Mondros... Başlangıç... Son…

Bir başka ifadeyle;

Ehl-i Beyt nefesi Şeyh Edebalî'nin duasıyla başlayış,

Ehl-i Beyt nefesi Niyazî Mısrî'nin bed-duasıyla inkiraz/çöküş, bitiş.

Ve yine yeni yeniden bir Ehl-i Beyt eliyle diriliş…

Ve Mondros Mütarekesi…

Mütareke/Bırakışma/Terkleşme...

Yanlış bir tanım…

İtilaf (doğrusu itlaf/yok etme) devletleri silahlarını bıraktı,

Eee Osmanlı da bıraktı!

Öyle mi?

Hayır.

Osmanlı ne var ne yok teslim etti.

Bunun neresi mütareke/bırakışma?

Mondros.

Limni adasında bir liman.

Osmanlı'nın bitişi, ya da Mısrî Niyazi'nın âhı/inkırazı sonucu çöküşü.

Niyazi Mısırlı falan değil.

Malatyalı.

Büyük manâ insanı merhum Mustafa Hayri Baba'nın (K.S.) hem-şehrisi…

Ezher'de okumuş, ondan Mısrî.

Pirler sultanı Abdülkadir Geylanî'nin yol haritasını çizdiği, Ehl-i Beyt divânesi bir gönül eri.

Niye Mondros? Diğer tarafında Niyazi Mısrî yattığı için mi?

Kim bilir?

Bilen bilir.

Ya da:

Dördüncü kat semâya Osmanlı'nın inkırazı için çaktığı çiviyi "ayne'l yakin/yalın gözle" müşahede/seyr için mi?

Zahiri başka sebepler sıralamak mümkünse de Mısrî'nin o bed-duası dikkate değer.

"Devletin inkırâzı için dördüncü kat semâya bir kazık çaktım; onu benden başkası çıkaramaz!"

Aynen bugün.

Kuruluşunda Osmanlı'nın temellerini oluşturan "Allah rızası" yerini "kul rızasına" bırakınca işte olan oldu sonunda ve ille de "Allah rızası" diyenlerle "kul rızasını" her şeyin önüne koyanlar arasında kavga patlak verdi.

Dünyaperest ile putperest arasında ne kadar fark var ki?

İktidar yalakası dinî otorite(!) ferman buyurdu;

Aman efendi,

Yaman efendi,

Dünya bir avuç saman efendi.

Bütün işlerin güman (zan, şüphe) efendi.

Çıkar Niyazi'ye ferman efendi…

Ve üçüncü kez çıkan ferman sonucu sürgüne giderken Limni yolunda yukarıdaki âhı gönderiyor yerine…

Dile kolay ayağında 17 kg pranga ile sürgün.

O pranga ile gömülmeyi eder vasiyyet,

Ki, ahret âlemi anlasın Osmanlı'da nedir vaziyyet…

Bütün bunlardan daha calib-i dikkat şudur ki;

Yine aynı Ehl-i Beyt nefesi/eli, Şehid/gazi Mustafa Kemal Atatürk, Modros'ta Osmanlı'nın idam fermanını yayınlayıp ipini çekenlerin boynuna o ipi dolayıp kimini "geldikleri gibi" kimini gelmedikleri gibi layık oldukları yere gönderiyor.

Yıllarca kandığımız/kandırıldığımız yalanlardan bizi hakikate erdiren Muhterem hocam Prof. Dr. Haydar Baş'a selam ve dua;

"Allah umduklarınıza layık, korktuklarınızdan emin kılsın sizi."

…

Mondros'u doğru okumak adına birkaç maddeyi şerh edersek;

1- Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması, Karadeniz'e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkamlarının İtilaf Devletleri tarafından işgali sağlanacak (ve işgal edilen bu yerlerde Osmanlıca kursları ve hilafet atıştırmaları yapılacak).

6- Osmanlı harp gemileri teslim olup, gösterilecek Osmanlı limanlarında gözaltında bulundurulacak (10 işgalciye Osmanlıca öğreten gemi tayfası terfi ettirilecek).

9- İtilaf Devletleri, Osmanlı tersane ve limanlarındaki vasıtalardan (kursiyerleri taşımak için) istifade sağlayacaktır.

10-Toros Tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal olunacak (Osmanlıca bilmeyenler ve hilafeti reddedenler bu tünellerden geçirilmeyecek).

12- Hükûmet haberleşmesi dışında, telsiz, telgraf ve kabloların denetimi, İtilaf Devletlerine geçecek (Osmanlıca dışında yazışmalara ve halifeyi 'ti'ye alan konuşmalara izin verilmeyecek)...

Atatürk'ün en büyük günahı/suçu itilaf/itlaf devletlerinin işte bu Osmanlıca ve hilafet aşkına engel olmasıdır(!)

Stop.