‘Mide botoksu tokluk hissini uzatıyor’

Hareketsizlik ve fazla kalorili besinlerin aşırı tüketilmesi sonucu ortaya çıkan obezite, çağımızın en büyük sağlık problemlerinden biri olarak her geçen gün daha çok kişinin hayatını tehdit ediyor. Son yıllarda obezite tedavisinde diyet programlarına uymakta ve düzenli egzersiz yapmakta zorlanan kişiler için mide botoksu yöntemi de sıklıkla uygulanan tedavi seçenekleri arasında gelmeye başladı.
Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Tolga Yakar, son zamanlarda ameliyatsız yöntemlerden birisi olarak kilo fazlası ya da obezite sorunu yaşayan birçok hastada ameliyat risklerini düşürmek için kullanılan mide botoksuna ilişkin açıklama yaptı. Doç. Dr. Yakar, yıllardır ciltte kırışıklıkların giderilmesi ve migren hastalığının tedavisinde kullanılan botoks işleminin ameliyatsız zayıflama yöntemlerden biri olarak özellikle kilo fazlası ya da obezite sorunu yaşayan birçok hastada ameliyat risklerini düşürmek için de kullanıldığını belirtti.
Yakar, "Mide botoksu, bazı sindirim sistemi hastalıklarında yemek borusunda darlık ve midede boşaltım sorunu yaşayan hastalarda uzun zamandır kullanımda olmasına rağmen, en önemli kullanımlarından birinin kilo verdirme olduğu çoğu kişi tarafından bilinmemektedir. Ancak kilo verme alanında diğer kilo verme prosedürlerine göre basit bir prosedürdür. Ameliyatsız yapılır ve olumlu sonuçlar verir. Fazla kilolu veya obeziteden muzdarip birçok kişi, özellikle ameliyatlardan korkan veya diyet uygulayan ve kilo veremeyen kişiler ya da kilo verip tekrar alanlar da mide botoksu yaptırabilir" diye konuştu.

Yeni bir teknik

Mide ve beyin arasındaki geri bildirimi bloke etmek için mideye botoks uygulanmasının yeni bir teknik olduğuna dikkat çeken Yakar, şöyle devam etti: "Daha önceki çalışmalarda araştırmacılar, mide kaslarını gevşeten botoksun midenin kendini boşaltma hızını yavaşlatacağı için insanların kilo vermesine yardımcı olacağını varsaymışlardı. Ancak yeni çalışmada farklı bir teoriyi test ettiler. Bu testin konusu, botoksun beyin ve mide arasındaki açlık ve tokluk duygularını kontrol eden vagus sinirini engelleyip engelleyemeyeceğiydi. İlk olarak araştırmacılar, farelerde botoks ile vagus sinirini hedef alarak teorilerini hayvanlarda test ettiler ve farelerin daha az yediğini ve kilo verdiklerini buldular. Bu, araştırmacıları insanlarda botoks ile vagus sinirini hedeflemeye yönlendirdi. Mide botoks uygulaması ile açlık hissinin ana hormonu olan ghrelin salınımının baskılandığı ve sonucunda tokluk hissinin uzadığı belirlendi."

'Genel anestezi uygulanmıyor'

Doç. Dr. Yakar, mide botoksu işleminin, enjeksiyon ile ağızdan endoskopi ile gerçekleştirilen tamamen ağrısız bir işlem olduğunu ve genel anestezi olmadan hafif sedasyon ile tamamen güvenli bir şekilde uygulandığını vurguladı. Uygulamanın obezite tedavisi için diğer prosedürlerde olduğu gibi cerrahi bir operasyon olarak kabul edilmediğini de kaydeden Yakar, mide botoksu işleminin adımlarını da şöyle açıkladı: "İşlem yaklaşık 15-20 dakikadan fazla sürmediği için hasta basit anestezi alır, endoskopi işlemi uygulanır ve sonra mide duvarına ve özellikle besinleri sindiren bölgeye botoks enjekte edilerek mide botoksu işlemi güvenli bir şekilde gerçekleştirilir. Mide botoksu etkisi ancak 1 hafta sonra ortaya çıkar. Hastanın iştahı azalır ve artık kendini aç hissetmez."

'Yaşam tarzı düzeltilmeli'

Mide botoksunun başarılı olabilmesi için beslenme kurallarına uyulması gerektiğine dikkat çeken Yakar, "Mide botoksu, midenin kasılmasını sağlayan duvarın kasılmasını önlediği için gıdalar midede uzun süre kalabiliyor. Normalde karbonhidratlar 2-3 saatte ya da 4 saatte, proteinlerle birlikte alındığında ise 4-4,5 saate boşalabilirken bu uygulamadan sonra mide boşalma süresi 8-12 saate kadar çıkabiliyor. İlk haftada sıvı ve yarı katı gıdalar ile sonraki takipleri bu konuda uzmanlaşmış profesyonel beslenme ve diyetetik uzmanların yapması gerekiyor. Mide botoksu kalıcı bir işlem değildir ve sonuçlar 6 ay sonra kaybolmaya başlar, bu nedenle botoks etkisi ortadan kalktıktan sonra tekrar kilo almamak için sağlıklı beslenmek ve sağlıklı yaşamaya alışmak gerekir" ifadelerini kullandı. İHA