Kirli hava kalp hastalarına zehir gibi
02.01.2004 00:00:00
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cihangir Uyan, "Hava kirliliği kalp damar hastalıklarında ölüm riskini artırıyor" dedi. AİBÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cihangir Uyan, önceden kalp damar hastalığı bulunanlarda hava kirliğinden ölüm riskinin çok fazla olduğunun tespitedildiğini belirterek, "Koroner arter hastalığı (Kalbi besleyen damarların bozukluğu) ve kalp yetersizliği olanlarda, havayı kirleten parçacıkların oranı arttıkça paralel olarak günlük ölüm oranı artmaktadır" diye konuştu.
Kalp yetersizliği , miyokard enfarktüsü ve inme oranlarının hava kirliliği olan bölgelerde normal bölgelere göre daha fazla olduğunu da anlatan Prof.Dr. Uyan, "Ritim bozukluğu yüzdesi hava kirliliği olduğunda yüzde 50 artmaktadır. Dolayısıyla ritim bozukluklarına bağlı kalpten ölümler artmaktadır. Şoklayıcı kalp pili (ICD) olan hastalarda günlük şoklama sayısı hava kirliliği ile orantılı olarak artış gösteriyor" diye kaydetti.
Yaşanılan yere dikkat!
Hava kirliliğinin kalp damar hastalarında ölüm riskini artırdığının yapılan ölçümlerle de tespit edildiğini de hatırlatan Uyan, "Yapılan büyük grup çalışmalarının analizlerinde, 10 mikrogram/metreküplük parça yoğunluğunda bir artış toplam ölüm yüzdesini yüzde 1.8 ve kalp damar ölüm oranını yüzde 1.4 artırmaktadır. Ortamda siyah duman konsantrasyonu 35.6 mikrogram/metreküp azaltıldığında yıllık kalp damar hastalıklarında ölüm oranı yüzde 10.3 oranında azaldığı tespit edildi. Benzer bir çalışmada ise fuel-oil'de sülfür dioksit içeriği yüzde 50 azaltıldığında kalp damar hastalıklarından ölümler yüzde 2.4 azalmaktadır" dedi. Hava yoğunluğunda partikül sayısı arttıkça ölümler ve hastaneye kalp yetersizliği, miyokard enfarktüsü ve ritim bozukluğundan başvuruların arttığının tespit edildiğini ifade eden Prof. Dr. Uyan, "Bu nedenlerle kalp ve damar hastaları hava kirliği oranının fazla olduğu bölgelerde yaşamamalı" diye ekledi.
Kalp yetersizliği , miyokard enfarktüsü ve inme oranlarının hava kirliliği olan bölgelerde normal bölgelere göre daha fazla olduğunu da anlatan Prof.Dr. Uyan, "Ritim bozukluğu yüzdesi hava kirliliği olduğunda yüzde 50 artmaktadır. Dolayısıyla ritim bozukluklarına bağlı kalpten ölümler artmaktadır. Şoklayıcı kalp pili (ICD) olan hastalarda günlük şoklama sayısı hava kirliliği ile orantılı olarak artış gösteriyor" diye kaydetti.
Yaşanılan yere dikkat!
Hava kirliliğinin kalp damar hastalarında ölüm riskini artırdığının yapılan ölçümlerle de tespit edildiğini de hatırlatan Uyan, "Yapılan büyük grup çalışmalarının analizlerinde, 10 mikrogram/metreküplük parça yoğunluğunda bir artış toplam ölüm yüzdesini yüzde 1.8 ve kalp damar ölüm oranını yüzde 1.4 artırmaktadır. Ortamda siyah duman konsantrasyonu 35.6 mikrogram/metreküp azaltıldığında yıllık kalp damar hastalıklarında ölüm oranı yüzde 10.3 oranında azaldığı tespit edildi. Benzer bir çalışmada ise fuel-oil'de sülfür dioksit içeriği yüzde 50 azaltıldığında kalp damar hastalıklarından ölümler yüzde 2.4 azalmaktadır" dedi. Hava yoğunluğunda partikül sayısı arttıkça ölümler ve hastaneye kalp yetersizliği, miyokard enfarktüsü ve ritim bozukluğundan başvuruların arttığının tespit edildiğini ifade eden Prof. Dr. Uyan, "Bu nedenlerle kalp ve damar hastaları hava kirliği oranının fazla olduğu bölgelerde yaşamamalı" diye ekledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
