Kiraların TL'ye çevrilmesinde son 16 gün
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Helvacı, "Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar"ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanmasının ekonomi çevrelerinde büyük yankı uyandırdığına işaret ederek, "Ancak açıklanan karar birçok soru işaretini de beraberinde getirdi
27.09.2018 00:00:00





Bu karar hangi tür sözleşmeleri kapsıyor? Taraflardan biri Türkiye'de yerleşik değilse ne olacak? Taraftarlar Türk lirası bedelinde anlaşamazlarsa nasıl bir yol izlenecek?" dedi.
Prof. Dr. İlhan Helvacı, bir sözleşmenin bu kararın kapsamına girebilmesi için ilk olarak sözleşmenin her iki tarafının da Türkiye'de yerleşik kişi olması gerektiğini söyledi. Prof. Helvacı, "Eğer sözleşmenin taraflarından biri Türkiye'de yerleşik değilse, taraflar sözleşmelerindeki bedelleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırabilirler.
Buna hukuken hiçbir engel bulunmuyor." Peki, Cumhurbaşkanlığı kararından önce imzalanan ve sözleşme bedeli döviz cinsinden ya da dövize endeksli olarak belirlenen sözleşmelerin akıbeti ne olacak? Prof. Helvacı bu soruyu şöyle cevapladı: "Cumhurbaşkanlığı kararının 2. maddesine göre bu sözleşmeler geçerli kalmaya devam edecek. Ancak tarafların bir araya gelerek sözleşme bedellerini Türk parası olarak yeniden belirlemesi gerekmekte. Bu süre 13 Ekim 2018 tarihinde sona eriyor.
Sözleşme bedeli konusunda 13 Ekim 2018 tarihine kadar anlaşamayanlar ilgili mahkemelere başvurabilecek. Davaların çokluğu ve yargılamaların uzun sürmesi mağduriyetlere neden olabilir. Bu nedenle tarafların arabuluculuk veya tahkim yoluna başvurmaları daha etkin bir çözüm olacaktır" dedi. Karar uyarınca 13 Ekim 2018 tarihine kadar aralarında anlaşarak sözleşmede daha önceden döviz üzerinden belirledikleri bedelleri Türk Lirasına çeviremeyenler 3 bin ila 25 bin lira arasında idari para cezasına çarptırılacak.
RECEP BAHAR/İSTANBUL
Prof. Dr. İlhan Helvacı, bir sözleşmenin bu kararın kapsamına girebilmesi için ilk olarak sözleşmenin her iki tarafının da Türkiye'de yerleşik kişi olması gerektiğini söyledi. Prof. Helvacı, "Eğer sözleşmenin taraflarından biri Türkiye'de yerleşik değilse, taraflar sözleşmelerindeki bedelleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırabilirler.
Buna hukuken hiçbir engel bulunmuyor." Peki, Cumhurbaşkanlığı kararından önce imzalanan ve sözleşme bedeli döviz cinsinden ya da dövize endeksli olarak belirlenen sözleşmelerin akıbeti ne olacak? Prof. Helvacı bu soruyu şöyle cevapladı: "Cumhurbaşkanlığı kararının 2. maddesine göre bu sözleşmeler geçerli kalmaya devam edecek. Ancak tarafların bir araya gelerek sözleşme bedellerini Türk parası olarak yeniden belirlemesi gerekmekte. Bu süre 13 Ekim 2018 tarihinde sona eriyor.
Sözleşme bedeli konusunda 13 Ekim 2018 tarihine kadar anlaşamayanlar ilgili mahkemelere başvurabilecek. Davaların çokluğu ve yargılamaların uzun sürmesi mağduriyetlere neden olabilir. Bu nedenle tarafların arabuluculuk veya tahkim yoluna başvurmaları daha etkin bir çözüm olacaktır" dedi. Karar uyarınca 13 Ekim 2018 tarihine kadar aralarında anlaşarak sözleşmede daha önceden döviz üzerinden belirledikleri bedelleri Türk Lirasına çeviremeyenler 3 bin ila 25 bin lira arasında idari para cezasına çarptırılacak.
RECEP BAHAR/İSTANBUL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.