Kural ihlali psikolojik vaka
Kural ihlali nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında sürücüye dikkat çeken uzmanlar, öfkeli, sabırsız, benmerkezci kişilerin, trafik kurallarını daha çok ihlal ettiğini belirtti
06.03.2013 00:00:00
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Duru Gündoğar, trafik kazalarının yüzde 94’ünün insan faktöründen kaynaklandığını, bunun büyük bölümünün trafik kuralı ihlalinden kaynaklanıyor olabileceğini söyledi.
Trafikte herkesin çok farklı psikolojiye büründüğüne dikkat çeken Doç.Dr.Duru Gündoğar, şöyle konuştu: “İnsanlar üç temel alanda çok sabırsız aceleci ve öfkeli oluyor. Bunlardan biri sağlık alanında. Çünkü oraya gelen herkes hastadır. Diğeri tatildir. Tatile gelen herkes çok güzel vakit geçirmek ister, beklemek istemez. Bir de trafikte beklemek istemiyor insanlar.”
Trafikte beklemek istenmemesinin nedenini, “Biz genellikle kendini düşünen, sabırsız, benmerkezci, kendi kişilik sınırlarımızı aşmaya meyilli davranan insanlar olduk son zamanlarda” şeklinde açıklayan Doç.Dr.Gündoğar, olayı trafik psikoloji’ olarak yorumladı. Gündoğar, konuşmasında, ”Özel muamele bekliyoruz trafik kurallarını ihlal etmekte. Mesela kırmızı ışıkta geçmek yasaktır ama ‘ben geçerim acelem var’ diye düşünüyor kişi. Etrafındakiler de geçmeye başlayınca, kuralı ihlal etmek kural gibi algılanmaya başlıyor” dedi.
Bir tür öfke ifadesi
Sürücü davranışlarında ‘trafik psikoloji’ şeklinde bir bilim alanı olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Gündoğar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önemli çalışmalar yapılıyor. İç ve dış denetimden söz ediliyor. İç denetim kişinin bireysel, otokontrolü. Dış denetim ise cezalar. Cezalar bir yere kadar etkili olabiliyor. Çünkü trafik polisi her zaman her yerde olamaz. Onlar ellerinden geleni yapmaya çalışıyor. Ama sürekli ceza kesilemez. İç denetim trafik polisinin olmadığı yerde bizim kurala uyma isteğimizi belirliyor. İç denetimde kişilik özellikleri ve bizim kurallara uymakla ne kazandığımız ne kaybettiğimiz önemli hale geliyor. Kişilik özelliklerinde özellikle öfkeli, sabırsız, benmerkezci, aceleci, duygularını yoğun biçimde dışa vuran kişiler, sürücü davranışında çok daha saldırgan, öfke dışa vurumunda kontrolsüz kişiler haline geliyor. Yani trafikte kuralların ihlali bir tür öfke ifadesi olabiliyor.”
Öfke ifadelerini sürücülerin birbirine sataşma gibi sözel öfke ifadesi, bedensel öfke ve trafik kurallarının ihlali olarak açıklayan Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr.Duru Gündoğar, sözlerine şöyle devam etti: “Trafik kurallarının ihlali genel olarak araçla öfke ifadesi olarak ifade ediliyor. Öndeki arabayı sıkıştırma, yapmaması gereken biçimde sollama, aslında bir anlamda diğer sürücüleri taciz etme davranışı olarak ele alınabilir. Halbuki öfke ifadesinin uyuma yönelik olgun biçimde yapılması, trafikte kuralların uyulması ile sonuçlanıyor.” (HABER MERKEZİ)
Düzenli sağlık kontrolü şart
Ehliyet aldıktan sonra düzenli sağlık kontrolleri yapılması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Gündoğar, şunları söyledi: “Psikiyatrik açıdan ele alırsak, kişinin depresyonda olması, herhangi bir psikotik rahatsızlığı geçiriyor olması, gerçeği değerlendirmenin bozuk olması, dışarıdan yapılan davranışlarla ilgili alınganlık, sürücü davranışlarını etkiliyor. Depresyonda olan kişi, öndeki aracı fark etmeyebilir, dalgın olabilir, ışıkları fark etmeyebilir. Ama buradan depresyonda araç kullanılmaz sonucu çıkarılmasın fakat değerlendirilmesi gerekir. Özellikle gerçeği değerlendirmenin bozuk olduğu ruh sağlığı hastalıkları, mesela şizofreni, demans, organik beyin sendromları, ehliyeti men etmeyi gerektirir.”
Trafikte herkesin çok farklı psikolojiye büründüğüne dikkat çeken Doç.Dr.Duru Gündoğar, şöyle konuştu: “İnsanlar üç temel alanda çok sabırsız aceleci ve öfkeli oluyor. Bunlardan biri sağlık alanında. Çünkü oraya gelen herkes hastadır. Diğeri tatildir. Tatile gelen herkes çok güzel vakit geçirmek ister, beklemek istemez. Bir de trafikte beklemek istemiyor insanlar.”
Trafikte beklemek istenmemesinin nedenini, “Biz genellikle kendini düşünen, sabırsız, benmerkezci, kendi kişilik sınırlarımızı aşmaya meyilli davranan insanlar olduk son zamanlarda” şeklinde açıklayan Doç.Dr.Gündoğar, olayı trafik psikoloji’ olarak yorumladı. Gündoğar, konuşmasında, ”Özel muamele bekliyoruz trafik kurallarını ihlal etmekte. Mesela kırmızı ışıkta geçmek yasaktır ama ‘ben geçerim acelem var’ diye düşünüyor kişi. Etrafındakiler de geçmeye başlayınca, kuralı ihlal etmek kural gibi algılanmaya başlıyor” dedi.
Bir tür öfke ifadesi
Sürücü davranışlarında ‘trafik psikoloji’ şeklinde bir bilim alanı olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Gündoğar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önemli çalışmalar yapılıyor. İç ve dış denetimden söz ediliyor. İç denetim kişinin bireysel, otokontrolü. Dış denetim ise cezalar. Cezalar bir yere kadar etkili olabiliyor. Çünkü trafik polisi her zaman her yerde olamaz. Onlar ellerinden geleni yapmaya çalışıyor. Ama sürekli ceza kesilemez. İç denetim trafik polisinin olmadığı yerde bizim kurala uyma isteğimizi belirliyor. İç denetimde kişilik özellikleri ve bizim kurallara uymakla ne kazandığımız ne kaybettiğimiz önemli hale geliyor. Kişilik özelliklerinde özellikle öfkeli, sabırsız, benmerkezci, aceleci, duygularını yoğun biçimde dışa vuran kişiler, sürücü davranışında çok daha saldırgan, öfke dışa vurumunda kontrolsüz kişiler haline geliyor. Yani trafikte kuralların ihlali bir tür öfke ifadesi olabiliyor.”
Öfke ifadelerini sürücülerin birbirine sataşma gibi sözel öfke ifadesi, bedensel öfke ve trafik kurallarının ihlali olarak açıklayan Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr.Duru Gündoğar, sözlerine şöyle devam etti: “Trafik kurallarının ihlali genel olarak araçla öfke ifadesi olarak ifade ediliyor. Öndeki arabayı sıkıştırma, yapmaması gereken biçimde sollama, aslında bir anlamda diğer sürücüleri taciz etme davranışı olarak ele alınabilir. Halbuki öfke ifadesinin uyuma yönelik olgun biçimde yapılması, trafikte kuralların uyulması ile sonuçlanıyor.” (HABER MERKEZİ)
Düzenli sağlık kontrolü şart
Ehliyet aldıktan sonra düzenli sağlık kontrolleri yapılması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Gündoğar, şunları söyledi: “Psikiyatrik açıdan ele alırsak, kişinin depresyonda olması, herhangi bir psikotik rahatsızlığı geçiriyor olması, gerçeği değerlendirmenin bozuk olması, dışarıdan yapılan davranışlarla ilgili alınganlık, sürücü davranışlarını etkiliyor. Depresyonda olan kişi, öndeki aracı fark etmeyebilir, dalgın olabilir, ışıkları fark etmeyebilir. Ama buradan depresyonda araç kullanılmaz sonucu çıkarılmasın fakat değerlendirilmesi gerekir. Özellikle gerçeği değerlendirmenin bozuk olduğu ruh sağlığı hastalıkları, mesela şizofreni, demans, organik beyin sendromları, ehliyeti men etmeyi gerektirir.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.