Büyük kentlerimizde sadece sözü ediliyor susuzluğun, henüz alarm yok. Yöneticiler de, millete "kötü haber" vermeyi sevmedikleri için tehlikenin sadece ucunu gösterip "şu tarihe kadar iyiyiz" diyorlar.Oysa "küresel ısınma" diye başlayan tehlikenin en ciddi vuracağı ülkelerin başında geliyor Türkiye.Konuya yabancıyız, ahalinin çoğunluğu da konuya "Fransız" ya...Medya da işi ucundan tutmayı tercih ediyor.Arada sırada yasak savma "biz uyarmıştık" demeye matuf haberler, üç beş yorum ve bir-iki de manşet.Gazeteler söyleyince ahali de galiba pek sallamıyor!...............Gelin biz, işin gerçek uzmanlarından birinin, Namık Kemal Üniversitesi'nden Prof. Halim Orta'nın 20 Haziran'da http://www.19mayis1919.com.tr'de/ yayınlanan görüşlerinden bazılarını aktaralım."Bir Bilen" olarak Halim Hoca bakın neler diyor:- Trakya'da 10 yıl sonra su bulamayacağız.- Alkışla, eylemle, kınamayla su sorunu çözümlenemez.- Su konusunda Türkiye'de tutarlı, ortak bir çalışma yok. Çünkü kimse kimsenin ne yaptığını bilmiyor.- Su ile ilgili birçok mevzuat var, kurum var. İller Bankası, DSİ, Bakanlıklar, kapatılan Köy Hizmetleri. Sorunun çözülmesi için yegâne şart, kurumlar arası uzlaşma.- Bu uzlaşma da halk desteğiyle sağlanırken, halk da yönlendirecek.- Biz, üniversitemizde 8 Aralık 2004't Trakya Su Platformu düzenledik. Akademisyenleri, sanayicileri, politikacıları, çiftçiyi, jandarmayı çağırdık. Konuştuk, tartıştık.- Ve ardından dedik ki; "Trakya bölgesi tarımsal SİT alanı ilan edilmelidir." - Bu görüşlerimize herkes katıldı, alkışlandı. Sonra? Yapılan hiçbir şey yok! Prof. Halim Orta, geliyor can alıcı "su-petrol" karşılaştırmasına:- Petrol için savaşan bir dünya su için 10 kere savaşır. Su yaşam kaynağıdır. Petrol, suyun yanında bir hiçtir.Hoca, "Ben bir şişe su için bir adamı öldürebilirim" deyip noktayı koyuyor:- Petrol yüzünden çıkan savaşlarda on binlerce insan ölürken su için çıkacak savaşlar daha şiddetli ve kanlı olacaktır................Efendim, hükümet küresel ısınma konusuna maalesef yeterince duyarlı değil.Kavurucu sıcaklar artıyor, su yok. Van Gölü'nü kaybetmek üzereyiz; gidiş o gidiş.Burdur'da göçmen kuşların uğrak yeri olan Yarışlı Gölü buharlaştı. Kuraklık bölgeyi perişan ediyor.Değişik yörelerimizde benzer örnekler hızla çoğalıyor.Sadece Trakya'daki rekoltede bugünden % 20'ye ulaşan bir düşüş var.Ve bunun ülke genelinde yaygınlaşmasının ne anlama geleceğini, zerre kadar sorumluluk duygusu olanlara duyurmak istedik. Şakir Süter
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.