Kuraklığı azaltacak yeni çözüm Türkiye'de geliştirildi
Van YYÜ'de Tarım ve Orman Bakanlığıyla ortak yürütülen proje kapsamında, tarımsal bitkilerin besin ve su ihtiyacını karşılayarak kuraklıktan etkilenmelerinin önlenmesini sağlayacak mikrobiyal gübre için patent başvurusu yapıldı.
01.10.2021 19:10:00





Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde (YYÜ), kuraklıkta tarımsal üretimin aksamasını önlemek amacıyla akademisyenlerin 20 yıllık çalışmasıyla, bitkilerin besin ve su ihtiyacını karşılaması için geliştirilen mikorizal fungus (mikrobiyal gübre-mantar) üretimi için çalışma başlatıldı.
YYÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semra Demir ve ekibi, Tarım ve Orman Bakanlığının desteğiyle, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sıcaklık artışı ve buharlaşmaya bağlı birçok göl, akarsu ve su kaynağının kurumasının tarımsal üretimdeki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla mikrobiyal gübre projesini hayata geçirdi.
Bu kapsamda, 20 yıldır sürdürülen çalışmalarda umut veren somut verilere ulaşan Demir, gübrenin patentinin alınması ve seri üretiminin yapılması için Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuru yaptı.
Birçok ülkede üretilen ve ithal edilerek Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Marmara bölgelerinde kullanılan mikrobiyal gübre, patent başvurusunun olumlu sonuçlanması durumunda Türkiye'de de üretilecek.
Kullanıldığı alanlarda bitkilerle toprak altında etkileşim sağlayarak verimi artırdığı belirlenen yerli mikrobiyal gübre, kuraklığın yoğun yaşandığı bölgelerde bitkilere "can suyu" olacak.
Depoladığı su ve besinleri çevresinde ortak yaşadığı bitkilere sürekli aktararak gelişimini sağlayan gübre ile kuraklığın etkilerinin azaltılarak tarımsal üretimin artırılması hedefleniyor.
Dünyada salgından sonraki en büyük problem küresel ısınma ve buna bağlı oluşan kuraklık.
Kuraklığın ekosistemin dışında demografik ve tarımsal birçok dramatik değişimleri de beraberinde getireceğine işaret eden Demir, Van Gölü havzasının da bu küresel değişimden etkilendiğini ifade etti.
Küresel ısınmanın tarımsal üretimdeki olumsuz etkilerini azaltmak için çalışma başlattıklarını belirten Demir, "Tarımsal alandaki kuraklık çok ciddi boyutlarda. Tarımın olmazsa olmaz bileşeni sudur. Kısıtlı koşullarda yetiştiricilik yapılıyorsa da hem hayvansal hem de bitkisel üretim için suyumuz yetersiz. Mevcut suyu ekonomik kullanacak bazı argümanları hayatımıza yerleştireceğiz. Biz de bu noktada 20 yıldır bir çalışma yapıyoruz." dedi.
"Bitkinin kısıtlı koşullarda yaşamasına yardımcı oluyor"
Mikorizal fungus denilen mikroorganizma-mantarın özellikle kuraklığın yoğun yaşandığı bölgelerde bitkilere hayat verdiğini anlatan Demir, şunları kaydetti:
"Mantarlar genellikle insanlar açısından zararlı canlı olarak nitelendirilir. Ancak bizim çalıştığımız mikroorganizma, bitki kökleriyle ortak yaşayan ve bitkinin alamadığı besin ve suyu sağlıyor. Bu mikroorganizma, toprakta bitki kökünün ulaşamadığı yerlere kadar inerek en tabandaki suyu alıp bitkiye veriyor. Kurak koşullarda, suyun olmadığı durumlarda, bitkinin stres koşullarında daha dayanıklı olmasını sağlıyor. Kısacası bitkinin kısıtlı koşullarda yaşamasına yardımcı oluyor."
Demir, sürdürülebilir tarım kapsamı içerisinde çok önemli bir bileşene sahip olan bu mikrobiyal gübrenin yurt dışında oldukça ilgi gördüğünü aktardı.
"Su ekonomisine çok önemli etkisi olacak"
Türkiye'de henüz yerli mikrobiyal gübrenin olmadığını ancak yapılan çalışmayla buna öncülük edeceklerini vurgulayan Demir, şöyle devam etti.
Demir, en kısa sürede üreticilere mikrobiyal gübrelerin kullanıldığı fideleri dağıtmayı hedeflediklerini belirterek, "Bu gübrenin su ekonomisine çok önemli etkisi olacak. Çünkü suyu depolama faaliyeti görüyor. Depoladığı suyu da bitkiye veriyor. Bu denge müthiş. İyi bir su yönetimiyle de bu ürün tarımsal kuraklığa bir umut ışığı olacak." dedi.
Bu video da ilginizi çekebilir.
Bu video da ilginizi çekebilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.