Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş Pazar günü düzenlediği bir basın toplantısının ardından KKTC'ye geri döndü
Denktaş basın toplantısında bir kez daha Kıbrıs konusunda tüm taraflara mesajlar verdi.
28 Şubat'a kadar Rumlarla anlaşın baskısı yapan AB ve BM'ye bize zaman verin diyen Denktaş, BM planı müzakere edilsin diyen AKP hükümetine de plandaki haritaları kabul etmenin imkansız olduğunu vurgulayarak uyarıda bulundu. Kendilerini meşru Kıbrıs hükümeti gibi gösteren Rumlar'ın şimdiki amacının Kıbrıs Türkleri'ni azınlık gibi göstermek olduğunun altını çizen Denktaş, görüşmelerden sonuç alınmasının Rumlar'ın tavrına bağlı olduğunu bir kez daha vurguladı
Denktaş'ın adaya geri dönerken yaptığı açıklamalar Kıbrıs konusunda oldukça kritik bir dönemin içinde bulunduğumuzun göstergesi.
Kopenhag'da müzakere tarihi alabilmek uğruna Rumlar'ın AB'ye üye olmasına seyirci kalan AKP hükümeti, sonunda adanın tamamen kaybedilmesine neden olacak bir sürecin başlamasına neden olmuştu. Ve asıl geri adım daha önce Rumlar Kıbrıs'ta anlaşma olmadan AB'ye alınırsa KKTC ile entegrasyona gideriz kararından vazgeçilerek atıldı. Oysa Brüksel'in Rumları Kopenhag zirvesinde Birliğe alacağı aylar öncesinden belliydi ve önceki hükümet AB Rumlar'ı üye yaparsa KKTC ile entegrasyona gideceğini ilan etmişti. AKP hükümeti döneminde ise KKTC ile entegrasyonun sözü bile edilmedi. Entegrasyon yani KKTC'nin Türkiye ile birleşmesi bir ihtimal olarak bile gündeme getirilmedi ve böylelikle adanın tamamına sahip olmak isteyen Rumlar'ın ve AB'nin ekmeğine yağ sürülmüş oldu.
Kıbrıs'taki bu kaygı verici gelişmelere Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ve KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın katıldığı Çankaya zirvesinde dur denildi. Zirveden Denktaş'ın desteklendiği kararı çıktı. Ancak asıl açıklama zirvenin devam ettiği saatlerde Dışişleri Bakanlığı'ndan geldi. Dışişleri AB'nin Kopenhag Zirvesi'nde Kıbrıs'la ilgili alınan kararların kabul edilmediğini ilan etti. Bu açıklama Türkiye'nin AB'nin Rumlar'ı Kıbrıs'ın temsilcisi olarak üyeliğe almasını onaylamayacağı anlamına geliyor
Peki bu ne demek?
Türkiye Çankaya'daki Kıbrıs Zirvesi ve Dışişleri Bakanlığı açıklaması ile sadece zaman kazandı. Şimdi gözler KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ile Rum lideri Klerides arasında yapılması beklenen görüşmelerde. Açık söylemek gerekirse bu görüşmelerden Kıbrıs Türkü ve Türkiye lehine bir karar çıkması imkansız. Çünkü Rumlar istedikleri her şeyi AB'nin desteği ve hükümetin seyirci kalması sonucu zaten almış durumdalar. Masaya otursalar bile geri adım atmaları için hiçbir neden yok. Tek yol Türkiye'nin aylar önceden yapacağını ilan ettiği KKTC ile entegrasyon projesini hayata geçirmesi. Ancak kamuoyunun Irak'ta çıkacak muhtemel bir savaşa kilitlendiği ve şimdiki hükümetin entegrasyonun sözünü bile etmediği düşünülürse bunun gerçekleşmesi de pek kolay görünmüyor.
Denktaş basın toplantısında bir kez daha Kıbrıs konusunda tüm taraflara mesajlar verdi.
28 Şubat'a kadar Rumlarla anlaşın baskısı yapan AB ve BM'ye bize zaman verin diyen Denktaş, BM planı müzakere edilsin diyen AKP hükümetine de plandaki haritaları kabul etmenin imkansız olduğunu vurgulayarak uyarıda bulundu. Kendilerini meşru Kıbrıs hükümeti gibi gösteren Rumlar'ın şimdiki amacının Kıbrıs Türkleri'ni azınlık gibi göstermek olduğunun altını çizen Denktaş, görüşmelerden sonuç alınmasının Rumlar'ın tavrına bağlı olduğunu bir kez daha vurguladı
Denktaş'ın adaya geri dönerken yaptığı açıklamalar Kıbrıs konusunda oldukça kritik bir dönemin içinde bulunduğumuzun göstergesi.
Kopenhag'da müzakere tarihi alabilmek uğruna Rumlar'ın AB'ye üye olmasına seyirci kalan AKP hükümeti, sonunda adanın tamamen kaybedilmesine neden olacak bir sürecin başlamasına neden olmuştu. Ve asıl geri adım daha önce Rumlar Kıbrıs'ta anlaşma olmadan AB'ye alınırsa KKTC ile entegrasyona gideriz kararından vazgeçilerek atıldı. Oysa Brüksel'in Rumları Kopenhag zirvesinde Birliğe alacağı aylar öncesinden belliydi ve önceki hükümet AB Rumlar'ı üye yaparsa KKTC ile entegrasyona gideceğini ilan etmişti. AKP hükümeti döneminde ise KKTC ile entegrasyonun sözü bile edilmedi. Entegrasyon yani KKTC'nin Türkiye ile birleşmesi bir ihtimal olarak bile gündeme getirilmedi ve böylelikle adanın tamamına sahip olmak isteyen Rumlar'ın ve AB'nin ekmeğine yağ sürülmüş oldu.
Kıbrıs'taki bu kaygı verici gelişmelere Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ve KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın katıldığı Çankaya zirvesinde dur denildi. Zirveden Denktaş'ın desteklendiği kararı çıktı. Ancak asıl açıklama zirvenin devam ettiği saatlerde Dışişleri Bakanlığı'ndan geldi. Dışişleri AB'nin Kopenhag Zirvesi'nde Kıbrıs'la ilgili alınan kararların kabul edilmediğini ilan etti. Bu açıklama Türkiye'nin AB'nin Rumlar'ı Kıbrıs'ın temsilcisi olarak üyeliğe almasını onaylamayacağı anlamına geliyor
Peki bu ne demek?
Türkiye Çankaya'daki Kıbrıs Zirvesi ve Dışişleri Bakanlığı açıklaması ile sadece zaman kazandı. Şimdi gözler KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ile Rum lideri Klerides arasında yapılması beklenen görüşmelerde. Açık söylemek gerekirse bu görüşmelerden Kıbrıs Türkü ve Türkiye lehine bir karar çıkması imkansız. Çünkü Rumlar istedikleri her şeyi AB'nin desteği ve hükümetin seyirci kalması sonucu zaten almış durumdalar. Masaya otursalar bile geri adım atmaları için hiçbir neden yok. Tek yol Türkiye'nin aylar önceden yapacağını ilan ettiği KKTC ile entegrasyon projesini hayata geçirmesi. Ancak kamuoyunun Irak'ta çıkacak muhtemel bir savaşa kilitlendiği ve şimdiki hükümetin entegrasyonun sözünü bile etmediği düşünülürse bunun gerçekleşmesi de pek kolay görünmüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.