t Orucun farz oluşu ve yerine getirilmesi ile ilgili bazı şartlar vardır. Şöyle ki:
1) Oruçla mükellef olmak için İslam, akıl ve büluğ şarttır. Onun için bu vasıfları toplamayan bir kimseye oruç farz değildir. Ancak akıl sahibi bulunan mümeyyiz bir İslam çocuğunun tuttuğu oruç nafile olarak sahih olur.
2) Orucun yerine getirilmesi (edası)nın farz olması için sıhhat ve ikamet şarttır. Onun için hasta olana ve yolculuk halinde bulunanlara, bu hallerinde oruç tutmak farz değildir. Bunlar oruçlarını tutamayınca, sonra o tutamadıkları oruçları kaza ederler.
Bir orucun edasının sahih olması için niyet etmek, hayiz ve nifas hallerinden temizlenmiş olmak şarttır. Bunun için niyet edilmeksizin tutulan bir oruç, müctehidlerin tümüne göre din yönünden geçerli değildir. Hayiz ve nifas halinde oruç tutan bir kadının da orucu sahih değildir. Bunların, ramazan orucunun sonradan kaza etmeleri gerikir. Bu konu ileride açıklanacaktır.
Orucun vakti
t Orucun vakti ikinci fecirden başlayarak güneşin batışına kadar devam eden müddettir.
t Fecrin doğuşunda şüpheye düşen kimse için faziletli olan, yeyip içmeyi bırakmaktır. Bununla beraber yeyip içse, orucu yine tamamdır. Ancak fecirden sonra yeyip, içtiği anlaşılırsa, o zaman kaza etmesi gerekir. Fecirden sonra sahur yapıldığında zan kuvvetli olsa ve başka bir delil de bulunmasa, sağlam olan rivayete göre, buna itibar olunmaz. Fakat bu halde tuutlan orucun kaza edilmesi ihtiyata uygundur.
42. Oruçlu kimse, güneşin batışından şüphe etse, iftar etmesi helal olmaz. İftar edip de gerçek durum anlaşılmazsa, üzerine kaza gerekir. Keffaretin gereği hakkında ise iki rivayet vardır. Fakat batıştan önce iftar etmiş olduğu anlaşılırsa, kazadan başka keffaret de lazım gelir.
Güneşin batmış olduğu, hakkında kuvvetli bir zanna sahib olduğuu halde iftar eden kimse hakkında hüküm böyledir. Güneşin batışından önce iftar etmiş olduğu anlaşılsın veya anlaşılmasın hüküm değişmez.
1) Oruçla mükellef olmak için İslam, akıl ve büluğ şarttır. Onun için bu vasıfları toplamayan bir kimseye oruç farz değildir. Ancak akıl sahibi bulunan mümeyyiz bir İslam çocuğunun tuttuğu oruç nafile olarak sahih olur.
2) Orucun yerine getirilmesi (edası)nın farz olması için sıhhat ve ikamet şarttır. Onun için hasta olana ve yolculuk halinde bulunanlara, bu hallerinde oruç tutmak farz değildir. Bunlar oruçlarını tutamayınca, sonra o tutamadıkları oruçları kaza ederler.
Bir orucun edasının sahih olması için niyet etmek, hayiz ve nifas hallerinden temizlenmiş olmak şarttır. Bunun için niyet edilmeksizin tutulan bir oruç, müctehidlerin tümüne göre din yönünden geçerli değildir. Hayiz ve nifas halinde oruç tutan bir kadının da orucu sahih değildir. Bunların, ramazan orucunun sonradan kaza etmeleri gerikir. Bu konu ileride açıklanacaktır.
Orucun vakti
t Orucun vakti ikinci fecirden başlayarak güneşin batışına kadar devam eden müddettir.
t Fecrin doğuşunda şüpheye düşen kimse için faziletli olan, yeyip içmeyi bırakmaktır. Bununla beraber yeyip içse, orucu yine tamamdır. Ancak fecirden sonra yeyip, içtiği anlaşılırsa, o zaman kaza etmesi gerekir. Fecirden sonra sahur yapıldığında zan kuvvetli olsa ve başka bir delil de bulunmasa, sağlam olan rivayete göre, buna itibar olunmaz. Fakat bu halde tuutlan orucun kaza edilmesi ihtiyata uygundur.
42. Oruçlu kimse, güneşin batışından şüphe etse, iftar etmesi helal olmaz. İftar edip de gerçek durum anlaşılmazsa, üzerine kaza gerekir. Keffaretin gereği hakkında ise iki rivayet vardır. Fakat batıştan önce iftar etmiş olduğu anlaşılırsa, kazadan başka keffaret de lazım gelir.
Güneşin batmış olduğu, hakkında kuvvetli bir zanna sahib olduğuu halde iftar eden kimse hakkında hüküm böyledir. Güneşin batışından önce iftar etmiş olduğu anlaşılsın veya anlaşılmasın hüküm değişmez.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.