Batı dünyası Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında bulunan İran'a her türlü baskıyı uyguluyor.Nükleer güç olma her bağımsız ülkenin hakkı olmasına rağmen İran'ın barışçıl ve enerji amaçlı nükleer faaliyetlerine müsaade edilmedi ve her türlü baskı uygulandı. İran, nükleer silah için gerekli olan uranyum zenginleştirme oranının çok altında olmasına rağmen batı ülkelerinin buna bile tahammülü yok.Amaç üzüm yemek değil de bağcıyı dövmek olunca her türlü bahaneyi üretebiliyorlar.Uzun süredir takas formülü üzerinde duruyorlar.Bu formüle göre, İran'ın nükleer enerji için ihtiyaç duyduğu zenginleştirilmiş uranyum batı tarafından temin edilecek, İran da elindeki düşük seviyede zenginleştirdiği uranyumu batıya verecek.Batının buradaki amacı, İran'ın nükleer çalışmalarının önünü kesmek. İran, amacı nükleer enerji olduğu için bu takas formülüne "evet" dedi. Ama mesele sadece bununla da bitmiyordu.Asıl problem bu takasın nerede ve nasıl gerçekleşeceğiydi.Hiçbir kitle imha silahı bulmamasına rağmen bu gerekçeyle Irak'ı işgal eden ve milyonlarca masumu katleden batının bu noktada güvenilir olması mümkün değildi.Batı bu basamağı da aşmak için işin içine Brezilya ve Türkiye'yi aracı olarak soktu.Ve neticede mutabakat zabtı Türkiye, İran ve Brezilya arasında imzalandı.Geçtiğimiz günlerde İran'ın aracı olarak Türkiye'yi değil de Brezilya'yı istemesi, ya da takasın İran'da yapılmasını talep etmesi İran'ın bu konuda Türkiye'ye de güvenmediğini gösteriyordu.Peki, ne oldu da bir anda her şey değişti ve İran Türkiye'de olacak takasa "evet" dedi?Diğer bir soru da Batı niçin takasın Türkiye'de olması konusunda ısrar ediyor?İran etrafındaki ateş çemberinin daraldığını görüyor. Sırtını dayayabileceği ülkelerin de bir şekilde kafalandığını ve kendisine kurulan kumpasta yer aldığını fark ediyor. Ne kadar diplomaside başarılı olsa da üzerinde dolaşan savaş bulutlarının iyice karardığını görüyor.Türkiye'nin geçtiğimiz hafta Rusya ile yaptığı, başta nükleer santral olmak üzere, stratejik anlaşmalar konumuzla da alakalı.Prof. Dr. Haydar Baş'ın geçtiğimiz Eko Analiz programında bu konuda ifade ettiği değerlendirme oldukça önemli. Prof. Dr. Baş, "Rusya'ya Türkiye'de nükleer santral kurması ihalesi verildi. Bu santral Rusya'ya ait olacak ve Türkiye'ye elektrik satacak. Bu Rusya'nın İran'a müdahale konusunda desteğini almak için ABD'nin Türkiye üzerinden Rusya'ya verdiği bir rüşvettir" dedi.İran, etrafındaki dağların da verilen rüşvetlerle eridiğini görünce bu takas olayını kabullenmek zorunda kaldı. Hatta perde arkasını bilmesine rağmen Türkiye üzerinden takasa evet dedi.Batının "takas"ta Türkiye ısrarının nedenine gelince, Türkiye bu konuda bütün riskleri üzerine almış oluyor. Eğer batı söz verdiği gibi yüksek oranda zenginleştirilmiş olan uranyumu İran'a vermezse, Türkiye arada kalacak. ABD'nin bir dediğini iki etmeyen, yılları ABD taşeronluğuyla geçmiş olan hükümet, böyle bir durumda acaba İran'ın kendi uranyumunu geriye iade edecek mi? Etmezse bu savaş nedenidir. Belki de batının istediği budur. Batının en büyük hedefi Ortadoğu'nun iki kadim gücü olan İran ve Türkiye'yi çatıştırmaktır. Ama bugüne kadar bunu bir türlü başaramadı!Bu takas formülüyle birlikte savaş gerekçesini biz kendi elimizle teslim etmiş oluyoruz.Bu takas, sadece İran'ın elini kolunu bağlamayacak, Türk milletinin de elini kolunu bağlayacak ve milletimizin geleceği için karanlık bir maceraya kapı aralayacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Libya uçağı düştü mü, düşürüldü mü? Zamanlama manidar / 25.12.2025
- Terörsüz Türkiye sürecinde raporlar sadece formalite mi? / 24.12.2025
- Deprem mağdurlarının 11. Yargı Paketi'ne itirazı dikkate alınmalı / 23.12.2025
- Ülkemizde çürümüşlük kurumsallaştı! / 20.12.2025
- Şara yönetimi, SDG’nin özerkliğini ‘resmen’ tanıdı / 19.12.2025
- Enflasyon oluşturmadan asgari ücrete gerekli zam yapılabilir / 18.12.2025
- SDG'nin entegrasyonu bize anlatıldığı gibi değil / 17.12.2025
- Teröristbaşı Öcalan’ın talepleri neden gizleniyor? / 16.12.2025
- Asgari ücrete zam, enflasyonun sebebi değil, sonucudur / 13.12.2025
- Kokuşmuşluk her yerde! / 12.12.2025
- Terörsüz Türkiye sürecinde raporlar sadece formalite mi? / 24.12.2025
- Deprem mağdurlarının 11. Yargı Paketi'ne itirazı dikkate alınmalı / 23.12.2025
- Ülkemizde çürümüşlük kurumsallaştı! / 20.12.2025
- Şara yönetimi, SDG’nin özerkliğini ‘resmen’ tanıdı / 19.12.2025
- Enflasyon oluşturmadan asgari ücrete gerekli zam yapılabilir / 18.12.2025
- SDG'nin entegrasyonu bize anlatıldığı gibi değil / 17.12.2025
- Teröristbaşı Öcalan’ın talepleri neden gizleniyor? / 16.12.2025
- Asgari ücrete zam, enflasyonun sebebi değil, sonucudur / 13.12.2025
- Kokuşmuşluk her yerde! / 12.12.2025



















































































