logo
24 NİSAN 2025

'Milli Mücadele'ye açıktan düşmanlık etti'

Milli ve Dini Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler Sempozyumu'nda bir tebliğ sunan tarihçi-yazar Emre Polat, "Said Nursi, Kurtuluş Savaşı'nın en sıkıntılı günlerinde tüm tercihlerini İngilizler lehine kullanmış ve Milli Mücadele'ye açıktan düşmanlık eden cemiyet ve kuruluşların kurucuları arasında yer almıştır" dedi.

25.10.2016 00:00:00
Türkiye'de FETÖ yapılanmasının gerçek yüzünü anlayabilmek için 1 asır geriye dönüp, F. Gülen'in akıl hocası Said Nursi'nin fikirlerini ve icraatlarını tam olarak ortaya koymak mecburiyetindeyiz. Maalesef Türkiye'de Diyanet teşkilatının hala sahip çıkmaya devam ettiği, eserlerini Diyanet bütçesinden basıp dağıtmaktan bahsettiği Said Nursi'nin nasıl bir ihanet içerisinde olduğu gerçeğini ortaya koymadan, Türkiye'nin milli ve dini birlik projesinin hayata geçirilme şansı bulunmamaktadır.

Çünkü Said Nursi, Osmanlı'nın son dönemleri ve Cumhuriyet'in kuruluş safhasında bu topraklar üzerinde kötü emelleri bulunan işgalci devletlerin istediği şekilde hareket eden büyük bir projedir.
Öncelikle Said Nursi'nin misyonunu büyük fotoğraftan tek cümle ile özetlemeye çalışalım:
Hindistan'da Ahmet Sirhindi (Rabbani), Osmanlı'da Halid Bağdadi ne ise, Osmanlı'nın son dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti'nde de Said Nursi odur.
İlginç bir tesadüf eseri, her üçünün yaşadıkları dönem ve coğrafya İngilizlerin İslam dünyasını inim inim inlettikleri bir süreç olmasına rağmen her üçünün de İngiltere aleyhine tek satır beyan ve eylemini bulamazsınız!
Said Nursi ve ekolünün en temel özellikleri "siyasetten Allah'a sığındıkları"nı iddia etseler de, (tıpkı Halid Bağdadi ve Sirhindi gibi) siyasetin tam göbeğindedirler. Bir insanın, bir grubun siyasetin göbeğinde yer almasında ne sakınca var diyebilirsiniz. Ancak bu insanlar ve gruplar siyasetlerini geçmişte İngiltere, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra da ABD çıkarlarına hizmet etmek için yapıyorlarsa sorun var demektir ve kurcalamamız gerekir.

Sirhindi ve Ekber Şah'ın Din-i İlahisi
Tam bu noktada önemli bir parantez açmak durumundayız. Bugün Gülen, öncesinde akıl hocası Said Nursi'nin dini olarak nasıl bir ihanet içerisinde olduğunu daha iyi anlayabilmek için 16. asır Hindistan'ına gitmeliyiz. Ve oradaki Babür Türk hükümdarlığının İngiliz-haçlı marifetiyle Sirhindi ve arkadaşlarına tezgahlattırılan Din-i İlahi ile nasıl çökertildiğini birkaç cümle ile anlatmamız gerekmektedir.
Sirhindi daha 17-18 yaşlarında Ekber Şah'ın sarayına sokulmuş ve orada Din-i İlahi'nin mimarları Ebu'l-Fazl Allami ve Feyz-i Hindi'nin kanatları altına girmiştir. Bu ekibin İslam dünyasına en büyük ihanetlerinden birisi de İslam dinini yok sayıp yeni bir din olan Din-i İlahi'yi tesis etmeleridir. Bugünkü Dinlerarası Diyalog faaliyeti gibi dinlerin diyalogu, bir arada yaşaması safsatasıyla yola çıkan bu ekip, sonunda yeni bir din icat etmiş ve İslam'dan çıkmışlardır.
Din-i İlahi ile, faiz serbest, zina serbest, kumar serbest, içki serbest, domuz eti serbest; kelime-i şahadet yasak, inek eti kesmek yasak edilmişti. O dönemde bu ihanetin bizzat içinde bulunan Sirhindi, proje müntesip bulamayınca ustaca geriye çekilip başka bir şekilde misyonuna devam etmiştir.
16. yüzyılda Müslümanlara bu tuzağı kuran haçlı zihniyet, 20. yüzyılda Osmanlı coğrafyasına farklı haleflerle devam etmişlerdir.
Said Nursi hangi misyonun adamı?
Osmanlı'nın son dönemlerinde aktif bir şekilde Batı'nın Şark Meselesi olarak tezgahladığı ve Osmanlı'nın Doğu ve bugünkü Ortadoğu toprakları üzerindeki Arap-Kürt gruplar üzerindeki oyununda yer alan Said Nursi birileri için gerçekten "bir misyon adamı"dır.
Said Nursi, Kurtuluş Savaşı'nın en sıkıntılı günlerinde tüm tercihlerini İngilizler lehine kullanmış ve Milli Mücadele'ye açıktan düşmanlık eden cemiyet ve kuruluşların kurucuları arasında yer almıştır. (İngiliz Muhipleri Cemiyeti, İttihad-ı İslam Cemiyeti, Kürt Teali Cemiyeti).
Fakat aynı Said Nursi, İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD'nin Kore savaşında cephede savaşmak için adeta can atmıştır.
1950'lerde, "Hükümet Kore'ye asker gönderiyormuş, eğer bana da izin verseler, 5 bin genç Nur talebelerimle gönüllü olarak komünistlerle harp etmek için ben de giderim" diyen 74 yaşındaki Said Nursi'nin, 1919'da, 43 yaşındayken, Anadolu'daki Türk Kurtuluş Savaşı'na katılmak için can atmaması hangi misyonun adamı olduğu noktasında eminim sizlere de fikir vermiştir.
Sadece can atmasa, yerinde otursa iyi. Bilakis, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını engellemek için her türlü zararlı ve hain faaliyetin içinde bizzat yer almıştır.
Said Nursi, Kurtuluş Savaşı yıllarında, ilk başlarda açıktan daha sonra, Kurtuluş Savaşı'nın Mustafa Kemal ve arkadaşları yani Türk milleti lehine sonuçlanma ihtimalini sezdiği andan itibaren de gizliden işgal güçlerine destek vermiştir. Bu destek, özellikle Papaz Frew tarafından Said Molla'ya kurdurulan İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin işbirlikçisi Teali İslam ve Kürt Teali Cemiyetlerindeki aktif ve etkin üyeliği şeklinde tezahür ettiği gibi, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını tıpkı İskilipli gibi "hain" ilan etme şeklinde de kendini göstermiştir.
Somut bir örnek teşkil etmesi bakımından, Said Nursi'nin Kurtuluş Savaşı yıllarında Türk milletine adeta kan ağlatan, İslam âleminin en büyük düşmanları durumundaki İngiltere Başbakanı Lloyd George, Amerikan Başkanı Wilson ve Anadolu'yu bizzat işgal eden Yunanistan'ın lider Venizelos ile ilgili şu sözlerini aktaralım:
"Din-i İslam'ı Hıristiyan dinine kıyas edip Avrupa gibi dine lakayıd olmak pek büyük bir hatadır. Evvela, Avrupa dinine sahiptir. Başta Wilson, Lloyd George, Venizelos gibi Avrupa büyükleri, papaz gibi dinlerinde mutaassıp olmaları şahiddir ki, Avrupa dinine sahiptir?" (Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, s.312).
Türkiye topraklarını işgalin öncülüğünü yapan bu isimlerle ilgili Said Nursi'nin bu övgü dolu sözlerinin arka planında ona biçilen misyon yatmaktadır.
Said Nursi'nin misyonu, tam da Mustafa Kemal'in tanımladığı İngilizlerin İslam siyasetini işaret etmektedir. Yani İslam'ı İslam adı altında bir yapı ile yok etmek, İslam'ı İslam'la yok etmek!
Bugünlerin popüler tabiriyle ifade etmeye çalışırsak, ortada "paralel bir din" "paralel bir İslam" tehlikesi vardır. Ve bugün birilerinin "Paralel Devlet" diye tanımlayarak aslında asıl misyonu setrettiği bu yapının gerçek misyonu "paralel İslam"dır. Halef-selef ilişkisi bağlamında hem Said Nursi'nin hem de F. Gülen'in aynı misyonu devam ettirdiklerine ise şüphe yoktur.
Önce Said Nursi'ye kulak verelim: "Ahir zamanda İsevilerin dindarları ehl-i Kuran'la ittifak edip müşterek düşmanları olan zendekaya (zındıklara) karşı dayanacakları gibi, şu zamanda ehl-i diyanet (dine bağlı) ve ehl-i hakikat (hakikate bağlı) değil, yalnız dindaşı, meslektaşı, kardeşi olanlarla samimi ittifak etmek, belki Hıristiyanların hakiki dindar ruhanileri (din önderleri) ile dahi medarı ihtilaf (anlaşmazlık nedenleri) noktaları muvakkaten medarı münakaşa (geçici tartışma nedenleri) ve niza (kavga) etmeyerek düşmanları olan mütecaviz dinsizlere karşı ittifaka muhtaçtırlar." (Lem'alar, s.151).
Şimdi de Said Nursi'nin halefi F. Gülen'e kulak verelim: "İslam'da ve Katolik Hıristiyanlık'ta esas olan inanç hükümlerinden başka, her iki dindeki ahlaki esaslar da denilebilir ki aynıdır. Teferruat (ayrıntı) olan tali (yan) meseleleri bir tarafa bırakalım." (www.fgulen.org).
Bugün Gülen'in ABD'nin kanatları altında yaşamasını ve özellikle ABD'nin Müslüman Irak'ı işgali sürecinde ve Mavi Marmara konusunda yaptığı "otorite" açıklamalarını eleştirenlerin unutmaması gereken husus, Gülen kendine biçilen misyonu devam ettiriyor. Tıpkı şu sözlerin sahibi selefi Said Nursi gibi: "Küre?i Arz'ın şimdiki en büyük devleti Amerika'nın bütün kuvvetiyle din hakikatlerine taraftar çıkması ve İslamiyet'le Asya ve Afrika'nın saadet ve sükunet ve müsamaha bulacağına (barış bulacağına) karar vermesi ve yeni doğan İslam devletlerini okşaması ve teşvik etmesi ve onlarla ittifaka çalışması, kırk beş sene evvel olan müddeayı ispat ediyor, kuvvetli şahit olur." (Tarihçe?i Hayat, 88, Arabi Hutba?i Şamiye Eserini tercümesi / Birinci Kelime / Haşiye, İçtima?i Reçeteler II/101).
(devamı yarın?)
(Bu metin, araştırmacı yazar Emre Polat'ın, Milli ve Dini Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler Sempozyumu'nda yaptığı sunumdan alınmıştır).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Prof. Dr. Naci Görür
'Fay enerji biriktiriyor'
ABD'de 12 eyalet Trump yönetimine dava açtı
"Gümrük vergileri sonlandırılsın"
Büyük İstanbul depremi ne zaman olabilir?
İstanbul bu depreme hazırlıklı mı?
Trump'tan Rusya-Ukrayna müzakereleri ile ilgili açıklama
"Rusya ile anlaştık, sıra Zelenskiy'de"
Depremi ABD'li GPS SATURN gemisi mi tetikledi?
DMM o iddiayı yanıtladı
15 km uzunluğunda 9.5 km genişliğinde
AFAD kırılan segmenti açıkladı
İstanbul'da 3,7 büyüklüğünde deprem
Artçı sarsıntılar devam ediyor
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bilgilendirdi
"127 artçı deprem meydana geldi"
Marmara'da risk bitmedi
"Büyük parça kırılmadı"
BTP'den Kadıköy ve Bakırköy'de coşkulu kutlama
Anlamlı 23 Nisan mesajı
İstanbul'da okullar 2 gün tatil edildi
Eğitime deprem arası
13 saniye sürdü
7 km derinlikte meydana geldi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ilk açıklama
'Devletimiz teyakkuz halinde'
Prof. Dr. Sedat Türkmen
'Marmara depremi endişesi sürüyor'
6.2'lik deprem fena salladı
Fatih'te metruk bina çöktü
Prof. Dr. Naci Görür
'Fay enerji biriktiriyor'
ABD'de 12 eyalet Trump yönetimine dava açtı
"Gümrük vergileri sonlandırılsın"
123456789101112131415
Prof. Dr. Naci Görür
'Fay enerji biriktiriyor'
ABD'de 12 eyalet Trump yönetimine dava açtı
"Gümrük vergileri sonlandırılsın"
Büyük İstanbul depremi ne zaman olabilir?
İstanbul bu depreme hazırlıklı mı?
Trump'tan Rusya-Ukrayna müzakereleri ile ilgili açıklama
"Rusya ile anlaştık, sıra Zelenskiy'de"
Depremi ABD'li GPS SATURN gemisi mi tetikledi?
DMM o iddiayı yanıtladı
15 km uzunluğunda 9.5 km genişliğinde
AFAD kırılan segmenti açıkladı
İstanbul'da 3,7 büyüklüğünde deprem
Artçı sarsıntılar devam ediyor
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bilgilendirdi
"127 artçı deprem meydana geldi"
Marmara'da risk bitmedi
"Büyük parça kırılmadı"
BTP'den Kadıköy ve Bakırköy'de coşkulu kutlama
Anlamlı 23 Nisan mesajı
İstanbul'da okullar 2 gün tatil edildi
Eğitime deprem arası
13 saniye sürdü
7 km derinlikte meydana geldi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ilk açıklama
'Devletimiz teyakkuz halinde'
Prof. Dr. Sedat Türkmen
'Marmara depremi endişesi sürüyor'
6.2'lik deprem fena salladı
Fatih'te metruk bina çöktü
Prof. Dr. Naci Görür
'Fay enerji biriktiriyor'
ABD'de 12 eyalet Trump yönetimine dava açtı
"Gümrük vergileri sonlandırılsın"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.