Küresel çölleşme tehlikesi büyüyor
Dünya genelinde çölleşme, kurak ve yarı kurak bölgelerin biyolojik üretkenliğinin azalması süreci olarak tanımlanıyor. İklim değişikliği, ormansızlaşma, aşırı otlatma, yoksulluk, politik istikrarsızlık ve sürdürülemez sulama uygulamaları gibi doğal veya insan kaynaklı nedenlerle ortaya çıkan bu durum, özellikle dünyanın en fakir ülkelerini etkiliyor
10.05.2024 19:14:00
Kamil Alili
Kamil Alili





Dünya genelinde çölleşme, kurak ve yarı kurak bölgelerin biyolojik üretkenliğinin azalması süreci olarak tanımlanıyor. İklim değişikliği, ormansızlaşma, aşırı otlatma, yoksulluk, politik istikrarsızlık ve sürdürülemez sulama uygulamaları gibi doğal veya insan kaynaklı nedenlerle ortaya çıkan bu durum, özellikle dünyanın en fakir ülkelerini etkiliyor.
Afrika kıtası alarm veriyor
Afrika, çölleşmeden en çok etkilenen kıta olarak öne çıkıyor. Sahra Çölü'nün güney kenarında yer alan ülkeler, dünyanın en yoksul ülkeleri arasında yer alıyor ve zaman zaman yaşanan kuraklıklar, halkın yaşamını derinden etkiliyor. Afrika kıtasındaki kuru topraklar, yaklaşık 20 milyon kilometrekarelik bir alanı kaplıyor ve bu da kıtanın yüzde 65'ine denk geliyor. Asya'da özellikle Hindistan'ın yaklaşık dörtte biri çölleşme sürecinden geçiyor. Monzondan kaynaklanan su erozyonu, kentleşme ve aşırı otlatma sonucu bitki örtüsünün kaybı ve rüzgar erozyonu, bu duruma neden olan başlıca faktörler arasında yer alıyor. Avustralya'da ise özellikle iç kesimlerdeki kuraklık ve su yönetimi sorunları çölleşmeyi tetikliyor. Latin Amerika'da da çölleşme riski artıyor. Tarım arazilerinin yoğun kullanımı ve su kaynaklarının yanlış yönetimi, bölgedeki çölleşme sorununu daha da kötüleştiriyor.168 ülke tehdit altında
Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi'ne (UNCCD) göre, şu anda dünya genelinde 168 ülke ciddi şekilde çölleşme tehdidi altında. Bu durum, 1990'ların ortalarındaki son analizden bu yana önemli bir artış gösteriyor ve yılda yaklaşık 490 milyar Amerikan dolarına mal oluyor. Çölleşmeyle mücadelede, sürdürülebilir tarım uygulamaları, doğru su yönetimi ve ağaçlandırma çalışmaları gibi önlemler öne çıkıyor. Ayrıca, hükümetlerin ve bölgesel liderlerin suyu koruma ve tarım arazilerini koruma konusunda daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Bu küresel tehdit, sadece çevresel bir sorun olmanın ötesinde, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da insanlığın karşı karşıya olduğu en ciddi zorluklardan biri olarak kabul ediliyor.Yorumlar
Yorum bulunmuyor.