Yahya b. Muâz, Beyâzid-i Bestâmî'ye yazdığı bir mektupta şöyle demişti... - Onun muhabbet içeceğini öyle içtim ki, sarhoş oldum. Beyâzid-i Bestâmî şöyle cevap yazdı:- Senin dışındakiler; yerdeki denizler, gökteki bulutlar kadar içtiler, hâlâ kanmadılar ve "daha yok mu, daha yok mu?" diyorlar...Benim namazım böyleBiri, Hatem-i Asam'e sormuş:- Namazı nasıl kılıyorsun?- Vakti gelince, hem dış, hem de iç abdestimi alırım. Dışımı su, içimi tevbe ile temizlerim. Sonra camiye giderek orada Mescid-i Haram'ı müşahade eder, Makam-ı İbrahim'i iki kaşımın arasına getiririm. Cenneti sağ, cehennemi sol tarafta bilirm. Sırat köprüsünün ayaklarımın altında olduğu kanaatını taşırım, ölüm meleğini arkamda farz eder, gönlümü Allah'a ısmarladıktan sonra ta'zimle tekbir getirir, hürmetle ayakta durur, heybetle Kur'ân okur, tazarrû' ile secdeye kapanır, tevazu ile rukûya varır, hilm ile teşehhüde oturur ve şükür ile selam veririm. Benim namazım işte böyle!..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.