Kolon kanserini engellemek mümkün
Kolorektal kanser (kolon kanseri), dünyada en sık görülen kanser tiplerinden birisi. Dünyada çoğunlukla erkeklerde 3. sırada, kadınlarda 2. sırada tanı konulan kanser türü. Kolorektal kanser görülme sıklığı ve hastalıktan ölüm oranı coğrafi bölgelere değişiklikler gösteriyor. Kolon kanserini engellemek için ne yapmak gerekiyor? İşte cevabı...
27.03.2022 16:03:00





Kolorektal kanser (kolon kanseri), dünyada en sık görülen kanser tiplerinden birisi. Dünyada çoğunlukla erkeklerde 3. sırada, kadınlarda 2. sırada tanı konulan kanser türü. Kolorektal kanser görülme sıklığı ve hastalıktan ölüm oranı coğrafi bölgelere değişiklikler gösteriyor.
Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) Kolon Kanseri ve Kolorektal Polip Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Levent Erdem, Kolon Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle yaptığı açıklamada, son yıllarda kolorektal kanseri görülme sıklığının dünya çapında artmaya başladığını belirterek, şunları söyledi: "Kolon kanseri ve polipin erken teşhis ve tespiti ölüm oranlarını azaltmaya neden olur. Son raporlar, dünyadaki kolon kanseri insidansının (görülme sıklığı) özellikle genç yetişkinlerde artmakta olduğuna işaret etmiştir. 50 yaşın üzerindeki yetişkinlerde kolorektal kanser mortalite (ölüm) oranları azalırken, 50 yaşın altındaki yetişkinlerde artmaktadır. Polipler kanser öncülleridir ve bu polipler erken dönemde genellikle asemptomatiklerdir. Günümüz bilgilerine göre kolorektal kanserlerin yüzde 90'ının kalın bağırsakta daha önce var olan adenomatöz poliplerden kaynaklandığı kabul edilmektedir. Kalın bağırsak poliplerinin kansere dönüşümü ortalama 10 yıl gibi uzun bir süreçte olduğu gösterilmiştir. Kanser geliştikten sonra erken evrelerde 5 yıllık sağ kalım oranları yüzde 90'larda iken ileri evrelerde bu oran yüzde 12'lere düşmektedir. Bu nedenlerle asemptomatik bireylerde erken kanser taraması yapılması önemlidir." Erdem, hekimlerin de farkındalık ve tarama sayılarının düşük olduğunu kaydetti.
Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) Kolon Kanseri ve Kolorektal Polip Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Erdem Akbal ise yaş, sigara, alkol, cinsiyet, şişmanlık, fiziksel aktivitenin azalması, ailede kolon kanseri hastasının bulunması ya da genetik geçişli kanser sendromlarının olmasının (mesane, prostat, pankreas, mide, meme kanseri) kolon kanseri için risk faktörü olduğunu belirtti. Akbal, "Yüksek oranda kırmızı et tüketimi ve demir, bazı kanserojen maddelerin oluşmasına neden olarak kolon kanser riskinde artışa yol açar. Liflerden fakir, düşük sebze ve meyve içerikli beslenme de bağırsak kanseri riskinde artış sebebidir. Sigara kolon kanseri/ polip gelişiminde de belirgin artışa neden olmaktadır. Özellikle uzun zamandır ve yüksek oranda sigara içenlerde hem bağırsak kanseri hem de polip görülme sıklığı artmaktadır" şeklinde konuştu. "Hiç şikayeti olmayan hastalarda kolon kanseri için tarama zamanında yapılmazsa, şikayet oluşana kadar hastalık genellikle ilerlediği için beklenen yaşam süresi daha kısa olmaktadır" diyen Prof. Dr. Akbal, "Bununla birlikte kalın bağırsaktaki yerleşim bölgesine göre değişik şikayetlere de neden olabilir. Kanama, kabızlık, karın ağrısı, karında şişlik, bağırsak alışkanlıklarında değişiklik ya da dışkının şeklinde olan değişiklikler, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı ve demir eksikliği de kolon kanserinin bulguları arasındadır" dedi. EYÜP KABİL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.