8. Ehl-i Beyt sempozyumundan bir gün önce bir gazetede bu sempozyumun Yeni Mesaj'da yayınlanan tanıtımı verilmiş; ortada ayetler iki yanda da Atatürk'le Prof. Dr. Haydar Baş'ın resimlerinin yer aldığı sürmanşetin ne anlama geldiğinin anlaşılamadığı şeklinde bir haber yapılmıştı.
Pazar günü katılımcılar ve kapanış konuşmasında Sayın Baş, Atatürk ile Ehl-i Beyt'in; Bağımsız Türkiye Partisi ile Atatürk'ün bağını ortaya koydular.
Bazıları bu üç değer arasında hakikaten bir bağ kuramayabilirler.
Yılarca annesi ahlaksız ve kendisi dinsiz şeklinde gösterilmeye çalışılan Türk milletinin Gazi Mustafa Kemal'inin kim olduğunu Sayın Baş ortaya koymamış olsaydı, belki bizler de Atatürk ile Ehl-i Beyt'in ve Sayın Baş'ın nasıl oluyor da bir araya gelebildiklerini düşünürdük.
Ana ve baba tarafından Ehl-i Beyt'e dayanan bir soy; 12 İmam'dan İmam Rıza'nın adını alan bir baba; ailesinde 5 ayrı tarikten büyüklerin bulunduğu mübarek bir ana?
İşte hafız Atatürk bu!
Hatta Atatürk, 1. TBMM döneminde, Hz. Muhammed'in doğum gününü, hakimiyet bayramı olarak bayram kabul ettirmiştir.
İşte Ehl-i Beyt ile Atatürk arasındaki bağ budur.
Prof. Dr. Haydar Baş ise, Atatürk hakkındaki gerçekleri bizlere anlatarak milleti ile kurucusu arasındaki bağı tesis etmiştir.
Zira Atatürk'ün devreden çıkması, onun savaştığı Yunan'ın, İngiliz'in, Fransız'ın işine geliyor.
Sayın Baş, Atatürk üzerinden oynanan İngiliz, Yunan oyununu deşifre etmektedir.
Sempozyumdaki konuşmasında önce İngiliz sömürgeler bakanlığının 1700'lü yıllardaki oyunlarından sonra da günümüzde ABD'nin Ortadoğu'daki hesabından bahsetti.
Ne diyelim gören göze anlayan kulağa?
Ehl-i Beyt anlatıldıkça, İslam birliği Ehl-i Beyt etrafında tesis edildikçe haçlının oyunu bozulacak vurgusuna yer verildi.
Çok büyük bir müjde vardı, Ehl-i Beyt sevdalılarına?
Hz. Peygamberin, Hz. Fatıma'nın, Hz. Ali'nin, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in şefaatlerini müjdeledi Sayın Baş.
Sahip çıkmak, bu fitne döneminde fitneye uymadan hak üzere kalabilmek, Ehl-i Beyt şefaatine mazhar olmaya elbette vesiledir.
Hz. Ali efendimizin kim olduğu anlatıldı.
Ancak, "O'nu anlatış diğer sahabileri reddetmek manasına gelmiyor"un altı çizildi.
Hz. Ebubekir, Hz. Ömer Peygamber'in kayınpederleri. Onların şefaatlerini istiyorum, duası yapıldı.
Son ikazı ise "eş başkan" olmaktan vazgeçemeyenlere oldu.
İmanını koru ikazı?
Pazar günü katılımcılar ve kapanış konuşmasında Sayın Baş, Atatürk ile Ehl-i Beyt'in; Bağımsız Türkiye Partisi ile Atatürk'ün bağını ortaya koydular.
Bazıları bu üç değer arasında hakikaten bir bağ kuramayabilirler.
Yılarca annesi ahlaksız ve kendisi dinsiz şeklinde gösterilmeye çalışılan Türk milletinin Gazi Mustafa Kemal'inin kim olduğunu Sayın Baş ortaya koymamış olsaydı, belki bizler de Atatürk ile Ehl-i Beyt'in ve Sayın Baş'ın nasıl oluyor da bir araya gelebildiklerini düşünürdük.
Ana ve baba tarafından Ehl-i Beyt'e dayanan bir soy; 12 İmam'dan İmam Rıza'nın adını alan bir baba; ailesinde 5 ayrı tarikten büyüklerin bulunduğu mübarek bir ana?
İşte hafız Atatürk bu!
Hatta Atatürk, 1. TBMM döneminde, Hz. Muhammed'in doğum gününü, hakimiyet bayramı olarak bayram kabul ettirmiştir.
İşte Ehl-i Beyt ile Atatürk arasındaki bağ budur.
Prof. Dr. Haydar Baş ise, Atatürk hakkındaki gerçekleri bizlere anlatarak milleti ile kurucusu arasındaki bağı tesis etmiştir.
Zira Atatürk'ün devreden çıkması, onun savaştığı Yunan'ın, İngiliz'in, Fransız'ın işine geliyor.
Sayın Baş, Atatürk üzerinden oynanan İngiliz, Yunan oyununu deşifre etmektedir.
Sempozyumdaki konuşmasında önce İngiliz sömürgeler bakanlığının 1700'lü yıllardaki oyunlarından sonra da günümüzde ABD'nin Ortadoğu'daki hesabından bahsetti.
Ne diyelim gören göze anlayan kulağa?
Ehl-i Beyt anlatıldıkça, İslam birliği Ehl-i Beyt etrafında tesis edildikçe haçlının oyunu bozulacak vurgusuna yer verildi.
Çok büyük bir müjde vardı, Ehl-i Beyt sevdalılarına?
Hz. Peygamberin, Hz. Fatıma'nın, Hz. Ali'nin, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in şefaatlerini müjdeledi Sayın Baş.
Sahip çıkmak, bu fitne döneminde fitneye uymadan hak üzere kalabilmek, Ehl-i Beyt şefaatine mazhar olmaya elbette vesiledir.
Hz. Ali efendimizin kim olduğu anlatıldı.
Ancak, "O'nu anlatış diğer sahabileri reddetmek manasına gelmiyor"un altı çizildi.
Hz. Ebubekir, Hz. Ömer Peygamber'in kayınpederleri. Onların şefaatlerini istiyorum, duası yapıldı.
Son ikazı ise "eş başkan" olmaktan vazgeçemeyenlere oldu.
İmanını koru ikazı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018