Ortadoğu Teknik Üniversitesi inşaat Mühendisliği Bölümü Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi'nde, Güney Kaliforniya Üniversitesi ile birlikte yapılan bir araştırmada, Marmara Denizi'nde olası 6.8 büyüklükteki bir deprem sonrası oluşacak "tsunami"nin kıyılarda zararlara neden olacağı belirlendi.
Merkez Başkanı Doç. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Marmara Denizi'nde gelecekte yüksek şiddette deprem yaşanma olasılığının yüksek olduğunun yerbilimciler tarafından saptandığını hatırlattı.
Japonya Tohuku Üniversitesi Afet Kontrol Araştırma Merkezi'nde geliştirilen bir bilgisayar modeline, Marmara Denizi'nde olası deprem sırasında, "Adalar fayı olarak tanımlanan ve düşey atılımlı olduğu açıklanan fayın 4.5 düşey atılımla kırılması (6.8 büyüklüğünde deprem) ve bununla beraber Çınarcık çukurunda 2.5 m. düzeyinde çökme oluşturulması durumunu" modellediklerini belirtti.
Doç. Dr. Yalçıner, bu senaryoya göre oluşacak tsunaminin etkilerini şöyle anlattı:
"Tsunami 10 kilometre kıyı bandında önemli bir etki yapacak. Dalganın kıyıya erişme zamanı 5 dakika olacak ve kıyılardaki tırmanma yüksekliği bazı yerlerde 4 metreyi geçecek. Tsunamiden, Kapıdağ Yarımadası'nın Kuzey Doğu köşesi, Armutlu Yarımadası'nın Kuzeyi, İstanbul'un Marmara'ya bakan Doğu kıyıları etkilenebilir.
Dalgaların tırmanma yüksekliğinin 3 metreye ulaştığı yerlerde can kaybı, 2 metreye ulaştığı yerlerde mal kaybı kaçınılmaz. Deniz trafiğinin yoğun olduğu zaman ve vapurların yolcu indirme bindirme saatleri arasında oluşursa kayıp büyük olur."
"Merak tehlikeli"
Tsunaminin 4-5 dalgadan oluştuğunu belirten Doç. Dr. Yalçıner, ilk dalganın haberci olduğunu ve kıyılarda birkaç dakika içinde olağan dışı su yükselmesi veya çekilmesi etkisi yarattığını kaydetti.
Bu ilk dalganın farkedilmesi durumunda mümkün olan en kısa zamanda kıyı çizgisinden uzaklaşılması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Yalçıner, şunları söyledi:
"Karada bulunan kişilerin kıyıdan 100-150 metre uzaklığa, teknede bulunan kişilerin ise, su derinliği en az 50 metre veya derin yerlere uzaklaşarak dalga ve akıntı etkisinden kurtulması mümkün. Dalga, betonyapılara hiçbir zarar vermez ancak evleri su basar.
Dalganın ilerleme hızının insanın ilerleme hızından fazla olduğu asla unutulmamalıdır. Merak edip dalganın kıyılardaki davranışını izlemek çok tehlikelidir. Kaçmak için zaman geç olabilir, tsunami dalgası nedeniyle hayatlarını kaybedenlerin bir bölümü meraklı kişilerdir."
"Marmara'da, 30'un üzerinde tsunami izine rastlandı"
Türkiye'de tarih boyunca defalarca tsunami oluştuğunu ifade eden Doç. Dr. Yalçıner, "İzmit ve Gemlik Körfezleri, Kapıdağ Yarımadası, İstanbul ve Gelibolu kıyılarında yoğunlaşmak üzere sadece Marmara Denizi'nde tarih boyunca 30'un üzerinde tsunami izine rastlandı" dedi.
17 Ağustos depreminde Tütünçiftlik, Körfez ve Kirazyalı'da tsunami dalgasının en yüksek tırmanma yüksekliğinin boyunun 2.6 metre ve Değirmendere'de de 2.9 metreye ulaştığını vurgulayan Doç. Dr. Yalçıner, bu nedenle 10-15 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
1996 yılından bu yana Didim, Dalaman, Fethiye kıyıları, Santorini, Rodos ve Girit adalarında 4 farklı alan çalışması yapıldığını ve bunlardan bazılarında tsunaminin oluşturduğu katmanlara rastlandığını belirten Doç. Dr. Yalçıner, Tekirdağ'ın kuzey kıyıları ve Şarköy kıyılarında yürütülen çalışmaların da devam ettiğini kaydetti.
Bu nedenle bundan sonra da kıyılarda tsunami beklenmesi gerektiğinidile getiren Doç. Dr. Yalçıner, "Günümüzde kıyıların çok çeşitli amaçlarla çok sayıda tesisle donatılmış olması ve çok yoğun kullanılıyor olması nedeniyle tsunaminin, tarihteki etkilerine göre çok daha unutulmaz izler bırakması olasıdır" diye konuştu.
Merkez Başkanı Doç. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Marmara Denizi'nde gelecekte yüksek şiddette deprem yaşanma olasılığının yüksek olduğunun yerbilimciler tarafından saptandığını hatırlattı.
Japonya Tohuku Üniversitesi Afet Kontrol Araştırma Merkezi'nde geliştirilen bir bilgisayar modeline, Marmara Denizi'nde olası deprem sırasında, "Adalar fayı olarak tanımlanan ve düşey atılımlı olduğu açıklanan fayın 4.5 düşey atılımla kırılması (6.8 büyüklüğünde deprem) ve bununla beraber Çınarcık çukurunda 2.5 m. düzeyinde çökme oluşturulması durumunu" modellediklerini belirtti.
Doç. Dr. Yalçıner, bu senaryoya göre oluşacak tsunaminin etkilerini şöyle anlattı:
"Tsunami 10 kilometre kıyı bandında önemli bir etki yapacak. Dalganın kıyıya erişme zamanı 5 dakika olacak ve kıyılardaki tırmanma yüksekliği bazı yerlerde 4 metreyi geçecek. Tsunamiden, Kapıdağ Yarımadası'nın Kuzey Doğu köşesi, Armutlu Yarımadası'nın Kuzeyi, İstanbul'un Marmara'ya bakan Doğu kıyıları etkilenebilir.
Dalgaların tırmanma yüksekliğinin 3 metreye ulaştığı yerlerde can kaybı, 2 metreye ulaştığı yerlerde mal kaybı kaçınılmaz. Deniz trafiğinin yoğun olduğu zaman ve vapurların yolcu indirme bindirme saatleri arasında oluşursa kayıp büyük olur."
"Merak tehlikeli"
Tsunaminin 4-5 dalgadan oluştuğunu belirten Doç. Dr. Yalçıner, ilk dalganın haberci olduğunu ve kıyılarda birkaç dakika içinde olağan dışı su yükselmesi veya çekilmesi etkisi yarattığını kaydetti.
Bu ilk dalganın farkedilmesi durumunda mümkün olan en kısa zamanda kıyı çizgisinden uzaklaşılması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Yalçıner, şunları söyledi:
"Karada bulunan kişilerin kıyıdan 100-150 metre uzaklığa, teknede bulunan kişilerin ise, su derinliği en az 50 metre veya derin yerlere uzaklaşarak dalga ve akıntı etkisinden kurtulması mümkün. Dalga, betonyapılara hiçbir zarar vermez ancak evleri su basar.
Dalganın ilerleme hızının insanın ilerleme hızından fazla olduğu asla unutulmamalıdır. Merak edip dalganın kıyılardaki davranışını izlemek çok tehlikelidir. Kaçmak için zaman geç olabilir, tsunami dalgası nedeniyle hayatlarını kaybedenlerin bir bölümü meraklı kişilerdir."
"Marmara'da, 30'un üzerinde tsunami izine rastlandı"
Türkiye'de tarih boyunca defalarca tsunami oluştuğunu ifade eden Doç. Dr. Yalçıner, "İzmit ve Gemlik Körfezleri, Kapıdağ Yarımadası, İstanbul ve Gelibolu kıyılarında yoğunlaşmak üzere sadece Marmara Denizi'nde tarih boyunca 30'un üzerinde tsunami izine rastlandı" dedi.
17 Ağustos depreminde Tütünçiftlik, Körfez ve Kirazyalı'da tsunami dalgasının en yüksek tırmanma yüksekliğinin boyunun 2.6 metre ve Değirmendere'de de 2.9 metreye ulaştığını vurgulayan Doç. Dr. Yalçıner, bu nedenle 10-15 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
1996 yılından bu yana Didim, Dalaman, Fethiye kıyıları, Santorini, Rodos ve Girit adalarında 4 farklı alan çalışması yapıldığını ve bunlardan bazılarında tsunaminin oluşturduğu katmanlara rastlandığını belirten Doç. Dr. Yalçıner, Tekirdağ'ın kuzey kıyıları ve Şarköy kıyılarında yürütülen çalışmaların da devam ettiğini kaydetti.
Bu nedenle bundan sonra da kıyılarda tsunami beklenmesi gerektiğinidile getiren Doç. Dr. Yalçıner, "Günümüzde kıyıların çok çeşitli amaçlarla çok sayıda tesisle donatılmış olması ve çok yoğun kullanılıyor olması nedeniyle tsunaminin, tarihteki etkilerine göre çok daha unutulmaz izler bırakması olasıdır" diye konuştu.