Türkiye'nin Kuzey Irak'a askeri müdahalesi sürekli gündemde tutulmaya çalışılan bir tartışma konusu... Kuşku yok ki askeri operasyonlar kamuoyunda tartışılarak yapılmaz.Buna karşın bu konu Türkiye ile ABD arasında "karşılıklı atışma" alanı gibi sunuluyor kamuoyuna...Önce, kavramlara bakalım..."Askeri müdahale" geniş kapsamlı, daha kalıcı, siyasi sonuç doğuracak bir kavram. "Operasyon" ise daha dar ve terörle mücadele bağlamında somut hedefe yönelik bir ifade.Türkiye'nin Kuzey Irak'a müdahalesi ile PKK'ya karşı sınır ötesi operasyon yapması çok farklı kavramlar.Türkiye cephesiTürkiye açısından bakıldığında, terörle mücadele bağlamında Kuzey Irak'a üç kez büyük çaplı sınır ötesi operasyon yaptığını görüyoruz.Birincisi 1992'de, ikincisi 1995'te ve sonuncusu 1997'de.Bugünlerde yine sınır ötesi operasyon tartışma konusu yapılıyor.Bu konuda son açıklamayı Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ yaptı. Org. Başbuğ Diyarbakır'da şöyle dedi:"Türkiye Cumhuriyeti egemen bir devlettir. Askeri ihtiyaçlar gerektirdiği zaman Anayasa ve yasalar ile uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, Türkiye, Irak'ın kuzeyindeki bölücü terör örgütüne karşı uygun göreceği tedbirleri her zaman alabilir."Bu ifade Türkiye'nin tutumunu açıklıyor. Org. Başbuğ'un, "askeri ihtiyaçlar gerektirdiği zaman" ifadesinin üzerinde durmak gerekir. Bu yaklaşım, Türkiye'nin "terörle mücadele amacıyla askeri ihtiyaçlar gerektirdiğinde" her zaman operasyon yapabileceğini ve bunun hukuki dayanaklarını ortaya koyuyor.Dolayısıyla, böyle bir operasyonun sadece askeri ihtiyaçlar açısından değerlendirileceği, "siyasi bir amaçla" veya "siyasete malzeme olsun diye" operasyon yapılmayacağını da açığa çıkarıyor.ABD'nin cevabıTürkiye'de bu tür açıklamalar yapıldığında konu ABD'de Beyaz Saray veya Dışişleri sözcülerine soruluyor ve alınan yanıt genellikle, "ABD'nin Türkiye'nin Kuzey Irak'a askeri operasyonuna karşı olduğu" biçimde geliyor.Önceki gün de böyle oldu.Org. Başbuğ'un açıklaması ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tom Casey'e soruldu. Casey şu yanıtı verdi:"Biz, Irak'ın toprak bütünlüğüne inanıyoruz. Biz, PKK'ya karşı işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla hem Türk hükümetiyle hem Irak hükümetiyle kesinlikle iyi şekilde çalışıyoruz. Daha önce de söylediğimiz gibi biz, Türkiye adına Kuzey Irak'ta herhangi bir askeri eyleme girişildiğini görmeyi arzulamıyoruz."Bu yanıtta bir kavram veya kafa karışıklığı var...Sözcünün, yanıtına "Biz Irak'ın toprak bütünlüğüne inanıyoruz" diye başlaması dikkat çekiyor. Türkiye'nin her düzeyde ve her fırsatta söylediği de bu...Türkiye'nin askeri operasyonu sanki Irak'ı bölmek amacıyla yapabileceği gibi bir yaklaşım göstermek gerçeklerden çok uzak.ABD, başından beri böyle bir kaygı yansıtıyor. 1 Mart tezkeresinin müzakerelerinde bile ABD cephesinde bu hava vardı.Oysa, Irak'ın parçalanmasına Türkiye'nin ABD'den daha fazla karşı olduğunun artık anlaşılmış olması gerekir.Türkiye'nin söylediği "terörle mücadele" amacıyla sınırlı bir operasyon ile ABD sözcülerinin anladıkları veya "anlamak istedikleri" çok farklı...Fikret Bila
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.