanması bizim çıkarımıza değil'
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde gerçekleştirilen Afganistan konulu oturumda Suriye'deki son durumu değerlendirdi.
Blinken, Suriye'deki geçiş sürecini yakından izlediklerini ve ülkede istikrarın sağlanabilmesi noktasında ümitli olduklarını kaydetti.
"Suriye'yi son birkaç on yılın felaketlerinden uzaklaşarak birleşmiş ve ülkeyi oluşturan tüm farklı toplulukları yansıtan bir ulus haline gelmesini içtenlikle ümit ediyorum, böylece herkesi bir araya getiren ve kapsayıcı bir siyasi geçişi sağlayabiliriz." şeklinde konuşan Blinken, Suriye'nin parçalanmasının kimsenin çıkarına olmadığını söyledi.
Blinken, "Suriye'nin aksi yönde gitmesi ve parçalanması durumunda daha fazla kitlesel göç, terörizm ve aşırıcılık merkezi haline gelen bir bölge göreceğiz. Bunların hiçbiri bizim çıkarımıza değil" değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'de DEAŞ'ın yeniden canlanmasına imkan verecek bir ortamın oluşmasını asla istemediklerini anlatan Blinken, YPG/PKK'nın ismini zikreden, bu konuda terör örgütü ile ortak çalıştıklarını dile getirdi.
Blinken, önceki başkanlar Barack Obama ve Donald Trump döneminde Suriye'de DEAŞ tehdidinin sona erdirilmesine yönelik adımların başarılı olduğunu ve Biden yönetiminin de bu konuda kararlı davrandığını ifade ederek hassasiyetlerinin sürdüğünü belirtti.
Esad siyasi süreçlere katılmamasının bedelini ödedi
Beşşar Esed rejiminin yıkılmasına yönelik de değerlendirmelerden bulunan Blinken, Esad'ın en yakın iki "hamisi" konumundaki Rusya ve İran'ın Ukrayna savaşı ve Hizbullah'tan dolayı "dikkatlerinin dağınık olduğunu" kaydetti.
Blinken ayrıca Esad'ın, ülkeyi bir araya getirmeye yönelik herhangi bir siyasi sürece katılmayı reddetmesinin de rejimin çöküşünde önemli rol oynadığını vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanı, HTŞ lideri Ahmed eş-Şera'nın (Ebu Muhammed el-Culani) azınlıkları ve kadınları koruyup korumama konusundaki sözlerinin "cesaret verici" olduğunu, ancak bu konuda HTŞ'nin sözlerine değil eylemlerine bakacaklarını söyledi.