Mevlana kelimesi bir isim değildir. 'Efendimiz' manasına gelen bir hitaptır. Fakat Hazreti Mevlana, şiiriyle, sanatıyla, idrak yüksekliği ve ahlak" ulviyetiyle sultandan kuyumcusuna, zenginden fakirine kadar herkese kendisini kabul ettirmiş, çünkü herkesin içini Allah ve peygamber sevgisiyle aydınlatmış, zamanla sönükleşen iman kandillerinin gönüllerdeki pasını silmiş, Anadolu'ya asırlar süren bir vecd dalgası yaymıştır. 'Aslam Türkest eger çi hindu guyem' diyen Türk Milleti'nin bu büyük evladı, zamanın adetine uyarak eserlerini Farsça yazmıştır ve daha çok yüksek tabakaya, okuyuş yazmışlara hitap etmiştir. Ama o karışık devirde bile büyük bir bereket varmış ki bir de 'Yunus Emre' zuhur etmiş ve Mevlana'yı Türkçe'ye tercüme etmiş: Anadolu'yu asırlarca ve bugün de aydınlatan iki büyük ışık kaynağı.Fuad Köprülü'ye büyük şöhretini temin eden eserlerinden birisi 'İlk Mutasavvıflar'dır. Orada 'Kolonizatör dervişler' dediği 'Horasan Erleri'nin, Türk ordusundan önce akın edip yer yurt tutup İslam'ın ve Türk'ün çerağını uyandırdıklarını anlatır. Anadolu'yu sadece kılıç değil, gönül ve ruh fethetmiştir. Anadolu'ya sinmiş olan bu ruhtur ki manevi ve ebedi vatan tapumuzdur. Ceddimiz Ahmet Yesevi'nin, tutuşturup tutuşturup Anadolu'ya hatta Rumeli'ye birer iman ocağı yaksınlar diye gönderdiği ruh öncülerinin kurmuş olduğu müesseseler ve onlardan zuhur eden yüksek fikir, ahlak ve mana bu topraklardaki mülkiyet hakkımızın temelidir.1940'lı yıllarda liselerde okutulan tarih kitaplarında Mevlevi ayinini gösteren ve 'Dönmeyi ibadet zanneden şu soytarılara bakınız' alt yazılı resimler hatırlarım. Kapatılan tekkeler içinde yalnız Hazreti Mevlana bir çok dile çevrilmiş mesnevisi ve diğer eserlerinin tesiriyle dünyayı meşgul etmiştir. Bugün de Avrupa'da en çok aranılan eserler onunla ilgili olanlardır. Mevlana ebedi değerlere, Mevlevilik Türk Musikisi'ne ve estetiğine ayna olmuştur.Bu arada, Mevlana'nın bir sözü üzerine heyecana kapılan ve Fransızca'da gerekli malzemeyi bulamadığı için oturup Farsça öğrenen ve Mesnevi'nin beş cildini de Fransızca'ya çeviren Prof. Madam Eva Meyerovitch Vitray'ı yani 'Havva Hanım' din kardeşimi rahmetle anarım. 'Konya'da mezarımı gördüm, taşında adım bile Havva yazıyordu' diyordu. Kabri Paris'ten Konya'ya nakledilmeyi bekliyor.Ülkemizde mukaddeslere, hürmet mihraklarına hücum, rant getiren bir husustur maalesef. Hazreti Mevlana'ya da ve Mevleviliğe de hücumlar var. Evet ne diyor Hazret?Bigane megirit mera zin kuyemDer kuyi şüma hane-i hud micuyemDüşmen neyem erçend ki düşmen ruyem Aslam TÜRKEST eger çi hindu guyem' 'Köyümden ayrı düşmüş, sizin köyünüzde evimi arıyorum. Ben nasıl düşman olabilirim ki, Farsça söylüyorsam da aslen Türk'üm.' Anadolu'nun Türk mühürlerinden birisi olan Horasan erlerinin başbuğuna selam! Minnet! Ergun Göze / Tercüman
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.