Parkinson küresel bir sağlık sorunu haline gelebilir
Dünya nüfusunun yaşlanması ve bazı ülkelerdeki hızlı nüfus artışı, beraberinde ciddi sağlık sorunlarını da getiriyor
21.03.2025 11:31:00
Orhan Dede
Orhan Dede





Dünya nüfusunun yaşlanması ve bazı ülkelerdeki hızlı nüfus artışı, beraberinde ciddi sağlık sorunlarını da getiriyor. Yeni bir araştırma, önümüzdeki yıllarda Parkinson hastalığı vakalarının küresel ölçekte dramatik bir artış göstereceğini öngörüyor.
Tahminlere göre, dünya genelinde Parkinson hastalığına sahip kişi sayısının 2021 yılında 11,9 milyon iken, 2050 yılına kadar 25,2 milyona çıkması bekleniyor. Bu durum, hem sağlık sistemleri hem de hastalar ve aileleri için büyük bir yük anlamına geliyor.
Parkinson hastalığı, beyinde dopamin seviyelerinin düşmesine neden olan sinir hücre hasarıyla gelişir. Başlangıçta elde titreme ile kendini gösteren bu hastalık, ilerleyen aşamalarda şu belirtilerle seyreder:
Kas sertliği
Yürüme bozukluğu
Denge kaybı
İdrar kaçırma
Solunum güçlüğü
Yutma problemleri
Ailesinde Parkinson hastalığı bulunan kişiler, toplum geneline göre daha yüksek bir oranda hastalığa yakalanma riski taşır. Ayrıca, erkeklerin bu hastalığa yakalanma oranı kadınlara göre daha yüksektir.
Parkinson, beynin yıkıcı yani dejeneratif hastalık grupları arasında yer alır. Hastalığın belirtileri, özellikle başlangıç döneminde farklılıklar gösterir. Bu durum, tanı koymayı zorlaştırabilir. Bazı hastalarda titreme ön plandayken, diğerlerinde hareket kısıtlılığı daha belirgin olabilir. Yalnızca yutma güçlüğü ve solunum sıkıntısı ile seyreden hastalarda ise tanı koymak daha da güçleşir.
Parkinson hastalığının artışı, sağlık sistemleri üzerinde büyük bir baskı oluşturacak ve hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle, erken tanı ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi, bu hastalığın etkilerini azaltmak için kritik öneme sahiptir.
Tahminlere göre, dünya genelinde Parkinson hastalığına sahip kişi sayısının 2021 yılında 11,9 milyon iken, 2050 yılına kadar 25,2 milyona çıkması bekleniyor. Bu durum, hem sağlık sistemleri hem de hastalar ve aileleri için büyük bir yük anlamına geliyor.
Parkinson hastalığı, beyinde dopamin seviyelerinin düşmesine neden olan sinir hücre hasarıyla gelişir. Başlangıçta elde titreme ile kendini gösteren bu hastalık, ilerleyen aşamalarda şu belirtilerle seyreder:
Kas sertliği
Yürüme bozukluğu
Denge kaybı
İdrar kaçırma
Solunum güçlüğü
Yutma problemleri
Ailesinde Parkinson hastalığı bulunan kişiler, toplum geneline göre daha yüksek bir oranda hastalığa yakalanma riski taşır. Ayrıca, erkeklerin bu hastalığa yakalanma oranı kadınlara göre daha yüksektir.
Parkinson, beynin yıkıcı yani dejeneratif hastalık grupları arasında yer alır. Hastalığın belirtileri, özellikle başlangıç döneminde farklılıklar gösterir. Bu durum, tanı koymayı zorlaştırabilir. Bazı hastalarda titreme ön plandayken, diğerlerinde hareket kısıtlılığı daha belirgin olabilir. Yalnızca yutma güçlüğü ve solunum sıkıntısı ile seyreden hastalarda ise tanı koymak daha da güçleşir.
Parkinson hastalığının artışı, sağlık sistemleri üzerinde büyük bir baskı oluşturacak ve hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle, erken tanı ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi, bu hastalığın etkilerini azaltmak için kritik öneme sahiptir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.