‘Onlar bizdendir, bize doğru gelirler’
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Taraftarlarımız, iyi saydıkları şeyleri önceden gönderenler ve çirkin bildikleri şeylerden sakınanlardır. Onlar iyilikleri aşikâr kılar, yüce Allah’ın rahmetine iştiyak sebebiyle büyük işlere koşarlar. Dolayısıyla onlar bizdendir, bize doğru gelir ve biz nerede olursak, bizimle beraberdirler”
10.04.2020 23:55:00





OKAN EGESEL
Kur'an'da şöyle buyurulur:
"İbrahim de şüphesiz O'nun yolunda olanlardandı (taraftarlarındandı).
Nitekim Rabbine temiz bir kalple geldi." (Saffat, 83, 84).
"Biri kendi adamlarından (taraftarlarından), diğeri de düşmanı olan iki adamı dövüşür buldu." (Kasas, 15).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Peygamber'in (s.a.a) eşi Ümmü Seleme'ye Ali b. Ebi Tâlib hakkında sorulunca şöyle buyurdu: Allah Resûlü'nden (s.a.a) şöyle buyurduğunu işittim: Ali ve taraftarları kurtuluşa erenlerdir." (İrşad, 1/41).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanların bana karşı hasetini Allah'ın Resûlü'ne (s.a.a) şikayette bulundum. O bana şöyle buyurdu: Ey Ali! Cennete giren ilk dört kişi ben, sen, Hasan ve Hüseyin'dir. Arkamızdan soyumuz cennete girer. Soyumuzun arkasından dostlarımız, sağdan ve sol omuzdan taraftarlarımız cennete girer." (a.g.e, s. 43).
İmam Ali'ye (a.s) uymanın üstünlüğüyle ilgili olarak İmam Askerî (a.s) şöyle buyurmuştur: "Ali'nin (a.s) taraftarları Allah yolunda ölümün kendilerine gelip çatmasından veya ölüme doğru gitmekten korkmayan kimselerdir. Ali'nin (a.s) taraftarları, her ne kadar kendileri muhtaç olsa da kardeşlerini kendine tercih edenlerdir. Allah'ın kendilerini yasakladığı yerde görmediği ve emrettiği yerde sürekli hazır gördüğü kimselerdir. Ali'nin (a.s) taraftarları mü'min kardeşlerini yüceltmede Ali'ye (a.s) uyanlardır." (Bihar, 68/162/11).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Takipçilerimiz, günahlardan sakınma ve çaba ehlidirler. Onlar vefakârlık ve emanet ehlidirler. Zühd ve ibadet ehlidirler. Gece gündüz elli bir rekat namaz kılanlardır. Geceleri ibadetle geçirir, gündüzleri oruç tutar, mallarının zekâtını verir, hacca gider ve her haramdan sakınırlar." (a.g.e, s.167/23).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Taraftarlarımız, iyi saydıkları şeyleri önceden gönderenler ve çirkin bildikleri şeylerden sakınanlardır. Onlar iyilikleri aşikâr kılar, yüce Allah'ın rahmetine iştiyak sebebiyle büyük işlere koşarlar. Dolayısıyla onlar bizdendir, bize doğru gelir ve biz nerede olursak, bizimle beraberdirler." (a.g.e, s.169/29).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Taraftarlarımız, sadece Allah'tan korkan ve Allah'a itaat edenlerdir. Onlar sadece tevazu, huşu, emanetdarlık ve Allah'ı çok zikretmekle tanınırlar." (Tuhef'ul-Ukul, 295).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Taraftarlarımız, Allah korkusundan rengi solmuş, bitkin ve zayıf olmuşlardır. Gece karanlığı çökünce gam ve hüzünle onu karşılarlar." (el-Kafi, 2/233/7). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî. Mizanu'l-Hikmet).
Kur'an'da şöyle buyurulur:
"İbrahim de şüphesiz O'nun yolunda olanlardandı (taraftarlarındandı).
Nitekim Rabbine temiz bir kalple geldi." (Saffat, 83, 84).
"Biri kendi adamlarından (taraftarlarından), diğeri de düşmanı olan iki adamı dövüşür buldu." (Kasas, 15).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Peygamber'in (s.a.a) eşi Ümmü Seleme'ye Ali b. Ebi Tâlib hakkında sorulunca şöyle buyurdu: Allah Resûlü'nden (s.a.a) şöyle buyurduğunu işittim: Ali ve taraftarları kurtuluşa erenlerdir." (İrşad, 1/41).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanların bana karşı hasetini Allah'ın Resûlü'ne (s.a.a) şikayette bulundum. O bana şöyle buyurdu: Ey Ali! Cennete giren ilk dört kişi ben, sen, Hasan ve Hüseyin'dir. Arkamızdan soyumuz cennete girer. Soyumuzun arkasından dostlarımız, sağdan ve sol omuzdan taraftarlarımız cennete girer." (a.g.e, s. 43).
İmam Ali'ye (a.s) uymanın üstünlüğüyle ilgili olarak İmam Askerî (a.s) şöyle buyurmuştur: "Ali'nin (a.s) taraftarları Allah yolunda ölümün kendilerine gelip çatmasından veya ölüme doğru gitmekten korkmayan kimselerdir. Ali'nin (a.s) taraftarları, her ne kadar kendileri muhtaç olsa da kardeşlerini kendine tercih edenlerdir. Allah'ın kendilerini yasakladığı yerde görmediği ve emrettiği yerde sürekli hazır gördüğü kimselerdir. Ali'nin (a.s) taraftarları mü'min kardeşlerini yüceltmede Ali'ye (a.s) uyanlardır." (Bihar, 68/162/11).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Takipçilerimiz, günahlardan sakınma ve çaba ehlidirler. Onlar vefakârlık ve emanet ehlidirler. Zühd ve ibadet ehlidirler. Gece gündüz elli bir rekat namaz kılanlardır. Geceleri ibadetle geçirir, gündüzleri oruç tutar, mallarının zekâtını verir, hacca gider ve her haramdan sakınırlar." (a.g.e, s.167/23).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Taraftarlarımız, iyi saydıkları şeyleri önceden gönderenler ve çirkin bildikleri şeylerden sakınanlardır. Onlar iyilikleri aşikâr kılar, yüce Allah'ın rahmetine iştiyak sebebiyle büyük işlere koşarlar. Dolayısıyla onlar bizdendir, bize doğru gelir ve biz nerede olursak, bizimle beraberdirler." (a.g.e, s.169/29).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Taraftarlarımız, sadece Allah'tan korkan ve Allah'a itaat edenlerdir. Onlar sadece tevazu, huşu, emanetdarlık ve Allah'ı çok zikretmekle tanınırlar." (Tuhef'ul-Ukul, 295).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Taraftarlarımız, Allah korkusundan rengi solmuş, bitkin ve zayıf olmuşlardır. Gece karanlığı çökünce gam ve hüzünle onu karşılarlar." (el-Kafi, 2/233/7). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî. Mizanu'l-Hikmet).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.