logo
29 MAYIS 2024

Kasten kriz çıkarılıyor

 
Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya görevden alındı. Çetinkaya'nın yerine Mustafa Duman atandı. Atama sonrası Dolar/TL kuru yüzde 1.5'ten fazla artışla 8.45'e kadar yükseldi. Kimi uzmanlara göre yeni bir kur krizi kapıda. 
30.03.2021 11:45:00
Kasten kriz çıkarılıyor
Kasten kriz çıkarılıyor
 
TL'nin Ağustos 2018'deki değer kaybına benzetilen bu düşüşün sonuçlarından birisi, başta gıda olmak üzere birçok üründe fiyat artışları ve tüketicinin alım gücünün biraz daha düşmesi olabilir.
Peki TL'nin yaşadığı değer kayıpları alım gücünü neden bu kadar derinden etkiliyor? Döviz kurlarındaki yükseliş, önümüzdeki dönemde hanehalkını nasıl etkileyecek?
 
En doğrudan etkisi enflasyon
 
Kur hareketinin tüketiciye en doğrudan etkisi enflasyon üzerinden oluyor. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu'nun Pazartesi günü açıkladığı enflasyon araştırmasında, en fazla tüketilen 76 gıda maddesinin fiyatının yılbaşından bu yana yüzde 9.2 ve son bir yılda da yüzde 29.2 arttığı ortaya kondu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2020 yılında gıda enflasyonu yüzde 20.61... Ancak birçok uzman, gerçek verilerin bu düzeyin üzerinde olduğu görüşünde.
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu'na göre, TL'deki her yüzde 10'luk değer kaybına karşılık, enflasyonun yüzde 1.5-2 puanlık artışı öngörülüyor. Aslanoğlu, 
"Cuma gününden bu yana TL'de yüzde 10 civarı bir değer kaybı oldu. Dolayısıyla hafta başı yaşanan döviz artışı eğer kalıcı hale gelirse, bunun enflasyon beklentileri üzerinde 1.5-2 puanlık bir ilave etkide bulunması beklenebilir." Prof. Dr. Aslanoğlu, özellikle ithal girdi bulunan sektörlerde ortalamanın üstünde bir fiyat artışı olduğunu ifade ederek, "Gıda söz konusu olduğunda, çabuk tüketilen ürünlerden bahsettiğimiz için kur etkisi daha çabuk görülebiliyor. İthal girdi kullanılması ve bunun piyasaya hemen sürülmesi ihtiyacından da kaynaklanıyor. Ev eşyası, otomobil, bilgisayar ve elektronik ürünler, yine kur etkisinin ağırlıklı olarak görüleceği ürünler" dedi. Kurdaki hareketliliğin tüketici alım gücünü etkilemesinin bir diğer ayağı, tüketici güven endeksinin düşmesi üzerinden yaşanıyor. Prof. Dr. Aslanoğlu, "Döviz kuru, tüketici güven endeksini en çok etkileyen faktörlerden biridir. Bunun iç talep üzerinde olumsuz yansımaları olabilir. Aynı zamanda büyüme ve istihdam üzerine yansımaları olabilir, ki bu da maalesef döviz kurundaki artışın tüketici alım gücüne ücretler yoluyla yansıyabileceği ikinci bir kanaldır" dedi. 
 
Çileyi çalışanlar çekecek
 
Hafta başında lirada yaşanan değer kaybının özellikle ücretli çalışan kesimin alım gücünde yaratacağı erime, sendikaların da tepkisini çekiyor. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, enflasyonun yükselmesi durumunda alım gücünde daha hızlı bir gerileme yaşanacağını kaydederek, şunları söyledi: "TL'nin değer kaybı ile beraber iğneden ipliğe her şeyin pahalılaştığı bir sır değil. Hükümet ne kadar aksini iddia etse de çalışanlar olarak bizler, bu gerçeği çarşıda, pazarda, markette, eve gelen faturalarda her gün yaşıyoruz. Ülkemizde ücretler zaten ciddi biçimde baskılanmış iken, pandemi nedeniyle bu baskı artmış iken, yükselen enflasyon nedeniyle alım gücünde daha hızlı bir gerileme yaşanacak. Buna karşı hükümetin acil sosyal politika önlemleri alması gerekiyor. Asgari ücret üzerindeki vergi ve kesinti yükünün kaldırılarak, asgari ücretin brütünün net ödenmesi ilk elden hızla alınması mümkün ve zorunlu olan bir önlem olarak öne çıkıyor."
 
Fiyatlar artacak
 
İktisatçı Prof. Dr. Oğuz Oyan da Türk lirasının değer kaybının özellikle gıda fiyatlarına hızlı yansımasının nedenini iki başlıkta açıklayarak, "Türkiye'nin hem yüksek oranda ithalatçı bir ekonomi olması, hem de 2000 sonrası uygulanan IMF ve Dünya Bankası politikalarıyla tarımı olumsuz etkileyen büyük bir yapısal dönüşümün gerçekleşmesi, bu konuda etkili oldu" dedi. 
Oyan'a göre Türkiye'nin girdiler bakımından 2000 öncesinden gelen bir ithalatçı kimliği vardı ancak bu daha da pekişti. Oyan, "Türkiye tarımda da ithalatçı konumuna geldi. Gübre, mazot, ilaç gibi girdilerin çoğu zaten petrol türevi ürünlerdir. İthalatçı kimliğin daha da pekişmesiyle, kurun çok hızlı olarak gıda fiyatlarına yansıma riski var. Üretim maliyetlerinin yanı sıra tarım ürünleri, kiloda ağır çeken ürünlerdir ve ulaşım maliyetleri yüksektir. Bu da enerji fiyatları üzerinden, dolayısıyla kur ve ithalat üzerinden fiyatlara yansır. Dolayısıyla TL'nin değer kaybıyla tarımda genel fiyat düzeyinin yükselmesi bakımından hızlı geçişler olur" dedi. 
 
Prof. Dr. Oğuz Oyan, döviz kurundaki artışın dolaylı ve uzun vadeli etkilerine de işaret ederek, borçlanma maliyetlerinin artmasının ekonomi üzerinde kritik rol oynadığını vurguluyarak, şunları söyledi: "Kur artışları, Türkiye gibi ülkelerde, bir yılda ödemesi gereken borç miktarı bakımından çok ciddi bir maliyet anlamına gelir. Türkiye'nin dış borç stoğunun 450 milyar dolar düzeylerine çıktığını düşünürsek, bu borç stoğuna da yansır. Kurdaki artış, hem devletin hem özel sektörün borç maliyetlerini artırır. Kredi risk primi CDS'ler Cuma gününe göre 170 puan arttı ve 480 puanı gördü. Dolayısıyla dışarıdan borçlanma maliyetleri çok yükseldi."
 
 
Türkiye'nin risk priminde sıçrama
 
Merkez Bankası Başkanı'nın görevden alınmasının ardından Türkiye'nin 5 yıllık kredi temerrüt takasında (CDS) 310 puan seviyelerinden 480 puana sert bir sıçrama yaşandı.
Peki CDS nedir? Credit Default Swap, yani kredi risk primi, alınan kredinin geri ödenmeme riskini tespit etmek için kullanılan değer. Artışı neden önemli? CDS'deki sıçrama hem Hazine'nin hem de şirketlerin uzun vadeli dış borçlanma maliyetlerinin artması anlamına geliyor. Oyan'a göre bu durum şirketlerin bilançolarına da, devletin bütçesine de yansıyor: "Çift yönlü olarak etkiden bahsedebiliriz: Hem ödenmesi gereken borçların TL karşılığı yükseliyor, hem de borçları ödemek için yeniden dışarıdan borçlanacak olanlar için maliyet artıyor. Şirketlerin bilançolarının bozulmasına ve iflaslara yol açabilir."
Oğuz Oyan, tüm bu tablonun yeni bir yoksullaşma eğilimi doğuracağını, yatırımların azalacağını ve işsizliğin artacağını kaydediyor: "Kurdaki hareket, örneğin enerjiyi kullanan bütün sanayiyi etkiler. Bütün ulaşım maliyetlerini yukarı çeker. Bütün hizmet sektörünü etkiler. Etkiyi hissetmeyecek bir sektör düşünemiyorum. Hepimizin gelirinin dolar cinsinden aşağı çekilmesidir. Yarın Türkiye'den yurtdışına çıkacak bir turistin, on kere düşünmesi gerekir, parası pula dönmüştür."
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
F-35 savaş uçağı düştü
Pilot ağır yaralı
'200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler'
Havalar ısındı tehlike arttı
Ogün Samast mahkemeye böyle geldi
Adliyeye tek başına geldi
Anne ve babasını öldürüp intihar etti
Uyuşturucu aileyi yok etti
Polis kaçan şüpheliyi arıyor
Ülkü Ocakları Başkanı vuruldu
Yapay zeka da MGK bildirisinde
MGK bildirisinde Filistin vurgusu
Yerlikaya'nın ziyareti sonrası kritik adım
Olcay Kılavuz'u görevden alındı
İçişleri Bakanı Yerlikaya, Erdoğan'ın izniyle gitti
Bahçeli'ye Ayhan Bora Kaplan brifingi
Kılıçdaroğlu'nun iddiası tartışmayı hatırlattı
Adaylığına karşı çıktı mı?
Özgür Özel'den Gezi tutukluları vurgusu
'Gezi tutukluları bizim için orada tutuluyor'
Erdoğan'dan İmamoğlu'nun Roma gezisine tepki
'Hiçbir haklı gerekçesi olamaz'
BTP liderinden İslam ülkelerinin liderlerine tepki
"Konforlarından taviz vermek istemiyorlar"
Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı
'Yaptıklarımdan pişmanım'
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
F-35 savaş uçağı düştü
Pilot ağır yaralı
'200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler'
Havalar ısındı tehlike arttı
Ogün Samast mahkemeye böyle geldi
Adliyeye tek başına geldi
Anne ve babasını öldürüp intihar etti
Uyuşturucu aileyi yok etti
Polis kaçan şüpheliyi arıyor
Ülkü Ocakları Başkanı vuruldu
Yapay zeka da MGK bildirisinde
MGK bildirisinde Filistin vurgusu
Yerlikaya'nın ziyareti sonrası kritik adım
Olcay Kılavuz'u görevden alındı
İçişleri Bakanı Yerlikaya, Erdoğan'ın izniyle gitti
Bahçeli'ye Ayhan Bora Kaplan brifingi
Kılıçdaroğlu'nun iddiası tartışmayı hatırlattı
Adaylığına karşı çıktı mı?
Özgür Özel'den Gezi tutukluları vurgusu
'Gezi tutukluları bizim için orada tutuluyor'
Erdoğan'dan İmamoğlu'nun Roma gezisine tepki
'Hiçbir haklı gerekçesi olamaz'
BTP liderinden İslam ülkelerinin liderlerine tepki
"Konforlarından taviz vermek istemiyorlar"
Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı
'Yaptıklarımdan pişmanım'

Ev satın alırken veya kiralarken dolandırılmayın

Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Mehmet Sinan Canpolat, vatandaşların kira veya satış gibi durumlarda irtibat kurdukları emlakçılardan yetki belgesini mutlaka sormalarını isteyerek, "Hem internet portallarında, hem sosyal medyada talep edilmesi halinde asla ve asla kapora göndermeyin" dedi.
29.05.2024 10:33:00
İhlas Haber Ajansı
Ev satın alırken veya kiralarken dolandırılmayın
Ev satın alırken veya kiralarken dolandırılmayın
Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Mehmet Sinan Canpolat, son dönemde gerek ev kiralamak, gerekse ev satın almak isteyen vatandaşların dolandırıldığına dair şikayetler aldıklarını söyledi. Bu tür mağduriyetlerin önüne geçmek için vatandaşlardan, irtibat kurdukları emlakçıların yetki belgelerini mutlaka görmelerini isteyen Canpolat, yüz yüze görüşme yapmadan, satın alınacak veya kiralanacak mülkü görmeden kapora adı altında herhangi bir ödeme yapmamalarını tavsiye etti.

Ticaret Bakanlığının emlakçıların mağduriyetleri gidermek adına 14 Mayıs'ta bir yönetmelik yayınladığını ifade eden Canpolat, "Buna göre 14 Mayıs 2024'ten önce Maliye Bakanlığı ya da oda kaydından herhangi birinin olması emlakçılık mesleğine adım atacak meslektaşlarımıza diğer evraklarının toparlanması noktasında kolaylık sağladı. Mesleğimizde üniversite mezunlarına 6 ay, lise mezunlarına 1 yıl staj zorunluluğu, deneyim şartı zorunluluğu vardı. Yönetmelik, bu durumdan mağdur meslektaşlarımızın muaf olmasına, müktesebattan faydalanmasına sebep oldu. Böylelikle belirtilen tarihten önce kaydı olanlar yetki belgeli resmi emlakçı olarak işlerini sürdürecekler. Ama bu tarihten sonra ofis açanlara, aynı staj şartı ve deneyim şartı devam edecek" dedi.

"Emlakçılara yetki belgesini mutlaka sorun"

Canpolat, yetki belgelerinin emlakçıların 'güvenilir emlakçı' olduğunu kanıtladığını söyledi. Bu nedenle vatandaşların kira ve satış gibi durumlarda irtibat kurdukları emlakçılara yetki belgesini mutlaka sormalarını isteyen Canpolat, şöyle devam etti:

"Kötü niyetli kişiler, yetki belgeli resmi emlakçımızın girmiş olduğu internet portallarındaki ilanları kopyala yapıştır yöntemiyle yayınlıyorlar. 20-25 bin TL'ye kiralık daireyi yarı fiyatına ilan girerek vatandaşımızın ilgisini çekiyorlar. Telefonla irtibat kuranlara da 'şu an 7-8 tane talipli sırada, eğer siz bu daireyi düşünüyorsanız, vereceğimiz IBAN'a kapora atarak bu kiralık daireye sahip olabilirsiniz' diyorlar. Birçok vatandaşımız bu tür dolandırıcılar tarafından mağdur edildi."

Canpolat, vatandaşları hem internet portallarında, hem sosyal medyada talep edilmesi halinde asla ve asla kapora göndermeleri konusunda uyardı.

Ticaret Bakanlığının 1 Kasım 2023'te yürürlüğe giren yönetmeliğiyle yetki belgesi olmadan emlak portallarında ilan yayınlayanların ağır cezalarla karşılaştığını vurgulayan Canpolat, "Meslektaşlarımız, evini kiraya veren veya satan mülk sahiplerinden yetkilendirme sözleşmesi alarak ilan girmeye başladı. Dolandırıcılığın önüne geçip halkın mağdur olmaması için hem yetkilendirme sözleşmesi alıyoruz, hem de yetki belgesi ile internet portallarına ilan girişi yapıyoruz" diye konuştu.

"En etkili çözümün emlakçı ile yüz yüze görüşmek"

Vatandaşları yetki belgesi olmayan hiçbir emlak ofisiyle çalışmamaları konusunda uyaran Canpolat, özellikle internet portallarında, sosyal medya mecralarında normal rakamın altında veya yarısında bir fiyat gördükleri zaman mutlaka şüphelenmeleri gerektiğini kaydetti.

Bu tarz bir durumla karşılaşmaları halinde de en yakın emlakçılar odasına, ticaret odasına, emniyete veya savcılığa müracaat ederek durumu bildirmelerini öneren Canpolat, "Bugün resmi bir emlakçı, yetki belgesi olan bir gayrimenkul danışmanı, sorumlu emlak danışmanı, internet portalları ve sosyal medyadan asla kapora talep edemez, suçtur. Kiraya vereceği ya da satacağı daireyi, sunumunu yapmadan, göstermeden, ofisinde ağırlamadan, alıcı ve satıcıyı karşı karşıya getirmeden, sözleşmesini, protokolü yapmadan kapora alma lüksü yok" dedi.

Bu konuda en etkili çözümün emlakçı ile yüz yüze görüşmek olduğuna dikkat çeken Canpolat, "Vatandaşlarımız, mağdur olmamaları için kiralayacağı ya da satın alacağı mülkü internet portallarında gördükten sonra randevusunu alıp kesinlikle ofiste buluşup yeri görüp, yerin sunumunu aldıktan sonra o ofisin resmi emlakçı olup olmadığına, maliye kaydının, sicil kaydının, oda kaydının ve yetki belgesinin, tüm evraklarının tam olup olmadığına bakmalı" ifadelerini kullandı.

Aman dikkat: 200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler

Sıcak havalarda insanların kabusu olan ve kan emerek beslenen keneler, kalıcı sağlık sorunlarına, hatta ölüme bile sebep olabiliyor. 
29.05.2024 10:10:00
İhlas Haber Ajansı
Aman dikkat: 200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler
Aman dikkat: 200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler
Kocaeli Veteriner Hekimler Oda Başkanı Mehmet Bostancı, kenelerin 200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olduğunu ifade ederek, bu parazitlerle mücadelede ilaçlama ve açık renkli kıyafet giyiminin önemli rol oynadığına dikkat çekti.

Özellikle sıcak havalarda doğada sıklıkla karşılaşan keneler, insan sağlığı için ciddi tehdit oluşturabiliyor. Kenelerin neden olduğu hastalıklar zamanında teşhis ve tedavi edilmediğinde kalıcı sağlık sorunlarına, hatta ölüme bile sebep olabiliyor. Kocaeli Veteriner Hekimler Oda Başkanı Mehmet Bostancı, yaz aylarına girilmesiyle vatandaşları kenelere ve sebep oldukları hastalıklara karşı uyardı.

"Keneler daha çok yüksek rakımlı ve nemin düşük olduğu bölgelerde görülür"

Kenelerin, hayatlarını devam ettirebilmek için kan emmek zorunda kalan eklem bacaklılar olduğunu söyleyen Bostancı, "Keneler daha çok yüksek rakımlı (800 metre üzerinde) ve düşük nemin olduğu bölgelerde görülebilmektedir. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünü taşıyan keneler yüksek rakımda ve düşük neme sahip yerlerinde yaşarlar" dedi.

"200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler"

Kenelerin birçok hastalık yayabileceğine dikkat çeken Bostancı, "Kenelerin tüm dünyada 200'den fazla hastalığı naklettikleri bilinmektedir. Bunların başında ise Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı gelebilmektedir. Keneler emme esnasında tükürük yoluyla virüsü kana karışabilmektedir. Vatandaşlarımızın özellikle bu dönemlerde ilkbaharın sonu ve yaz aylarında popülasyonun yoğun olduğu dönemde meraya, piknik alanlarına ya da park ve bahçelere gittiklerinde açık renkli elbise giyinmeleri, çorapları paçalarına kadar çekmeleri, elbiselerine repellent uygulamaları ve aktivite sonrası tüm vücutlarını kene yönünden kontrol etmelilerdir" dedi.

"Kopartmayın, ezmeyin"

Kene tutunmasında yapılabilecek en önemli davranışın en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak olduğunu kaydeden Mehmet Bostancı, "Kene ile karşılaşıldığında vatandaşlarımızın en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri gerekir. Keneyi hiçbir şekilde kendi imkanlarıyla çıkartmamaları, kopartmamaları ve ezmemeleri gerekir ki keneler hastalığı yaymasınlar" diye konuştu.

Mehmet Bostancı, keneye karşı alınabilecek önlemler hakkında da bilgiler vererek, "Meraların sürülmesi, tarlaların biçilmesi, otların kurutulması ve sökülmesi gibi kene popülasyonunu önleyici fiziksel önlemlerin yanı sıra kimyasal mücadelede yapılmalıdır. En etkili yöntemlerden biri olarak bilinen hayvanların üzerinde veya çevresinde bulunan kenelerin akarasidler tarafından yok edilmesidir. Ancak geniş çaplı bir çevre mücadelesinin ekolojik dengeye zarar vereceği, insan da dahil birçok canlı türünün sağlığını olumsuz etkileyeceği unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Yazlar uzuyor, kışlar kısalıyor

 
 
Prof. Dr. Levent Kurnaz, 2023'te başlayan El Nino hava olayının sona erdiğini ancak etkilerinin Temmuz ayı ortalarına kadar süreceğini ve bu süreçte yeni sıcaklık rekorları görülebileceğini belirtti.
 
28.05.2024 21:40:00
AA
Yazlar uzuyor, kışlar kısalıyor
Yazlar uzuyor, kışlar kısalıyor

Dünyada 2023, tüm zamanların en sıcak yılı olarak kayıtlara geçerken Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) verilerine göre, geçen yıl küresel ortalama sıcaklık, 20'inci yüzyıl ortalaması olan 13.9 derecenin 1.18 derece üzerine çıktı. Bundan önceki en sıcak yıl olan 2016'da bu fark 0.15 dereceydi. Bilim insanları küresel ısınmaya neden olan sera gazı salımına ek olarak geçen yıl kırılan küresel ortalama sıcaklık rekorunun ardında yatan en önemli faktörün El Nino hava olayı olduğunu belirtiyor. Avustralya Meteoroloji Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre Haziran 2023'te başlayan El Nino, Nisan ayının ortalarında sona erdi ve başladığı dönemden 15 Mayıs'a kadar geçen yaklaşık bir yıl içinde rekor sıcaklığın yaşandığı gün sayısı 248 oldu. Ocak-Şubat-Mart-Nisan en sıcak aylar olarak kayıtlara geçerken 15 Nisan ila 15 Mayıs tarihleri arasında da sıcaklıklar rekor düzeyde seyretmeye devam etti. El Nino'nun sona erdiği 15 Nisan'dan 15 Mayıs tarihine kadar 30 günün 17'sinde rekor sıcaklık yaşandı, son 13 günün tamamı rekor sıcaklık olarak kayıtlara geçti.

Havanın yol açtığı sorunlar derinleşiyor

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, El Nino'nun ölçülüp belirlendiği Peru kıyılarından itibaren şiddetinin sona erdiğini söyledi. Son El Nino hava olayının 1998 ve 2016'daki gibi "Süper El Nino" olmadığını vurgulayan Kurnaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu aşırı kuvvetli değildi ancak iklim değişikliğinin üzerine bindiği için sıcaklıklar rekor kırdı. Bu nedenle aylarca dünya genelinde kırk türlü bela gördük ve bunları yine görmeye devam edeceğiz. İklim değişikliği nedeniyle dünya genelinde devamlı yukarı doğru giden bir ortalama sıcaklık var. İklim değişikliğiyle birlikte bütün bu oynaklıklar da şiddetleniyor. İstanbul'da bu oynaklıkları görüyoruz. Nisan sonu, Mayıs başında İstanbul'da yaşanan hava serinlemesi anormal değildi, mevsim normallerinin alt sınırındaydı sıcaklıklar. Ancak öncesindeki haftalarda 26-28 dereceleri gördük ve yaz geldi gibi bir tablo oldu. Bu oynaklık artıyor ve bu nedenle mevsimler kaydı diyoruz. Yaz gittikçe uzuyor, kış gittikçe kısalıyor, baharlarda gittikçe çok oynak dönemler oluyor." 

Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı: Yaptıklarımdan pişmanım

Dün akşam saatlerinde gözaltına alınan astrolog Meral Güven, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.
28.05.2024 14:07:00 / Güncelleme: 28.05.2024 15:24:06
İhlas Haber Ajansı
Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı: Yaptıklarımdan pişmanım
Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı: Yaptıklarımdan pişmanım
Yayımladığı videodaki sözlerine ilişkin resen başlatılan soruşturma çerçevesinde dün akşam polis tarafından gözaltına alınan ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan astrolog Meral Güven'in ifadesi ortaya çıktı.

Küfürlü paylaşımlarımı genele yapmadığını hesabını hackleyen kişilere yönelik yaptığını iddia eden Güven, "Ancak videolarım kesildiği için insanlar sanki genele yapmışım gibi algıladı. Aldığım ilaç ve alkolün etkisiyle küfür ettim. Yaptıklarımdan pişmanım" ifadelerini kullandığı öğrenildi.

'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' gibi nitelikli suçlardan savcılık tarafından başlatılan resen soruşturma kapsamında dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube ekipleri tarafından evinde gözaltına alınan astrolog Meral Güven, polisteki işlemleri tamamlandıktan sonra savcılık talimatı ile aynı gün serbest bırakılmıştı.

Astrolog Güven'in, soruşturma savcısının talimatıyla polis tarafından alınan ifadelerine ulaşıldı. İfadesinde telefonuna çok sayıda küfür ve hakaret içerikli mesaj geldiğini söylediği öğrenilen Güven, küfürlü mesajlar sonrasında ise eski eşinin de yer aldığı bir Whatsapp grubunda montajlı olarak çıplak fotoğraflarını koyduklarını belirttiği aktarıldı.

 "Aldığım ilaç ve alkolün etkisiyle küfür ettim"

Olayın ardından panik atak geçirerek ilaç aldığını, sonra da alkol kullandığını söylediği öğrenilen Güven şu ifadeleri paylaştı: 'Eski eşim ve bir sürü sosyal medya kullanıcısından tehdit mesajları aldım. Sonra sosyal medya hesabım çalındı. Daha sonra ben de hesabımı geri aldım. Hesabımı aldıktan sonra paylaşımları gördüm. Küfürlü paylaşımlarımı genele yapmadım hesabımı hackleyen kişilere yönelik yaptım. Ancak videolarım kesildiği için insanlar sanki genele yapmışım gibi algıladı. Aldığım ilaç ve alkolün etkisiyle küfür ettim. Yaptıklarımdan pişmanım.'

Meral Güven hakkında sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı canlı yayına ilişkin 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçundan re'sen soruşturma başlatı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.