Çalışma Bakanlığı'nın araştırmasına göre Türkiye'de kayıtdışı istihdamla beslenen kayıtdışı ekonomi, GSMH'nın yüzde 45'ini oluşturuyor
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın araştırmasına göre, Türkiye'de toplam ücretli istihdamın dörtte birikayıtdışı iken, kentlerde kayıtdışı istihdam oranı ise yüzde 15 düzeyinde bulunuyor. Kayıtdışı istihdam en çok tarım ve hizmet sektöründe yoğunlaşıyor.
İstanbul-Merter'de çalışan 80 bine yakın tekstil işçisinden sadece4 bininin sigortası bulunurken, yine tekstil sektörünün odak noktası konumundaki Gaziantep'te tekstil sektöründe çalışan işçilerin SSK primlerinin eksik yatırıldığı saptandı. Türkiye'de yaklaşık 4 milyon 500 bin civarında olan kayıtdışı istihdam, tekstil ve hizmet sektörlerinin yanı sıra gıda, metal, toprak-seramik, madencilik ve ulaştırma sektöründe de yaygın bir şekilde görülüyor.
Gelir dağılımının bozuk olduğu durumlarda kayıtdışı faaliyetlerin çoğaldığı vurgulanan Bakanlık araştırmasında, enflasyonun yüksek düzeylerde olduğu ekonomilerde de kayıtdışı sektörün genişlediği bildirildi. Ekonomik düzenlemelerin, sınırlamaların ve bürokrasinin daha yoğunolduğu az gelişmiş ülkelerde kayıtdışı ekonominin daha geniş olduğu belirtilen araştırmada, işletme ölçekleri küçüldükçe kayıtdışı istihdamın arttığı kaydedildi. Vergilerin yanı sıra diğer hukuki, idari yüklerin ağırlığının kayıtdışı faaliyetleri özendirdiğine dikkatçekilen araştırmada, denetimlerin yeterli sayı ve nitelikte yapılmayışının da kayıtdışı istihdamı özendirdiği ifade edildi.
Kayıtdışının önlenmesine ilişkin önerilerBakanlık araştırmasında, kayıtdışı istihdamın önlenmesi amacıyla işveren ve sigortalı üzerinde büyük baskı oluşturan ve çalışanları kayıtdışına iten mali yükümlülüklerin azaltılması istenerek, devletin sosyal güvenliğe katkı yapması gerektiği bildirildi. Araştırmada, sigorta primine esas kazanç alt sınırı ile asgari ücretin eşitlendirilmesi, alt sınır ile asgari ücret arasında kalan fark prim tutarının işveren üzerinde bir yük oluşturmasının engellenmesi talep edildi. Prim tavanı ve taban ücreti arasındaki sınırın asgari ücret ve katlarına bağlanması istenen araştırmada, isteğe bağlı ve topluluk sigortası gibi uygulamaların prim oranlarınınyükseltilmesi gerektiği bildirildi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın araştırmasına göre, Türkiye'de toplam ücretli istihdamın dörtte birikayıtdışı iken, kentlerde kayıtdışı istihdam oranı ise yüzde 15 düzeyinde bulunuyor. Kayıtdışı istihdam en çok tarım ve hizmet sektöründe yoğunlaşıyor.
İstanbul-Merter'de çalışan 80 bine yakın tekstil işçisinden sadece4 bininin sigortası bulunurken, yine tekstil sektörünün odak noktası konumundaki Gaziantep'te tekstil sektöründe çalışan işçilerin SSK primlerinin eksik yatırıldığı saptandı. Türkiye'de yaklaşık 4 milyon 500 bin civarında olan kayıtdışı istihdam, tekstil ve hizmet sektörlerinin yanı sıra gıda, metal, toprak-seramik, madencilik ve ulaştırma sektöründe de yaygın bir şekilde görülüyor.
Gelir dağılımının bozuk olduğu durumlarda kayıtdışı faaliyetlerin çoğaldığı vurgulanan Bakanlık araştırmasında, enflasyonun yüksek düzeylerde olduğu ekonomilerde de kayıtdışı sektörün genişlediği bildirildi. Ekonomik düzenlemelerin, sınırlamaların ve bürokrasinin daha yoğunolduğu az gelişmiş ülkelerde kayıtdışı ekonominin daha geniş olduğu belirtilen araştırmada, işletme ölçekleri küçüldükçe kayıtdışı istihdamın arttığı kaydedildi. Vergilerin yanı sıra diğer hukuki, idari yüklerin ağırlığının kayıtdışı faaliyetleri özendirdiğine dikkatçekilen araştırmada, denetimlerin yeterli sayı ve nitelikte yapılmayışının da kayıtdışı istihdamı özendirdiği ifade edildi.
Kayıtdışının önlenmesine ilişkin önerilerBakanlık araştırmasında, kayıtdışı istihdamın önlenmesi amacıyla işveren ve sigortalı üzerinde büyük baskı oluşturan ve çalışanları kayıtdışına iten mali yükümlülüklerin azaltılması istenerek, devletin sosyal güvenliğe katkı yapması gerektiği bildirildi. Araştırmada, sigorta primine esas kazanç alt sınırı ile asgari ücretin eşitlendirilmesi, alt sınır ile asgari ücret arasında kalan fark prim tutarının işveren üzerinde bir yük oluşturmasının engellenmesi talep edildi. Prim tavanı ve taban ücreti arasındaki sınırın asgari ücret ve katlarına bağlanması istenen araştırmada, isteğe bağlı ve topluluk sigortası gibi uygulamaların prim oranlarınınyükseltilmesi gerektiği bildirildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.