'Kur'an, tüm insanlara hüccettir'
İmam Rıza (a.s.) buyurdu ki: "Kur'an, Allah'ın sağlam ipi, güvenilir kulpu, cennete götüren ve cehennemden kurtaran apaçık yoludur; zamanın geçmesiyle eskimez ve çeşitli dillere düşmesiyle değerini kaybetmez. Kur'an belli bir zaman için değil, bütün zamanlar için, tüm insanlara hüccet ve delil kılınmıştır"
16.07.2017 00:00:00
Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî, metinde zikredilen senetle Ebu Âsım'dan İmam Rıza (a.s)'ın şöyle buyurduğunu naklediyor:
Bir gün Mûsa bin Câfer (a.s) babası İmam Sâdık (a.s)'ın yanında konuştu, çok güzel de konuştu. Bunun üzerine babası ona şöyle buyurdu: "Aziz oğlum! Allah'a hamd olsun ki, seni atalarının halefi, çocuklarımın sevinç vesilesi ve kaybettiğim dostların yerini tutan birisi olarak karar kıldı."
Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî, metinde zikredilen senet vasıtasıyla Muhammed bin Ebu Abbad'dan ki, kendisi şarap ve musikî meclisleri düzenlemekle meşguldü, şöyle dediğini naklediyor:
Hz. Rıza (a.s)'dan musikî ve duyulması hoşa giden şeylerle ilgili görüşünü sorduğumda şöyle buyurdular: "Hicaz ehli (maksat oranın ulemasıdır) onu caiz biliyorlar; oysa bâtıl ve lehv hükmündedir. Sen Allah-u Teala'nın şöyle buyurduğunu, 'Onlar, boş şeylere uğradıkları zaman onurla geçer giderler' (Furkan/72) duymadın mı?"
Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî Sulî'den, o Muhammed bin Mûsa'dan, o da babasından İmam Rıza (a.s)'ın bir gün Kur'an'ın azameti ve nezmindeki îcazı hakkında konuşarak şöyle buyurduğunu naklediyor: "(O (Kur'an), Allah'ın sağlam ipi, güvenilir kulpu, cennete götüren ve cehennemden kurtaran apaçık yoludur; zamanın geçmesiyle eskimez ve çeşitli dillere düşmesiyle değerini kaybetmez. Kur'an belli bir zaman için değil, bütün zamanlar için, tüm insanlara hüccet ve delil kılınmıştır. 'Bâtıl ona önünden ve arkasından yaklaşamaz. O hekim ve hamîd olan Allah'ın katından indirilmiştir.' (Fussilet/42)."
Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî Sulî'den, o da Sehl bin Kâsım el-Nişaburî'den şöyle dediğini naklediyor:
Adamın biri İmam Rıza (a.s)'a şöyle dedi: "Ey Resûlullah'ın torunu! Urve bin Zebir'den şöyle dediği naklediliyor: Resûlullah (s.a.a) takiyye halinde vefat etti!"
İmam (a.s) cevaben buyurdu ki: "Resûlullah (s.a.a), 'Ey resul, Rabbinden sana indirileni tebliğ et; eğer tebliğ etmezsen risaletini (görevini) yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanların (şerrinden) koruyacaktır' (Maide/67) ayeti nazil olduktan sonra Allah-u Teala'nın güvencesiyle halk arasındaki bütün takiyyeleri kaldırdı ve Allah-u Teala'nın emrini insanlara açıkladı. Ancak Kureyş, Peygamber (s.a.a)'den sonra istediği her şeyi yaptı. Ama mezkur ayetten önce Peygamber (s.a.a)'in takiyye etmiş olması muhtemeldir."
OKAN EGESEL
Bir gün Mûsa bin Câfer (a.s) babası İmam Sâdık (a.s)'ın yanında konuştu, çok güzel de konuştu. Bunun üzerine babası ona şöyle buyurdu: "Aziz oğlum! Allah'a hamd olsun ki, seni atalarının halefi, çocuklarımın sevinç vesilesi ve kaybettiğim dostların yerini tutan birisi olarak karar kıldı."
Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî, metinde zikredilen senet vasıtasıyla Muhammed bin Ebu Abbad'dan ki, kendisi şarap ve musikî meclisleri düzenlemekle meşguldü, şöyle dediğini naklediyor:
Hz. Rıza (a.s)'dan musikî ve duyulması hoşa giden şeylerle ilgili görüşünü sorduğumda şöyle buyurdular: "Hicaz ehli (maksat oranın ulemasıdır) onu caiz biliyorlar; oysa bâtıl ve lehv hükmündedir. Sen Allah-u Teala'nın şöyle buyurduğunu, 'Onlar, boş şeylere uğradıkları zaman onurla geçer giderler' (Furkan/72) duymadın mı?"
Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî Sulî'den, o Muhammed bin Mûsa'dan, o da babasından İmam Rıza (a.s)'ın bir gün Kur'an'ın azameti ve nezmindeki îcazı hakkında konuşarak şöyle buyurduğunu naklediyor: "(O (Kur'an), Allah'ın sağlam ipi, güvenilir kulpu, cennete götüren ve cehennemden kurtaran apaçık yoludur; zamanın geçmesiyle eskimez ve çeşitli dillere düşmesiyle değerini kaybetmez. Kur'an belli bir zaman için değil, bütün zamanlar için, tüm insanlara hüccet ve delil kılınmıştır. 'Bâtıl ona önünden ve arkasından yaklaşamaz. O hekim ve hamîd olan Allah'ın katından indirilmiştir.' (Fussilet/42)."
Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî Sulî'den, o da Sehl bin Kâsım el-Nişaburî'den şöyle dediğini naklediyor:
Adamın biri İmam Rıza (a.s)'a şöyle dedi: "Ey Resûlullah'ın torunu! Urve bin Zebir'den şöyle dediği naklediliyor: Resûlullah (s.a.a) takiyye halinde vefat etti!"
İmam (a.s) cevaben buyurdu ki: "Resûlullah (s.a.a), 'Ey resul, Rabbinden sana indirileni tebliğ et; eğer tebliğ etmezsen risaletini (görevini) yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanların (şerrinden) koruyacaktır' (Maide/67) ayeti nazil olduktan sonra Allah-u Teala'nın güvencesiyle halk arasındaki bütün takiyyeleri kaldırdı ve Allah-u Teala'nın emrini insanlara açıkladı. Ancak Kureyş, Peygamber (s.a.a)'den sonra istediği her şeyi yaptı. Ama mezkur ayetten önce Peygamber (s.a.a)'in takiyye etmiş olması muhtemeldir."
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.