Okul ve kırtasiye malzemelerine sözde denetim

Okulların açılmasına bir hafta kaldı. Her sene olduğu gibi uzmanlar ve resmi makamlar, aileleri çocuk sağlığına zararlı kırtasiye malzemeleri satın almamaları konusunda uyarıyor. Türkiye'de maalesef hükümetin ithalatı kolaylaştırıcı ve üretimi baltalayıcı uygulamaları nedeniyle kırtasiye malzemelerinin önemli bir bölümü Çin'den ithal ediliyor. Yeni Mesaj gazetesi olarak dün bunu bizzat bir kırtasiyeciye giderek tespit ettik: Okul çantalarından suluğa, silgiden kalemtıraşa, kurşun kalemden el işi kağıdına kadar pek çok ürünün altında "Made in China, Made in P.R.C (Public republic of Chine- Çin Halk Cumhuriyeti)" yazıldığını gördük. Kırtasiye üretimi tümüyle yad ellere terkedilmiş durumda. Türk markaları bile ürünlerini Çin'de ürettiriyor. Mesela HKN Çanta marka ürünlerin tamamı Çin'de üretilmiş durumda.  Çin malı kırtasiye ürünlerinin önemli bir bölümünün çocuk sağlığına zararlı olduğu savunuluyor. Zaten uzmanlar ve yetkililer de bu konuda vatandaşları uyarıyor ancak bu ürünlerin gümrükleri nasıl aşıp kırtasiyecilere kadar ulaştığı sır kutusu. Sorgulanması gereken de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın bu ürünlere nasıl geçit verdiğidir. Çin Türkiye'den Bursa Siyah İnciri ve bitmiş otomobil bile ithal etmezken, Türkiye neden kırtasiye ürünlerini Çin'den satın almak zorunda kalıyor?Bakanın açıklamasıGümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, dün yaptığı yazılı açıklamada, yeni eğitim öğretim yılının başlayacağına işaret ederek, kendilerinin de bu dönemde kırtasiye ürünleriyle ilgili denetimler yaptıklarını ve önlemler aldıklarını bildirdi.Bu kapsamda; bakanlıkça yürütülen "Bazı Tüketici Ürünlerinin Tehlikeli Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa Gözetimi ve Denetimine İlişkin Tebliğ" gereğince kırtasiye ile okul kıyafet ve ayakkabılarında kullanımı kısıtlanmış tehlikeli kimyasal maddeler olan azo boyar ve fitalat denetimleri yapıldığı bilgisini veren Yazıcı, şunları kaydetti: "Bakanlığımız, kırtasiye ürünlerine yönelik olarak 2011 yılından bu yana çeşitli illerde denetimler yapmakta ve sonuçta ürünü güvensiz bulunan üretici/ithalatçılara karşı çok ciddi yaptırımlar uygulamaktadır. Bu üç yıl sonunda bu kapsamda yapılan denetim sayısı 50 bin adet ürünü, uygulanan yaptırım miktarı da 700 bin lirayı bulmuştur. Bu konudaki kararlılığımız sektördeki firmalarca da anlaşılmış ve bu süreçte ciddi iyileşmeler olmuştur. Örneğin, ilk iki yıl verilerini karşılaştırdığınızda, güvensiz ürün sayısında yüzde 50'ye yakın azalma olmuştur. Bu da bizi sevindirmekte ve bütün yorgunluğumuzu unutturmaktadır." Ancak bakan Yazıcı açıklamasında bu ürünlerin gümrük duvarlarını nasıl aştığı konusunda ayrıntı vermedi. HABER MERKEZİ