Yeryüzüne Allah'ın halifesi olarak gönderilen insan, fevkalade meziyetlere ve üstünlüklere sahiptir.
Tin Sûresi'nin 4. ayetinde, "Biz insanı en güzel surette yarattık" buyrularak bu gerçek ifade edilmektedir.
İnsanın özü ise ruhudur. Nitekim, Peygamber Efendimize (sav), "Ruh nedir?" diye sorarlar. Bu sorunun cevabını vermek üzere Allah, sevgili Peygamberine Cebrail'i gönderir ve "(Muhammedim) Sana ruhtan sual ediyorlar. De ki: Ruh, Rabbimin bir emridir" (İsra: 85).
Cenab-ı Hak, insana Kendi ruhundan üflemiştir. Yani ruh, Cenab-ı Hakk'ın gölgesidir. Ve bu sebeple, insan Allah'ın halifesi, yaratılmışların en üstünüdür.
Bugün toplumda, pek çok yanlış yollara sapmış, bâtıla yönelmiş fertlerle karşılaşıyoruz.
İnsanın "insan" sıfatını kazanabilmesi için bu vasıflarını ortaya çıkaracak doğru istikamete yönelmesi gereklidir.
Aksi halde, her insanda Allah'tan bir nefha vardır ama her insan gerçek manada kâmil insan olamaz.
Bunun yolu, İslam üzere yaşamaktır. Kur'an-ı Kerim'e şeksiz şüphesiz iman etmek ve Kur'an'ın açılımı olan, canlı Kur'an olarak ifade edilen Hz. Peygamberin izinden gitmek insanı gerçek manada insan yapacak tek yoldur.
Resûlullah (sav) dinin hayata geçirilmesinde yegâne rehberdir.
İslam dini O'nunla hayat bulmuştur.
Bu sebeple, günümüz dünyasında, İslam dini üzerine oynanan oyunlarda, O'nu yok saymaya, O'nu karalamaya çalışılmaktadır.
Din, imanî bir konudur. Tereddütsüz ve itirazsız uygulanacak kurallar silsilesidir. Hayata yön verecek, her sahasını kapsayacak bir bütündür.
Allah katında makbul din, ancak İslam'dır. "Kim İslam'dan başka bir din ararsa ondan (o din) asla kabul edilmez. Ve, o, ahirette hüsrana uğrayanlardandır" (Al-i İmran, 85).
Bu sebeple, İslam ve Hz. Peygamber (sav) hakkında ileri sürülenlere kulak asılmamalıdır.
Özellikle Müslümanların dinî hassasiyetlerinin yoğunlaştığı 3 aylar döneminde bu tür sahte yorumlarla, manaları açık ayetlerle sabit gerçekler çarpıtılmaktadır.
"4 hak din vardır, onlara da inanabilir" vs. söylemleri Allah'ın ayetlerini inkârdan başka bir şey değildir.
Bu manada, kâmil insan ve mü'min olmanın yegâne yolu İslam üzere ölmektir. Bu da ancak Resûlullah'a ve O'nun yolundan giden gerçek Allah dostlarına sarılmakla olur.
Hakk'ı ve hakikati arayanla, kamil insan olmaya çabalayanlara selam olsun.
Tin Sûresi'nin 4. ayetinde, "Biz insanı en güzel surette yarattık" buyrularak bu gerçek ifade edilmektedir.
İnsanın özü ise ruhudur. Nitekim, Peygamber Efendimize (sav), "Ruh nedir?" diye sorarlar. Bu sorunun cevabını vermek üzere Allah, sevgili Peygamberine Cebrail'i gönderir ve "(Muhammedim) Sana ruhtan sual ediyorlar. De ki: Ruh, Rabbimin bir emridir" (İsra: 85).
Cenab-ı Hak, insana Kendi ruhundan üflemiştir. Yani ruh, Cenab-ı Hakk'ın gölgesidir. Ve bu sebeple, insan Allah'ın halifesi, yaratılmışların en üstünüdür.
Bugün toplumda, pek çok yanlış yollara sapmış, bâtıla yönelmiş fertlerle karşılaşıyoruz.
İnsanın "insan" sıfatını kazanabilmesi için bu vasıflarını ortaya çıkaracak doğru istikamete yönelmesi gereklidir.
Aksi halde, her insanda Allah'tan bir nefha vardır ama her insan gerçek manada kâmil insan olamaz.
Bunun yolu, İslam üzere yaşamaktır. Kur'an-ı Kerim'e şeksiz şüphesiz iman etmek ve Kur'an'ın açılımı olan, canlı Kur'an olarak ifade edilen Hz. Peygamberin izinden gitmek insanı gerçek manada insan yapacak tek yoldur.
Resûlullah (sav) dinin hayata geçirilmesinde yegâne rehberdir.
İslam dini O'nunla hayat bulmuştur.
Bu sebeple, günümüz dünyasında, İslam dini üzerine oynanan oyunlarda, O'nu yok saymaya, O'nu karalamaya çalışılmaktadır.
Din, imanî bir konudur. Tereddütsüz ve itirazsız uygulanacak kurallar silsilesidir. Hayata yön verecek, her sahasını kapsayacak bir bütündür.
Allah katında makbul din, ancak İslam'dır. "Kim İslam'dan başka bir din ararsa ondan (o din) asla kabul edilmez. Ve, o, ahirette hüsrana uğrayanlardandır" (Al-i İmran, 85).
Bu sebeple, İslam ve Hz. Peygamber (sav) hakkında ileri sürülenlere kulak asılmamalıdır.
Özellikle Müslümanların dinî hassasiyetlerinin yoğunlaştığı 3 aylar döneminde bu tür sahte yorumlarla, manaları açık ayetlerle sabit gerçekler çarpıtılmaktadır.
"4 hak din vardır, onlara da inanabilir" vs. söylemleri Allah'ın ayetlerini inkârdan başka bir şey değildir.
Bu manada, kâmil insan ve mü'min olmanın yegâne yolu İslam üzere ölmektir. Bu da ancak Resûlullah'a ve O'nun yolundan giden gerçek Allah dostlarına sarılmakla olur.
Hakk'ı ve hakikati arayanla, kamil insan olmaya çabalayanlara selam olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.