"Mavi Hidrojen" kömürün yeni alternatifi mi?
Japonya 2011 yılındaki nükleer sızıntı sonrası alternatif enerji kaynakları ararken kısa vadeli bir çözüm olarak Avustralya'dan ithal edilecek ve nispeten maliyeti de düşük kömürle çalışacak 22 yeni termik elektrik santrali inşa etmeye karar verdi. Ekonomik olarak evet mantıklı görünmekteydi ama çevresel etkileri açısından uzun vadede hiç de makul değildi.
10.12.2021 22:57:00
Japonya 2011 yılındaki nükleer sızıntı sonrası alternatif enerji kaynakları ararken kısa vadeli bir çözüm olarak Avustralya'dan ithal edilecek ve nispeten maliyeti de düşük kömürle çalışacak 22 yeni termik elektrik santrali inşa etmeye karar verdi. Ekonomik olarak evet mantıklı görünmekteydi ama çevresel etkileri açısından uzun vadede hiç de makul değildi.
Japonya Hükümeti ilerleyen dönemde yönünü değiştirmeye karar verdi ve bugün dünyanın ilk "hidrojen ekonomisi" olma yolunda ilerleyişini sürdürüyor. Elbette bu amaç konuyu en önemli soruya doğru getiriyor: Japonya'nın hedeflediği sıfır karbon toplumuna güç sağlayacak hidrojen nereden gelecek?
Cevap ise "Mavi Hidrojen"
Maliyetten kaçınmak önemli olduğu için bugün çoğu hidrojen ya doğalgazdan ya da kömürden elde edilmektedir. Hesaplı olmakla birlikte bir dezavantaj olarak yüksek miktarda sera gazı salınımı oluşmaktadır. Ancak bu sera gazlarının havaya salınımının engellenmesi ve ve toprağa gömülmesi halinde bu yeni ürüne artık "Mavi Hidrojen" denmesine izin verilir.
Japonya'nın yapmayı amaçladığı da tam olarak bu...
Japonya ve Avustralya, linyit kömürünü hidrojene dönüştürmek üzere Victoria Eyaleti'nde ortak bir proje başlattı. Avustralya topraklarında elde edilen hidrojenin (-)250C'ye kadar soğutularak sıvılaştırıldıktan sonra Japonya'ya taşınmak üzere sıvı likit gaz taşıyan tankerlere aktarılması planlanmaktadır.
Linyit kömürünün yanması sonrası oluşan sera gazlarına gelince... Aslında mevcut durumda yani bugün için atmosfere karışmakta ama Japonya ve Avustralya Hükümetleri Latrobe Vadisi sahasında üretilen bu sera gazlarını "Mavi Hidrojen" projesi çerçevesinde depolayıp kıyıdan deniz tabanına bırakmaya başlayacaklarını belirtmekteler.
Henüz sera gazlarını süzme ve depolama teknolojisinin arzu edilen seviyede olmaması sebebi ile iklim uzmanları bu konuda önemli çekinceler koymakta ve Japonya'nın giderek de artan enerji ihtiyacının önümüzdeki yıllarda büyük miktarlarda linyit kömürün çıkarılması ve yakılması manasına geldiğini belirtmekteler.
Teknik olarak mümkün olsa bile "Mavi Hidrojen"in maliyetleri konusunda henüz net görüşler de bulunmuyor. Görünen o ki pek de uzak olmayan bir gelecekte sera gazı salınımına izin verilmeden geleneksel enerji kaynaklarında faydalanmak hala önemini koruyor olacak.
Ve Mavi Hidrojen teknolojisinde söz sahibi ülkeler arasında Japonya ön sırada yer alacak.
Japonya Hükümeti ilerleyen dönemde yönünü değiştirmeye karar verdi ve bugün dünyanın ilk "hidrojen ekonomisi" olma yolunda ilerleyişini sürdürüyor. Elbette bu amaç konuyu en önemli soruya doğru getiriyor: Japonya'nın hedeflediği sıfır karbon toplumuna güç sağlayacak hidrojen nereden gelecek?
Cevap ise "Mavi Hidrojen"
Mavi Hidrojen
Yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak sudan hidrojen elde etmemiz mümkündür ve buna da zaten "Yeşil Hidrojen" adı verilmektedir. Sorun şu ki yeşil hidrojen oldukça maliyetlidir.Maliyetten kaçınmak önemli olduğu için bugün çoğu hidrojen ya doğalgazdan ya da kömürden elde edilmektedir. Hesaplı olmakla birlikte bir dezavantaj olarak yüksek miktarda sera gazı salınımı oluşmaktadır. Ancak bu sera gazlarının havaya salınımının engellenmesi ve ve toprağa gömülmesi halinde bu yeni ürüne artık "Mavi Hidrojen" denmesine izin verilir.
Japonya'nın yapmayı amaçladığı da tam olarak bu...
Japonya ve Avustralya, linyit kömürünü hidrojene dönüştürmek üzere Victoria Eyaleti'nde ortak bir proje başlattı. Avustralya topraklarında elde edilen hidrojenin (-)250C'ye kadar soğutularak sıvılaştırıldıktan sonra Japonya'ya taşınmak üzere sıvı likit gaz taşıyan tankerlere aktarılması planlanmaktadır.
Linyit kömürünün yanması sonrası oluşan sera gazlarına gelince... Aslında mevcut durumda yani bugün için atmosfere karışmakta ama Japonya ve Avustralya Hükümetleri Latrobe Vadisi sahasında üretilen bu sera gazlarını "Mavi Hidrojen" projesi çerçevesinde depolayıp kıyıdan deniz tabanına bırakmaya başlayacaklarını belirtmekteler.
Henüz sera gazlarını süzme ve depolama teknolojisinin arzu edilen seviyede olmaması sebebi ile iklim uzmanları bu konuda önemli çekinceler koymakta ve Japonya'nın giderek de artan enerji ihtiyacının önümüzdeki yıllarda büyük miktarlarda linyit kömürün çıkarılması ve yakılması manasına geldiğini belirtmekteler.
Teknik olarak mümkün olsa bile "Mavi Hidrojen"in maliyetleri konusunda henüz net görüşler de bulunmuyor. Görünen o ki pek de uzak olmayan bir gelecekte sera gazı salınımına izin verilmeden geleneksel enerji kaynaklarında faydalanmak hala önemini koruyor olacak.
Ve Mavi Hidrojen teknolojisinde söz sahibi ülkeler arasında Japonya ön sırada yer alacak.