Bugün 'Zafer Bayramı'. Türkiye'de, dış temsilciliklerde ve KKTC'de kutlanıyor.
Bu zaferi anlamak için zafere giden yolu, bu yolda ödenen büyük bedelleri bilmemiz şarttır. Atalarımızın tabi tutuldukları soykırımı, soykırımcıları, bu milletin dostunu, düşmanını insanımıza öğretmek şarttır.
Bunları anlatmadan, öğretmeden yapılan kutlamalar prosedürden öte bir şey değildir.
Daha 100 yıl önce Anadolu'da başlatılan soykırım bugün Filistin'de yaşanan soykırımdan kat ve kat daha büyüktü.
Bugün Filistin'de resmi olarak 40 bin gayri resmi olarak 200 bin Müslüman, İsrail tarafından katledildi.
O gün Anadolu'da sadece Yunanlıların katlettiği Müslüman Türk sayısı 640 binden fazlaydı. Yazı uzun ama okumak şart. İşte Yunan soykırımı ve Atatürk önderliğinde Türk'ün dirilişi!
ABD'deki Louisville Üniversitesi öğretim üyesi tarihçi Prof. Dr. Justin McCarthy'ye göre Türk Bağımsızlık Savaşı boyunca 640.000 Türk sivil, Yunan ordusu tarafından öldürüldü.
14-15 Mayıs 1919 günü İzmir'in işgal edilmesinden sonra Yunan birlikleri şehrin Türk nüfusunun bir kısmını katletti.
İtilaf Devletleri'nin kaynaklarına göre 15 Mayıs 1919 günü 300 ila 400 Türk öldürüldü.
Yunan ordusu, Anadolu içlerine doğru ilerledikçe, bölgede yaşayan Türkler katliamlar, tecavüzler ve yıkımla karşı karşıya kaldı.
Bir Britanyalı askerî yetkili olan Harold Armstrong, Yunan ordusunun İzmir'den, Anadolu içlerine doğru ilerlerken sivilleri katlederek, yakarak, yağmalayarak ve tecavüz ederek gittiğini bildirdi.
Britanyalı tarihçi Arnold J. Toynbee, 15 Mayıs 1919 günü İzmir'in, Yunanlar tarafından işgalinden sonra organize bir şekilde katliamların yürütüldüğünü yazdı.
Toynbee, Yunanların İzmit, Yalova ve Gemlik bölgelerinde yürüttüğü zulme tanıklık ettiğini ve söz konusun bölgelerde evlerin yağmalandığını ve yakıldığını belirtti.
Marjorie Housepian'a göre Yunan işgali altındaki İzmir'de 4.000 Müslüman idam edildi.
Menemen Katliamı'nda 200 Türk sivil öldürüldü. Bir köyde Yunan ordusu köye zarar vermemeleri için 500 altın lira talep etti. Ödeme yapıldı, ancak köy yine de yakılıp yıkıldı.
Bergama baskını sonucu, 80.000-100.000 Türk sivil bölgeyi göç etmeye zorlandı.
Savaş boyunca yakılan kasabalar
Birçok kaynağa göre, Yunan ordusu savaşın son kısmında Anadolu'dan çekilirken yakıp, yıkma taktiği izledi.
Ortadoğu tarihçisi Sydney Nettleton Fisher'a göre; "Geri çekilme sırasında Yunan ordusu bir yakıp yıkma taktiği izledi ve öfkelerini, savunmasız Türk köylülerinden bilinen her yolda çıkardı."
Norman M. Naimark'a göre, "Yunan geri çekilişi yerel halk için işgalden daha yıkıcıydı."
James Loder Park, dönemin İstanbul ABD Konsolos yardımcısı, Yunanların Anadolu'yu boşaltmasından hemen sonra bölgeyi gezdi ve İzmir'i çevreleyen, gezdiği yerlerdeki durumu ve 1922 Manisa yangını gibi olayları rapor etti.
Kinross'a göre, "Bölgedeki kasabaların çoğu harabeye dönmüştü. Uşak'ın üçte biri artık yoktu. Alaşehir, Yunan askerleri tarafından kül yığını haline getirildi. Tarihi kutsal şehir Manisa'daki 18.000 binadan sadece 500'ü ayakta kaldı."
Yalova Katliamı
Ölü sayısı açısından Türklere yönelik en büyük katliam olan Yalova Katliamı'nda Ermenilerin, Rumların, Yunan ordusu ile işbirliği yaptığı görüldü.
Orhangazi, Yenişehir ve Armutlu, katliam sırasında yakıldı. Armutlu'da kadınlar sistematik olarak tecavüze uğradı.
İstanbul Hükümeti'nin hayatta kalanlar ile yaptığı bir soruşturma sonucu ölü, kayıp ve yaralı sayısı toplam 35 olarak belirlense de, diğer Osmanlı ve Türk belgeleri ölü sayısını 5.500-9.900 olarak tespit etti.
Camiye doldurup yaktılar
Geri çekilme sırasındaki Yunan vahşeti örneklerinden birinde, 14 Şubat 1922'de Aydın Vilayeti'nin Türk Karatepe köyünde yaşanıyor.
Köy, Yunanlar tarafından kuşatıldıktan sonra tüm sakinler camiye konuldu ve cami yakıldı. Ateşten kaçmayı başaran az sayıda kişi vuruldu. Toplam 385 kişi öldürüldü.
İtalyan konsolosu M. Miazzi, Yunanların 60 kadın ve çocuğu katlettiği bir köyü ziyaret ettiğini rapor etti. Bu rapor, daha sonra Fransız konsolosu Captain Kocher tarafından doğrulandı.
Mart-Nisan 1921'de, Bilecik kasabası geri çekilen Yunan ordusu tarafından yakıldı. 208 kişi öldürüldü. Yunan ordusunun acelesi, yıkımın seviyesini azalttı.
24 Haziran 1921'de İzmit'te, çoğunlukla erkeklerden oluşan 300 kadar sivil Yunan ordusu tarafından idam edildi. Bununla birlikte şehir yağmalandı ve bir bölümü ateşe verildi.
5 Eylül 1922'de Salihli, Yunan ordusu tarafından ateşe verildi. Şehirdeki binaların % 65'i yok oldu ve en az 76 kişi yanarak öldü. Ayrıca, 100 kız tecavüz etmek için kaçırıldı.
4 Eylül'de ise Turgutlu kasabası, Yunanlar tarafından ateşe verildi. 6 Eylül'e kadar süren yangın sonucu şehrin % 90'ı yok oldu ve 1.000 kadar kişi öldü.
Yunan ordusu tarafından çıkarılan yangınlar sonucu Uşak'ta 200, Alaşehir'de 3.000 kişi yanarak öldü.
1922 Manisa yangını boyunca 3.500 kişi yanarak ölürken, 855 kişi Yunan askerleri tarafından vurularak öldürüldü. Ayrıca Türk kaynaklarına göre, 300 kız tecavüz edilmek için kaçırıldı.
Johannes Kolmodin, İzmir'deki İsveçli bir doğu bilimci idi. Kendisi mektuplarında Yunan ordusunun 250 Türk köyünü yaktığını yazdı.
Ayrıca 30.000'den fazla bina Yunan ordusu, yerel Rumlar ve onların Ermeni destekçileri tarafından yakıldı.
Küçük kızın hatırladıkları
İrem, küçük bir kız olarak Manisa'daki yangınına tanık oldu ve ailesi ile tepelere kaçtı. Onun hatırladıkları:
"Sabaha karşı milislerden kaçtıktan sonra, tepelerde gizlemek için kuru bir dere yatağına tırmandık. Biz tırmanırken şehir yanıyordu ve biz onun ışığı ile aydınlatıldık ve ısısı bizi ısıttı.
Şehir üç gün ve üç gece yandı. Ben, evlerin pencere camlarını bomba gibi patladığını gördüm. Üzüm reçeli gibi köpüren, birbirine yapışmış. Havada kendi ayakları ile ölü inekler ve atları, balonlar gibi. Eski ağaçlar kökleri ile devrildi. Ben bu şeyleri unutmadım.
Isı, açlık, korku, koku. Üç gün sonra, aşağıda vadide toz bulutları göründü. At sırtında Türk askerleri.
Biz, onları tepelerde bizi öldürmeye gelen Yunanlılar sanıyorduk. Ben yeşil ve kırmızı bayraklar taşıyan üç asker hatırlıyorum. İnsanlar ağlıyor, atlarının toynaklarını öpüyordu 'Bizim kurtarıcılarımız geldi' diye." (Kaynak: Vikipedi)
Müslüman olan, taraf olmak zorundadır. Biz Atatürk'ün tarafındayız. Ya siz?
- Peygamberimiz ile ilk namaz ve Miraç / 26.01.2025
- Kişisel haklar, adalet ve AKP / 25.01.2025
- ‘Kürt sorunu’ tabiri kime aittir? / 24.01.2025
- Atatürk paydasından Kuva-yi Milliye ittifakı şarttır / 23.01.2025
- Tek adamı ayakta tutan tek adamlar / 22.01.2025
- Sayın Erdoğan ‘devletin dini adalettir’ dedi / 20.01.2025
- Neden BTP? / 19.01.2025
- Milletin derdine gelecek olursak! / 18.01.2025
- Soykırımda ikinci safha ve Suriye / 17.01.2025