ABD'li mühendisler tarafından yıllar önce uranyum sondajları yapılan Çanakkale'nin Ayvacık İlçesi'ne bağlı Ahmetçe ve Arıklı köylerinde, insanların yüzde 80'inin kanserden öldüğü iddiaları ortalığı karıştırdı
Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü, insanların kanserden öldüğü iki köyde radyasyon taraması başlattı. Sırtını Kazdağı'nın ormanlarına dayayan Arıklı ve Ahmetçe köylerinde ayrıca su kaynakları da incelemeye alındı. Sağlık ekipleri, evleri tek tek gezerek, köylülerin kanserden ölen yakınları olup olmadığını araştırıyor. 1965 ve 1982 yıllarında MTA ve ABD'li bir şirket tarafından uranyum sondajları yapılan iki köy arasındaki araziden radyasyon sızıntısı olduğu, bu yüzden ölümlerin yüzde 80'ninin kanserden olduğu ileri sürülüyor.
Uranyum sondajında çalışan işçi sağır oldu
35 yıl önce yapılan uranyum sondajlarında çalışan ve radyasyona maruz kalarak işitme duyusunu büyük ölçüde kaybeden Mücahit Çakan ise, "O madende ben de çalıştım ve hastalandım. Bir gün çalışırken bayılmışım, o günden beri de kulakların ağırlaştı. Doktor ameliyat olmamı söyledi, ama olmadım. Madende çalışırken bir alet vardı, öttüğü yeri biz kazma kürekle metrelerce kazardık. Sonra bir cihazla sondaj yapılır, ucundan küçük tüpler içinde numuneler alınarak, kasalara konulup götürülür" dedi.
Sağlık taramasının sonuçları köylülerden gizlendi
Ahmetçe muhtarı Şükrü Can da, 1975 yılında devletin görevlendirdiği sağlık memurlarının tarama yaptığını ve herkesin ciğerlerinin röntgen filminin çekildiğini açıkladı. İddialar sebebiyle köylünün tedirgin olduğunu söyleyen Can, devletin araştırma yapmasını ve bu defa sonuçları kendilerine açıklamalarını istedi.
Beltonit madeninde çalışanların da kanserden öldüğünü kaydeden muhtar Can, "Madende çalışanlar hep ciğer hastalığından öldü. En son bizim köyümüzden o madende Ahmet Benli (30) çalıştı ve öldü. Aynı zamanda Hüseyinfakı köyünden de çalışanlar oldu, onlardan da ölenler var" dedi.
Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü, insanların kanserden öldüğü iki köyde radyasyon taraması başlattı. Sırtını Kazdağı'nın ormanlarına dayayan Arıklı ve Ahmetçe köylerinde ayrıca su kaynakları da incelemeye alındı. Sağlık ekipleri, evleri tek tek gezerek, köylülerin kanserden ölen yakınları olup olmadığını araştırıyor. 1965 ve 1982 yıllarında MTA ve ABD'li bir şirket tarafından uranyum sondajları yapılan iki köy arasındaki araziden radyasyon sızıntısı olduğu, bu yüzden ölümlerin yüzde 80'ninin kanserden olduğu ileri sürülüyor.
Uranyum sondajında çalışan işçi sağır oldu
35 yıl önce yapılan uranyum sondajlarında çalışan ve radyasyona maruz kalarak işitme duyusunu büyük ölçüde kaybeden Mücahit Çakan ise, "O madende ben de çalıştım ve hastalandım. Bir gün çalışırken bayılmışım, o günden beri de kulakların ağırlaştı. Doktor ameliyat olmamı söyledi, ama olmadım. Madende çalışırken bir alet vardı, öttüğü yeri biz kazma kürekle metrelerce kazardık. Sonra bir cihazla sondaj yapılır, ucundan küçük tüpler içinde numuneler alınarak, kasalara konulup götürülür" dedi.
Sağlık taramasının sonuçları köylülerden gizlendi
Ahmetçe muhtarı Şükrü Can da, 1975 yılında devletin görevlendirdiği sağlık memurlarının tarama yaptığını ve herkesin ciğerlerinin röntgen filminin çekildiğini açıkladı. İddialar sebebiyle köylünün tedirgin olduğunu söyleyen Can, devletin araştırma yapmasını ve bu defa sonuçları kendilerine açıklamalarını istedi.
Beltonit madeninde çalışanların da kanserden öldüğünü kaydeden muhtar Can, "Madende çalışanlar hep ciğer hastalığından öldü. En son bizim köyümüzden o madende Ahmet Benli (30) çalıştı ve öldü. Aynı zamanda Hüseyinfakı köyünden de çalışanlar oldu, onlardan da ölenler var" dedi.