Kıyamete yakın

Ebu Said ve Enes (r.a.) anlatıyor: Resûlullah Efendimiz (s.a.a.) buyurdu ki: "Ümmetimde ihtilaf ve ayrılıklar meydana gelecek. Onlardan bir grup lafıyla güzel, ameliyle kötü olacak. Bunlar Kur'ân okuyacaklar ancak köprücük kemiklerinden aşağı geçmeyecek."
Kur'ân okuyacaklar İslam'ı anlatacaklar ama o Kur'ân burada kalacak aşağı geçmeyecek.

"Okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar. Onlar, ok kirişine dönmedikçe bir daha dine geri dönmezler."

Zaten kalp o tarafa kaydımı onların geriye dönmesi mümkün değil.

İbn-i Kesir:  "Hıristiyan ve Yahudilerle dost olmayın onlar birbirlerinin dostudur. Kim onlarla dost olursa onlardandır" (Maide 51) Ayet-i kerimesini tefsir ederken, kalp o tarafa gider daha geri dönmez ve müşrik olur şeklinde tefsir ediyor.

"Onlar ok kirişine dönmedikçe bir daha dine geri dönmezler."

Yani Kur'ân okudukları halde imanları gırtlaktan aşağı geçmeyen.

"Bunlar mahlûkatın en şerlileridir. Onları öldürene ve onlar tarafından öldürülene ne mutlu. Onlar, insanları kitabullaha çağırırlar. Hem Kur'ân okurlar. Hem Kur'ân'a çağırırlar. Fakat kitaptan zerre kadar nasipleri yoktur."

Peygamber Aleyhisselam Efendimiz'in yanında bulunan ashab: "Ey Allah'ın Resûlü" dediler. "Onların alametleri nedir?" "Tıraş olurlar" buyurmaktadır. Çok basit bir alamet. Yani onlar tıraş olurlar neden tıraş olurlar? Çünkü ehl-i kitap dediği insanların hali de metruştur. Tıraş olmaktır. Onlara benzemek isterler. "Kim bir kavme benzemek isterse/fe hüve minhum/onlardandır."

Benzemek esas olan… Evet, yoksa senin de sakalın yok, gerçi bıyığın var. Bıyık sünnettir malum. Onun için bizi takip edenlere bir kardeş tavsiyesi mutlaka bıyıklarını bıraksınlar. Neticede bıyığa ne resmi ne de gayriresmi kurum karışmaz. Diye biliyorum. Buhari, sahih, ihtisamda; Müslim, sahih ilim babında; İbn-i Mace Suneni Fiten'de, 17; Ahmed b. Hanbel, Müsned. Bunların hepsinin kaynağı var.

Yine Avf b. Malik Eleşcai (r.a.)'dan gelen hadiste Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur:

"Kıyametten önce altı şey olur. Onlardan biri sizinle, Rumlar arasında barış imzalanır ama düşmanlarınız anlaşmayı bozarlar. Her birlikte on iki bin asker olan seksen birlikle yani bir milyon asker üzerine saldırırlar." 

Bir milyon askerle birlikte üzerinize saldırırlar. Bu Armegedon savaşı denilen bir kıyamet harbinin olacağından ehli kitap dediğimiz insanlar bahsediyorlar.

Onlara göre dünya Yahudilere aittir. Olacak olan savaşta Müslümanların tamamı katledilecek, dünya onlara kalacak, Hıristiyanlar da Hz. İsa Ruhullah Efendimizle semaya çıkacaklar. İşte yerin altı ve cehennemde Müslümanlara kalacak. Böyle garip de bir inançları var.

Bizim inancımıza göre de böyle büyük bir savaşın olacağı deccalin fitnesi âleme yayıldıktan sonra Peygamber Aleyhisselam Efendimiz'in neslinden gelen Mehdi Efendimiz, bunlarla beraber müthiş bir mücadele yaparak hatta mücadele yaptığı dönemde bir taşın arkasına gizlenen Yahudi'yi o taş ihbar edecek. Diyecek ki: "Burada, benim arkamda da bir tanesi var."

Yani, böyle bir durum var. Efendim, bu olduğu zaman da demek kıyamet yakınmış. Kıyametin alametlerinden biri de buymuş.

Yine bir başka hadis-i şerifte: Ebu Derda (r.a.) şöyle buyurdu: "Kıyametten önce olacak büyük savaşta Müslümanlar Gota bölgesindeki Şam şehrine toplanırlar. O Suriye'nin en iyi şehridir." Ebu Davud, Mülayim, Avnulmabud Camiussagir'in sahipleri. Bunun kaynakları da bu.

Demek ki, ahir zamanda Suriye'yi de yalnız başına bırakmayacak. Kim? Küfür ehli.

Onu mağdur etmeye, mahkûm etmeye, öldürmeye çalışacak ve gayret edecek. Şam, Peygamber Aleyhisselam Efendimiz'in lisanıyla belde-i emin ve mukaddes bir bölgedir. Onun için o bölgenin sakinlerine kasdetmek, hayatlarına kasdetmek de küfrün alametlerindendir. Bu da olmadan kıyamet kopmayacak bu da kıyamet alametiymiş.


Bir başka hadiste: Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Buhârî (cizye 15, IV, 68).

"Fitneden eser kalmayıncaya kadar Allah yolunda mücadele ediniz." Enfal suresinde ayet-i kerimesinde geçen fitnenin ne büyük bir fitne olduğunu beyan eden Abdullah b. Ömer'e söz konusu fitnenin mahiyetini sordular. Nedir bu fitne?

İbn-i Ömer hiddetle bilmiyor musun? "Bu fitne müslümanların, İslam'ı ve Hz. Muhammed (s.a.a.) terk ederek müşriklerin Hıristiyanların ve Yahudilerin dinlerine girmeleridir" buyurmuştur.

Demek ki, öyle bir dönem gelecek ki, Müslümanlarda hak adına nereye gidecek? Hıristiyan olacak Musevi olacak.

Demek bu da neymiş kıyamet alametlerindendir. Olduğu zaman bil ki kıyametin geldiği zili çaldı. Geliyor. Buhari, Sahih, kitabul fiten 92-7094.

Yine Peygamber Aleyhisselam Efendimiz'in başka bir hadisinde bu büyük fitne avanilerinin Irak'a musallat olacaklarını bildiriyor. Demek orayla da kalmayacak. Irak'ta da böyle bir şey olacak. Onun için bunlar mucizevi haberlerdir.

Bunlar olduğu zaman ne yapmamız lazım? "Zil çalıyor eyvah! Hazırlık yapalım gecikmeyelim" demek lazım.

Evet, yine bir başka hadis-i şerifte:  "Irak halkına ölçeğin ve gıdanın yani gıdanın ve dirhemin paranın yasaklanması yakındır."

Sahabe sorar: "Ya Resûlallah bu nasıl olacak?"

Peygamber (aleyhisselâm) cevap verir. "Acemler bunu yapacak. Bunları Irak ehlinden men edecekler." 

Yani, hem parayı hem gıdayı. Kim? Acemler. Acem kimdir? İran, Irak savaşını biliyorsunuz. Hakikaten o dönemde Iraklılarla Saddam'ın yüzünden epey bir mağduriyet çekmişti. Demek ki kıyametin alametleri başladı görünmeye.

Bugün Suriye üzerinde de çok ciddi hesaplar var batının. Bu da ne oluyor? Bu da alametlerden eğer olursa bir tanesi olmuş olacak.

Ebu Hureyre'den, Resûlullah (s.a.a.): "Irak'a ölçeği ve dirhemi verilmeyecek. Şam'a da ölçeği ve dinarı vermeyecek."

Oraya da böyle olacak. Bak Şam'a, Suriye.

"Mısır'a ölçeği ve dinarı vermeyecek." Malum Mısır'ın da hali şimdi ortada.
Başladığınız yere döneceksiniz buyurdu ve üç kere tekrar etti. "Buna Ebu Hureyre'nin eti ve kanı şahit oldu"   buyuruldu.
Demek ki Irak, Suriye, Mısır. Oldu mu buralarda bir şeyler? Devam ediyor mu? …

Cabir (r.a.) anlatıyor:  Peygamber Efendimiz (s.a.a.) buyurdular ki: "Irak ehline bir ölçeklik yiyecek ve tek dirhemlik paranın gelmeyeceği zaman yakındır."

Nereden" diye soruldu?"

Acem diyarından." Yani İran'dan.

"Onlar bunu yasaklayacaklar" buyurdu. Devamla: "Şam ehline de tek dinarlık paranın ve bir ölçeklik yiyeceğin gelmeyeceği zaman yakındır."

Aynı şey boykot kime uygulanacak Suriye'ye. Şam Suriye.

"Yine bu nereden?" diye soruldu.

"Rum cihetinden" buyuruldu. Yani, batılılar. Bunu yapacak.

Bir müddet sustu. Sonra buyurdu ki: "Ümmetimin sonunda bir halife gelecek. Malı sayıyla değil, avuç avuç dağıtacak." 

Kim bu? Hz. Mehdi Efendimiz. Yani demek ki, ideal sistem demokratik sistem değil demokrasiyle insanları kandırıp haklarını gaspetmek değil. İdeal bir mümin-i kâmil olmak. İnsanlara adaleti, hayrı, güzelliği dağıtacak odur... (Prof. Dr. Haydar Baş Ramazan Sohbetlerinden)