Afganistan'ın kuzey komşularından Özbekistan, çeşitli ileri-geri manevraların ardından Rusya'nın yeşil ışığa basmasıyla birlikte bir hava üssünü Amerikan uçaklarına açtı, topraklarında Amerikan askeri barındırmaya başladı. Peki Devlet Başkanı İslam Kerimov'un bu tutumunu halkı nasıl karşılıyor? Açıkça söylemek gerekirse, Özbek halkı tıpkı Türk milleti gibi bir savaşa sürüklenmekten, bir savaşın şurasında burasında yer almaktan imtina ediyor.
Geçmişin izleri
Afganistan'ı imparatorluğa katma çabaları sonuçsuz kalan İngiliz komutanların Oxus diye andığı Amu Derya nehri, Özbekistan-Afganistan sınırını oluşturuyor. Bir tek geçit var burada. Turistler için hazırlanmış rehber kitaplarda bile yer alan Termez kasabasındaki, büyük, demir kemerli köprü. Sovyetlerin Afganistan'ı işgali sırasında Kızıl Ordu'nun tankları ve personel taşıyıcıları bu köprü üzerinden geçmişlerdi. Rusların Afganistan'dan 15 Şubat 1989'da çekilişlerinde de bu askeri araçların üzerindeki pankartlarda, "enternasyonalist görev"in başarıyla yerine getirildiğini anlatan sözler yer alıyordu! Hani bir söz vardır bu durumu niteleyen... Mağlup ama gururlu. Oysa bu yenilginin Sovyetler Birliği'ni çöküşün eşiğine getirdiği herkesin malumu. Sovyetler Birliği'nin Afganistan'daki dokuz yıllık acı ve tatsız tecrübesinin sonuydu.
Gerginlik had safhada
Termez bu hafta da gergindi. Taliban, Özbekistan hükümetine, Amerikan ordusuna üs verirse çok sert intikam alacağını bildirmişti. Geçtiğimiz hafta, Taliban'ın, Amuderya nehrine doğru binlerce asker yolladığı haberleri gelmeye başladı. Özbeklerin tedirginliği sebepsiz değildi.
Termez'in hemen dışında eski bir cami bulunmakta. Caminin hemen üzerindeki kayalıklarda, kaleşnikofları hazır durumdaki Özbek askerleri onar adım aralıklarla bölgeyi gözetliyor. Onların altında, üç sıra dikenli tel vardı ki, kısmen son birkaç günde yerleştirilen bu tellere elektrik yüklenmiş. Gözetleme kulelerinden, askerler, nehrin karşısına, Afganistan içlerine bakıyor.
Taliban korkusu
Özbekler, Taliban'ı tahrik etmeyi hiç istemiyorlar. Bir bakan, televizyona çıkıp, Özbekistan'daki Amerikalıların önemli bir rol oynamayacağını anlatabiliyor mesela. Bir kara harekatı ya da hava bombardımanının Özbek topraklarından başlamayacağını söyleyebiliyor. Gerçek bu olmasa da. Hanaabad üssü Amerikalılara verildi. Özbek yetkililere göre , burası sadece kurtarma ve yardım faaliyetleri için atlama taşı olacakmış!!! Yani, Afganistan'da sıkışan, mahsur kalan askerleri kurtarmak içinmiş.
Kerimov'un niyeti
Peki, Taliban'dan bu kadar çekindikleri halde, Özbekler başından beri niye yardım etmek istediler? Özbekistan Cumhurbaşkanı ya da bir başka ifadeyle 'tek adamı' İslam Kerimov, Rusya'ya mesafe koyup, daha etkili süper güç olan Amerika'ya yaklaşmak istiyordu. Ayrıca, Kerimov'un adı İslam olsa da , 'her türlü İslami anlayışla' sorunu olduğu cümle alemin bildiği bir durum. Öte yandan, Özbekistan İslami Hareketi, Amerika Başkanı Bush'un, Usame bin Ladin'le ilişkili terörist örgütler listesinde. Mensuplarının El Kaide örgütünün kamplarında eğitim gördüğü öne sürülüyor. Taliban saflarında çarpıştıklarına dair Özbekistan'da yaygın kanaat var.
ANALİZ:Recep BAHAR
Geçmişin izleri
Afganistan'ı imparatorluğa katma çabaları sonuçsuz kalan İngiliz komutanların Oxus diye andığı Amu Derya nehri, Özbekistan-Afganistan sınırını oluşturuyor. Bir tek geçit var burada. Turistler için hazırlanmış rehber kitaplarda bile yer alan Termez kasabasındaki, büyük, demir kemerli köprü. Sovyetlerin Afganistan'ı işgali sırasında Kızıl Ordu'nun tankları ve personel taşıyıcıları bu köprü üzerinden geçmişlerdi. Rusların Afganistan'dan 15 Şubat 1989'da çekilişlerinde de bu askeri araçların üzerindeki pankartlarda, "enternasyonalist görev"in başarıyla yerine getirildiğini anlatan sözler yer alıyordu! Hani bir söz vardır bu durumu niteleyen... Mağlup ama gururlu. Oysa bu yenilginin Sovyetler Birliği'ni çöküşün eşiğine getirdiği herkesin malumu. Sovyetler Birliği'nin Afganistan'daki dokuz yıllık acı ve tatsız tecrübesinin sonuydu.
Gerginlik had safhada
Termez bu hafta da gergindi. Taliban, Özbekistan hükümetine, Amerikan ordusuna üs verirse çok sert intikam alacağını bildirmişti. Geçtiğimiz hafta, Taliban'ın, Amuderya nehrine doğru binlerce asker yolladığı haberleri gelmeye başladı. Özbeklerin tedirginliği sebepsiz değildi.
Termez'in hemen dışında eski bir cami bulunmakta. Caminin hemen üzerindeki kayalıklarda, kaleşnikofları hazır durumdaki Özbek askerleri onar adım aralıklarla bölgeyi gözetliyor. Onların altında, üç sıra dikenli tel vardı ki, kısmen son birkaç günde yerleştirilen bu tellere elektrik yüklenmiş. Gözetleme kulelerinden, askerler, nehrin karşısına, Afganistan içlerine bakıyor.
Taliban korkusu
Özbekler, Taliban'ı tahrik etmeyi hiç istemiyorlar. Bir bakan, televizyona çıkıp, Özbekistan'daki Amerikalıların önemli bir rol oynamayacağını anlatabiliyor mesela. Bir kara harekatı ya da hava bombardımanının Özbek topraklarından başlamayacağını söyleyebiliyor. Gerçek bu olmasa da. Hanaabad üssü Amerikalılara verildi. Özbek yetkililere göre , burası sadece kurtarma ve yardım faaliyetleri için atlama taşı olacakmış!!! Yani, Afganistan'da sıkışan, mahsur kalan askerleri kurtarmak içinmiş.
Kerimov'un niyeti
Peki, Taliban'dan bu kadar çekindikleri halde, Özbekler başından beri niye yardım etmek istediler? Özbekistan Cumhurbaşkanı ya da bir başka ifadeyle 'tek adamı' İslam Kerimov, Rusya'ya mesafe koyup, daha etkili süper güç olan Amerika'ya yaklaşmak istiyordu. Ayrıca, Kerimov'un adı İslam olsa da , 'her türlü İslami anlayışla' sorunu olduğu cümle alemin bildiği bir durum. Öte yandan, Özbekistan İslami Hareketi, Amerika Başkanı Bush'un, Usame bin Ladin'le ilişkili terörist örgütler listesinde. Mensuplarının El Kaide örgütünün kamplarında eğitim gördüğü öne sürülüyor. Taliban saflarında çarpıştıklarına dair Özbekistan'da yaygın kanaat var.
ANALİZ:Recep BAHAR
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.