Mevsimlik işçilerin zorlu mesaisi
Türkiye genelinde olduğu gibi Elazığ'da kadın tarım işçileri, sabahı ilk ışıklarıyla birlikte başladıkları mesaisine, güneşin altında devam ederek hem kendi hemde ülke ekonomisine katkı sağlıyor.
30.08.2020 13:01:00
Elazığ'da kayısı, üzüm, domates ve çilek gibi çeşitli tarım işlerinde çalışan mevsimlik kadın işçilerin zorlu mesaisi devam ediyor. Şuanda Yurtbaşı Beldesi'nde üretilerek kurutulup ihracata gönderilen 700 ton domates işinde de kadın işçiler yoğun mesai harcıyor. Sabahın ilk ışıklarıyla tarlalara gelerek domates işinde hummalı bir çalışmaya başlayan kadın işçiler sıcak havaya rağmen yoğun mesai yapıyor. Büyük çoğunluğu şehir dışından gelen kadın işçiler, saat 07:00'da mesaiye başlıyor. Yaklaşık 1 ay boyunca sıcaklığa aldırış etmeden çalışan kadınlar tarafından toplanıp, kesilerek kurutulan 700 ton domates, dünyanın dört bir yanına gönderiliyor. Kurutulmuş domates işinden ekonomik kazanç elde eden kadınlar, böylelikle ülke ekonomisine de katkıda bulunuyor.
'Güneşin altında akşama kadar duruyorlar'
Kadınların tarıma katkılarının üretime yaptıkları katkıdan daha büyük olduğunu belirten İşveren Mehmet Tosun, ' Üretim akışımızın en can alıcı noktası, tarımsal işletmelerin çalışanıyla çok sıkıntılar içerisinde bir üretimi gerçekleştirmiş olmasıdır. Şuanda çalışmış olduğumuz arkadaşlarımız Diyarbakır Ergani'den günlük 2,5 saatlik mesafede sabah gelip akşam gidiyorlar. Tarıma katkıları, bizim üretime yaptığımız katkıdan daha büyüktür çünkü onlar emek sarf ediyorlar. Güneşin altında akşama kadar duruyorlar. Şuanda burada 40 kişilik bir istihdam var. Tarım aslında Türkiye'nin istihdamdaki en büyük sektörüdür. Görünen, görünmeye çalışan veya sistemin içerisindeki aktif çalışıyor görünen kişilerden daha fazla sayıda tarım işçisi vardır. Burada vardır, fındıkta vardır. Yani yılın 12 ayı tarım işçisi bu ülkenin üretimi ve kalkınması için ayakta duran tek iş gücüdür' dedi.
"Domates işi için geliyoruz'
Sabahın erken saatlerinde Ergani'den yola çıktıklarını dile getiren Çalışanlardan Gülfer Uzal, 'Sabah saat 04.30'da kalkıyoruz. Sabah 5'te minibüse biniyoruz, Elazığ'a gelene kadar saat 07.00 oluyor. Yaklaşık 30 kişilik bir ekiple buraya domates işi için geliyoruz. İki çocuğum var, biri 11 yaşında diğeri de 9 yaşında. Eşim de düşüp kolunu kırdığı için çalışamıyor' şeklinde konuştu.
5 çocuk annesi olan Gülizar Bekib ise sıcak havanın etkisiyle çalışma koşullarının zorluklarına değinerek, '7'de burada oluyoruz. Çok zordur, para kazanmak kolay değildir. Hava çok sıcak ama mecburen çocuklarımız için geliyoruz. Burada domates doğruyoruz, bazen de topluyoruz. Bu çalışmamız yaklaşık 1 ay sürüyor' diye konuştu.
Ailesine ekonomik katkı sağlamak için tarlada çalışmaya geldiğinin dile getiren Lise son sınıf öğrencisi İrem Azak da ' Her yıl buraya gelip çalışıyoruz. Bu yıl pandemiden dolayı okullar kapandığı için daha fazla gelmeye başladık. Eğitim durdu, mecburen aileye de katkı sağlamak için işe geliyoruz. Yol iki saat sürüyor ve genelde hava sıcak oluyor. Burada domates kurutuyoruz. Daha sonra topluyoruz, domateste hiçbir katkı maddesi yok. Lise son sınıf öğrencisiyim ve okuyup diş hekimi olmak istiyorum. Ayrıca buradaki işimiz kolay gibi gözüküyor ama zor. Günde ortalama 35 kasa domates kesmek zorundasınız' ifadelerini kullandı. İHA
'Güneşin altında akşama kadar duruyorlar'
Kadınların tarıma katkılarının üretime yaptıkları katkıdan daha büyük olduğunu belirten İşveren Mehmet Tosun, ' Üretim akışımızın en can alıcı noktası, tarımsal işletmelerin çalışanıyla çok sıkıntılar içerisinde bir üretimi gerçekleştirmiş olmasıdır. Şuanda çalışmış olduğumuz arkadaşlarımız Diyarbakır Ergani'den günlük 2,5 saatlik mesafede sabah gelip akşam gidiyorlar. Tarıma katkıları, bizim üretime yaptığımız katkıdan daha büyüktür çünkü onlar emek sarf ediyorlar. Güneşin altında akşama kadar duruyorlar. Şuanda burada 40 kişilik bir istihdam var. Tarım aslında Türkiye'nin istihdamdaki en büyük sektörüdür. Görünen, görünmeye çalışan veya sistemin içerisindeki aktif çalışıyor görünen kişilerden daha fazla sayıda tarım işçisi vardır. Burada vardır, fındıkta vardır. Yani yılın 12 ayı tarım işçisi bu ülkenin üretimi ve kalkınması için ayakta duran tek iş gücüdür' dedi.
"Domates işi için geliyoruz'
Sabahın erken saatlerinde Ergani'den yola çıktıklarını dile getiren Çalışanlardan Gülfer Uzal, 'Sabah saat 04.30'da kalkıyoruz. Sabah 5'te minibüse biniyoruz, Elazığ'a gelene kadar saat 07.00 oluyor. Yaklaşık 30 kişilik bir ekiple buraya domates işi için geliyoruz. İki çocuğum var, biri 11 yaşında diğeri de 9 yaşında. Eşim de düşüp kolunu kırdığı için çalışamıyor' şeklinde konuştu.
5 çocuk annesi olan Gülizar Bekib ise sıcak havanın etkisiyle çalışma koşullarının zorluklarına değinerek, '7'de burada oluyoruz. Çok zordur, para kazanmak kolay değildir. Hava çok sıcak ama mecburen çocuklarımız için geliyoruz. Burada domates doğruyoruz, bazen de topluyoruz. Bu çalışmamız yaklaşık 1 ay sürüyor' diye konuştu.
Ailesine ekonomik katkı sağlamak için tarlada çalışmaya geldiğinin dile getiren Lise son sınıf öğrencisi İrem Azak da ' Her yıl buraya gelip çalışıyoruz. Bu yıl pandemiden dolayı okullar kapandığı için daha fazla gelmeye başladık. Eğitim durdu, mecburen aileye de katkı sağlamak için işe geliyoruz. Yol iki saat sürüyor ve genelde hava sıcak oluyor. Burada domates kurutuyoruz. Daha sonra topluyoruz, domateste hiçbir katkı maddesi yok. Lise son sınıf öğrencisiyim ve okuyup diş hekimi olmak istiyorum. Ayrıca buradaki işimiz kolay gibi gözüküyor ama zor. Günde ortalama 35 kasa domates kesmek zorundasınız' ifadelerini kullandı. İHA